"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 17/10/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 11/01/2016 gün ve 2015/570 - 2016/171 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, Dairemizin 11/01/2016 gün ve 2015/570 esas ve 2016/171 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir. Davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Yay. AŞ. aleyhine 11/09/2008 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 14/06/2010 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; Aile Sağlığı Merkezinde yönetici hekim olarak görev yaptığını, aynı kurumda görev yapan davalının olay tarihinde yüzüne fax kağıdını fırlatarak hakarette bulunduğunu, davalının eylemi nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini, maddi zarara da uğradığını belirterek asıl davada maddi tazminat, birleşen davada ise manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının şikayeti üzerine davacının eldeki davayı açtığı, dinlenen tanıkların olaydan çok sonra bu sözleri sarf eden davacının yanında çalışan kişiler olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ayrıca, haksız yere bir kimsenin haciz tehdidine maruz bırakılması o kimsenin kişilik haklarına saldırı oluşturan ve Borçlar Yasası'nın 49. maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranıştır. Mahkemece, kişilik haklarına saldırının varlığı kabul olunarak uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, manevi tazminat istemin tümden reddi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belediye Meclisi Başkanlığı'na hitaben hazırlayıp Meclise sunmak yerine .... halkına ve yerel gazetelere dağıttığı dilekçe ile müvekkili hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu, şikayet hakkını meşruluk çerçevesini aşarak kullandığını, "Çig et yemedik ki karnımız ağrısın" başlıklı yazı ile de kendisi hakkındaki gerçek dışı suçlamalara devam ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... yasal hakkını kullandığını, davacının yerel gazetelere vermiş olduğu demeçlerle kendisinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalılardan ...'in yazılı hale getirip çoğalttığı beyanların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalılardan ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalılardan ... tarafından kaleme alınan dava konusu yazılar bir bütün olarak incelendiğinde; .......
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarını yineleyerek, davalı tarafından gönderilen ihtarnamedeki isnad ve ifadeler ile davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğini, buna göre manevi tazminat için tüm koşullar gerçekleştiği halde mahkemece davanın kabulü yerine reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 14/11/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ... ve karşı taraftan davacı Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....