Olayın gelişimi ve sonucu dikkate alındığında davacının manevi yönden olaydan kesin olarak etkilendiği ve manevi tazminata hak kazandığı, olayın cereyan tarzı, paranın satın alma gücü, tarafların ortaya çıkan neticeye tesir eden eylemleri ve ortaya çıkan netice de nazara alınarak, davacı yararına takdiren 10.000,00- TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline, davacı tarafın fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul ile manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, ne var ki, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve (yerel mahkeme kararının miktar itibarı ile kesin olan maddi tazminat talebinin reddine yönelik kısımları da aynen korunmak suretiyle) manevi...
Davalı Selçuk vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olması nedeniyle görev itirazında bulunduklarını, evlilik birliğinin boşanma sonrasında açılacak davalardaki zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, davanın 07/10/2020 tarihinde açıldığını, davacının tüm haklarının 08/01/2020 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız fiil eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat davasında husumeti müvekkiline yöneltmiş ise de, müvekkili tarafından davacıya yönelik hiçbir haksız fiil bulunmadığını, iddiaların iftira olduğunu, müvekkilinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi tazminat açısından ise, müvekkilinin sebep olduğu davacıya yönelik maddi kaybı bulunmadığından müvekkilinden maddi tazminat talebinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, görev itirazlarının kabulü ile davanın görev yönünden reddine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Asıl davada temyiz eden davacı ...’ın talebi kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, karşı davada ise taraflar arasındaki uyuşmazlık araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Temyiz edenlerin sıfatı ve uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 6.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden nispi vekalet ücretlerine karar verilmesi hatalı olduğunu ilk derece mahkemesince haklarındaki dava husumetten reddedilen dişhekimleri davalılar T10 ve T8 lehine hükmün 8 ve 9 numaralı kararları ile iki adet ve nispi vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 3.342 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın ve 1.250 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Davacının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hüküm fıkrasında davacı lehine 3.342 TL maddi tazminata hükmedildiğinin belirtilmesine rağmen, hükmün gerekçesinde 2.242 TL manevi tazminata hükmedildiği belirtilmişse de, sonuca etkili olmayan yazım hatası olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasındaki maddi tazminat miktarının "52,71" TL'ye yükseltilmesi, vekalet ücreti tayinine ilişkin 3. ve 4....
Ameliyat ve dava tarihinde yürürlükte olan TBK’nın 56. maddesinde; "Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” düzenlemesi mevcuttur. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı, kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır....
Davacılar tarafından düğün hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı ve mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı yanca istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının hükmedilen miktarın istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşıldığından HMK'nun 341. maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
halinde uğranılacak zararı ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat ve 70.000,00 TL manevi tazminatın 05/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....