Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel Mahkeme'nin davalı şirketi TBK m.69 gereği işbu zarardan kusursuz olarak sorumlu tutmasının kabul edilemeyeceğini, binanın yeni inşa edilmiş ve gerekli izin ve ruhsatları ile iskanı alınmış olduğu, yargılamaya konu tarihte gerçekleşen yoğun yağış ve sel baskınının doğal afet olarak nitelendirilmesi gerekir iken yerel mahkemece dikkate alınmadığı tartışmaya mahal vermeyecek kadar aşikar olduğunu, hal böyleyken yapı maliki davalı şirketin kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durum oluşmamış olmakla beraber TBK'nın 69. maddesinin uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğunun gözetilmediğini, son tahlilde yerel mahkemece dosyada mübrez bilirkişi raporunun bilim ve fenne uygun olarak alındığı belirtilmişse de işbu raporun tüm çelişkileri gideremediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davalı avukatı tarafından verilen 28/10/2021tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ispat yükünün davacıda olup davacının davasını ispatlayamadığını, aleyhe hükmedilen vekalet ücretinin ve yargılama giderinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, kreş eğitiminde düşerek bedensel zarar görmekten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle, davacı tarafın maddi tazminat davasının ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; Bu karara karşı taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur....

Manevi tazminat miktarlarına ilişkin olarak tarafların ileri sürdükleri istinaf sebepleri yönünden yapılan inceleme sonucunda ;22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken TMK'nın 4.maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, zenginleşme aracı da olmamalıdır....

Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı ... ekipleri tarafından arıza çalışmaları sırasında yapılan hata sonucunda müvekkilinin dairesini yaklaşık 40 cm yüksekliğinde lağım suyu bastığını ve eşyalarına zarar vermiş olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, olayın meydana gelmesinde idarelerinin bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Hukuk Dairesi         2020/1641 E.  ,  2021/69 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl ve Birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 17/03/2004 ve 30/01/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen davada; davacılar ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/05/2004 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminatın reddine, birleşen 2009/25 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2004/195 esas sayılı davanın reddine dair verilen 31/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      olmayan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Mahkemece maddi tazminat istemi taraf sıfatı yokluğundan reddedilmiş, manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ..., davalı ...'in hakaret eyleminden ve davalı ...'in kasten yaralama eyleminden dolayı; davacı ... ise, davalı ...'in hakaret ve kasten yaralama eyleminden dolayı manevi zararının tazminini istemişlerdir. Davacılar, davalıların iş yerlerine verdikleri zarar nedeni ile maddi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve davacıların maddi zarar iddialarını kanıtlayamadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, maddi tazminat istemlerinin işyerinin ait olduğu şirket veya şirket yetkilisi tarafından dava açılmadığı gerekçesiyle taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, taraflar arasında akdedilen 01.04.2004 tarihli sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin, olup mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, manevi zarar, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir denilmiştir. Şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/10/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              (TBK.58) maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat isteminin malvarlığında oluşan zarara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu eylem, davacının veya yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK'nun 49. (TBK.58) maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu