Davalı, ürünlerin zamanında teslim formu ile akrabası Kerim Turan’a teslim edildiğini, ihbarnamenin yasal 30 günlük süre sonrasında gönderildiğini, açık ayıp olduğunu ve sürenin geçtiğini, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 16/09/2014 NUMARASI : 2011/490-2014/477 Taraflar arasındaki menfi tespit ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı şirketten satın alınan ve bayileri veya doğrudan kendileri aracılığı ile üçüncü kişilere satışı yapılan mısır tohumlarının ayıplı olması nedeniyle tohumlarda çimlenmenin gerçekleşmediğini ileri sürerek, tohumların bedeli olarak verilen çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, uğradıkları zarar ve kar kaybı ile ayrıca ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan manevi zararlarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraflarca süresi içinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında, davacıya ait tekstil ürünleri üzerinde fason imalât yapılması şeklinde eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu iki tarafında kabulündedir....
Bu yasal çerçevede eldeki davanın değerlendirilmesinde; 23.06.2017 tarih ve 72475 nolu iş emri kapsamında davalı tarafça gerçekleştirilen gene motora ilişkin bakım onarımda yetkili servis olan davalı tarafın ayıplı hizmetinin olmadığı; 10.07.2017 tarih ve 72845 nolu iş emri kapsamında yapılan iş ve işlemlere rağmen arızanın giderilemediği, tekrar aynı arızanın meydana geldiği, 72845 nolu iş emri kapsamında davalı tarafça verilen hizmetin ayıplı olduğu, bu ayıplı hizmetten dolayı arızanın büyüdüğü, bu anlamda davacı tarafından davalı şirkete 10.07.2017 tarih ve 72845 nolu iş emri kapsamında ödenen 8.450,00 TL ile dava dışı Yılmaz Otomotiv'e arızanın giderilmesi için yapılan iş kapsamında (27.10.2017 tarihinde 7.000,00 TL ve 07.11.2017 tarihinde 7.000,00 TL olmak üzere ) ödenen toplam 14.000,00 TL nin davacının ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı zarar olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi raporu dosya kapsamına ve hukuka uygun denetime elverişli bulunmakla davacının maddi tazminat talebi...
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ayıplı hizmetten kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. Dosya içeresine, ... Odasından tarafların esnaf kaydı olup olmadığı sorulmuş, ...den davalının hangi usul vergilendirmeye tabii olduğu sorulmuştur. ... Dairesinden gelen müzekkere cevabına göre, davalı ...' un ... tarihinden itibaren konutlarda, bürolarda ve mağazalarda kullanılan klimaların toptan ticareti faaliyetinden kaydı olduğu, faaliyetine devam ettiği, bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlülüğü olduğu, VUK 117. Maddede belirtilen hesap hatalarından herhangi birine rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. ... Odasından gelen müzekkere cevabına göre de; davacının esnaf kaydının olmadığı, davacı vekilinin ibraz ettiği fatura bilgisinden davaya konu klimanın dava dışı şirket adına alındığı anlaşılmıştır. Dava ilk olarak Tüketici mahkemesinde açılmış, Antalya ... Tüketici Mahkemesi'nin ... tarih ve ... Esas - ......
Şti. ile birlikte ayıplı hizmetten sorumlu olduğu gerekçesi ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 2.790,00 TL kombi bedelinin ödeme tarihi olan 16.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye 4.000,00 TL yönünden davanın reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda temerrüt faizi uygulanabilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, kararlaştırılan kesin vadede borcun ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş olması zorunludur (TBK 118, mülga BK 101 md.). Aksi halde temerrüt, icra takibine geçildiği veya davanın açıldığı tarihte oluşur. Dava konusu somut olayda alacağa ilişkin kesin vade olmadığı gibi davadan önce temerrüt ihtarı da bulunmadığı ve temyiz eden davalı ... ... San. ve Tic. A.Ş. yönünden temerrüt dava tarihi itibariyle oluştuğundan davalı ... ... San. ve Tic....
Davalı vekili, davaya konu aracın ayıplı olmadığını, araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen, bilirkişi raporuna göre, davalıdan satın alınan araçta ek bedel ödenen navigasyon sisteminin çalışmadığı navigasyonun sadece araçta aksesuar olarak bulunmasının navigasyondan beklenen hizmetin alınamamasının ayıp oluşturduğu, zararın 12.385,78 TL olduğu, aracın serviste kaldığı 3 gün için 943,98 TL kar kaybının oluştuğu, araçtaki navigasyon özelliğinin olmaması nedeni ile ve aracın sık sık servise gönderilmesinden kaynaklı davacı şirketin daimi ticari ilişkisi olan dava dışı......
Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....
Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....
Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....