Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözü edilen hükme göre, "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Mahkemece her ne kadar davalı işyerinde psikolojik baskı uygulandığı, gebelik süresinde doğum izni kullanmadığı, birim değişikliği nedeni ile işi bırakmaya zorlandığı küçük çocuğunun olması nedeni ile mağdur olduğu kabul edilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın istenebilmesi için kişilik haklarının ihlal edilmiş ve buna yönelik bir saldırı gerçekleşmiş olması gerekir. Davacı tanıklarının beyanları, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylem bulunduğunun ispatında yetersiz olup kişilik haklarına yönelik saldırı davacı tarafından yöntemince ispatlanamamıştır....

    TMK.nun 24.maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır. Burada kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması söz konusudur. Somut olayımızda davacıların kişisel haklarına ilişkin bir saldırı olup olmadığı, karşı taraf yönünden manevi tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

      Davaya konu olayda; yerel mahkemece ilk olarak davalının davacıya karşı, evli oldukları sürede eşi ile birlikte olduğu, evliliğinin bu nedenle sona erdiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açıldığı ve davanın reddedildiği, açılan boşanma davasında boşanma sebebi olarak ileri sürülen sebeplerden hiçbirinin davacı ... ...la ilgili olmadığı, ayrıca basında yer alan haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine dair kararın Yargıtay temyiz incelemesi sonucu davalı ... lehine bozulduğu, davalı ... ve eşi arasında devam eden boşanma davasında davalının da eşine yönelik tazminat taleplerini içerir karşı dava açtığı ve davacı-karşı davalı kocanın bu davaya konu olan ilişkisinden dolayı da evliliğin sona ermesinde kusurlu bulunduğu ve manevi tazminat ödemesine karar verildiği, anlaşılmaktadır....

        (TBK 58) maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle davanın (muarazanın giderilmesi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı) reddine karar verilmiştir....

        Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda, her ne kadar davalıların murisi Abdulkadir Şentürk tarafından dosyamız davacısı olan T1 aleyhinde açılan tapu iptali ve tescil davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine verilmiş ise de, bu durumun anayasal dava hakkının kullanılması niteliğinde olup, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, bu olay nedeniyle davacı lehine maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın, kusursuz veya diğer tarafa göre az kusurlu olması ve boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gerekir (TMK m....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2020/92 ESAS 2020/296 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kişilik Haklarına Saldırı Nedenli) KARAR : Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı ve Davalı AKS... Şti. vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan Aks Televizyon A,Ş'nin müvekkili hakkında (Şhow Tv)....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı.....aleyhine 04/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,..... Gazetesi'nin 03/04/2010 günlü sayısında davalının kaleme aldığı “Irkçılar Parmak Kaldırsın” başlıklı köşe yazısının kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

            Davacı, davalının dava dışı eşin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla birliktelik yaşayarak evliliğinin bitmesine neden olduğunu, bu durumun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, ayrıca yaşanan olaylar nedeniyle muhit değiştirmek zorunda kaldığını, boşanma nedeniyle velayeti anneye verilen çocuğu görmek için hafta sonları çocuğunun yanına gittiğini ve maddi kayıpları olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava dışı boşandığı eşinin davalı ile ilişkisinin olduğu, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiden diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunup bulunmayacağı hususundadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu