Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ayıplı olduğu ileri sürülen hizmetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bagajının içindeki bir kutu ilaç ile birlikte başka bir yolcuya bagaj fişi kontrol edilmeden verildiği, davacının babasının çabalarına rağmen bagajın bulunamadığı, bu durumda yapılan ayıplı hizmetten dolayı davalı şirketin sorumlu olduğu, ilacın kaybolması nedeniyle davacının üzüntü ve elem duyduğu gerekçesiyle bir kutu ilacın bedeli olarak 3.000,00 TL maddi tazminat ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yurtiçi karayolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın dördüncü kitabının beşinci kısmında düzenlenen “yolcu taşıma”ya ilişkin hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir....
Maddesinde ise istisna akitleri kural olarak 5 yıllık zaman aşımına tabidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 16. maddesi; (1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. (2) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz. hükmünü, Dava konusu estetik amaçlı diş uygulamasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/A maddesi; ".....Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir........" hükmünü ihtiva etmektedir....
geçici iş göremezlik, bakıcı giderlerinden kaynaklanan maddi zarar, tedavi giderinden kaynaklanan maddi zarar ve davalı şirkete 10 adet makbuz karşılığında ödediği hizmet bedeli olmak üzere toplamda 5.214,04 TL olarak belirtildiği, davacı tarafından artırım dilekçesi sunularak dava değerinin maddi tazminat yönünden 5,214,04 TL olarak belirtildiği, davacının bu bedeli yapılan hizmetin ayıplı olması nedeniyle istemekte haklı olduğu, diğer taraftan davacının hizmeti güzellik ve estetik yönünden satın aldığı ancak yapılan hizmetin ayıplı olmasından dolayı beklediği faydayı sağlayamadığı gibi bacaklarında ve kollarında oluşan yanık neticesi mağduriyet yaşadığı, gerek davacının hizmetin alınması esnasında yaşadığı acılar ve gerekse de hizmetin ayıplı verilmesinden sonra meydana gelen yanıklar nedeniyle davacının ruhsal ve cismani zarar gördüğü, dinlenen tanık beyanlarıyla da sabit olduğu üzere davacının bu hali nedeniyle büyük üzüntü duyduğu, davacının duymuş olduğu cismani zarar ve ruhsal sarsıntı...
Asliye Hukuk Mahkemesince ise; açılan davanın ayıplı hizmet davası olduğu, ayıplı hizmetten doğan davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği, 4077 sayılı Kanunun değişik 4/a maddesi gereğince dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, ... Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna, ... 4....
GEREKÇE :Dava, ayıplı ifadan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Taraf delilleri toplandıktan sonra, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, dava konusu su depolarının ayıplı olup olmadıklarının tespiti, varsa ayıbın niteliği ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, davacı tarafça talep edilebilecek tazminatın hesaplanması bakımından mahallinde keşif yapılmış ve davalı tanıkları keşif mahallinde dinlenmiştir. Keşif esnasında refakate alınan mali müşavir, makine mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden 21/05/2019 tarihli rapor ve davacı vekilinin itirazı üzerine 27/08/2019 tarihli ek rapor alınarak dosyaya dahil edilmiştir....
Tacirler arası ticari satımlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu esas itibariyle Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı madde hükümlerine tâbidir ancak tacirler arasındaki ticari satımlardan kaynaklanan ayıplı ifa hallerinde alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi hakkında Türk Ticaret Kanunu 23/1-c madde hükmünde düzenlenmiş olan özel hüküm uygulanacaktır. Satıcının ayıplı ifasına ilişkin diğer konularda ise Türk Borçlar Kanunu 219 ve devamı hükümlerinde düzenlenen genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir....
Davalının ayıplı hizmetinden sunduğu alınan bilirkişi raporlarında sabit olduğundan davalı tanığının beyanlarına itibar edilmemiş alınan raporların bilimsel haiz hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davanın 70.000 TL maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının manevi tazminat talebi yönünde yapılan değerlendirmede ise, bilindiği gibi manevi tazminat yaşanan olaydan dolayı kişilerin kişilik haklarına ve olaydan duyduğu elem ve ızdırabın bir nebze olsun dindirmek için karşı taraftan bir miktar ödence karşılığı istenen paradan ibaret olduğu, ayrıca manevi tazminat için mağdurun kişilik haklarına yönelmiş bir saldırının olması şartlardan birisi olduğu, somut olayda eksik iş nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği ve bununla ilgili olarak elem ve ızdırap duyduğuna ilişkin dosya kapsamına göre delil elde edilemediğinden şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Bozma sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, bir adet 200x200 cm viscon yatak 2 adet 100x200 cm viscon yatak bir adet 160x200 cm yatak bazası, bir adet 160x200 cm yatak başlığının ayıplı olduğunun tespiti ile davalıya iadesine, ürünlerin bedeli olan 7.070,00 TL'nin iade tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir....
Buna göre; davacının aracına Davalı ...’in çalışanı tarafından motorin yerine benzin konulması şeklinde gerçekleşen olayda, ...’in diğer davalı ...’nin bayisi olarak satış yaptığı ve hizmet verdiği hususunda bir uyuşmazlık da bulunmaması karşısında, sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarda tespit edilen yararlanma amacı bakımından tüketicinin beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren hizmet sözkonusu olduğundan, anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca ayıplı hizmet bulunmaktadır. Sağlayıcı ve bayi 4/A maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz (H.G.K.’nun 19.09.2012 tarih 2012/13-153 E., 2012/598 K. sayılı ilamı)....