Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar etkilisi ve yazar sıfatıyla) ve ... aleyhine 30/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,7/01/2014 tarihli sayısı ve internet sitesinde yer alan aşlıklı yazısı ile ... imzalı " başlıklı yazılarda müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

    HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik hakkına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından, davalı nezdinde bulunan hesabına yapılan müdahale nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK'nun 58. maddesine göre, kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Manevi tazminat istenebilmesi için kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunması gerekir. Ancak, her sözleşmeye aykırılık hali tek başına manevi tazminatı gerektirmeyip ayrıca bu aykırılığın aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırı da oluşturması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar davacı ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile birlikte olduğunu, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu beyan ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....

        Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Aynı Yasanın 174. maddesine göre de, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. BK 41 (TBK 49). maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 5000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren, 7190,00 TL maddi tazminatın ıslah tarihinden itibaren, 1500,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Gerek Türk Medeni Kanununun 25. maddesi, gerekse Borçlar Kanununun 49. maddesinde kişilik haklarına saldırılan kimselerin korunması başka bir ifadeyle kişisel varlıkla ilgili zararları gidermek amacıyla düzenleme yapılmıştır. Bu hükümler malvarlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Davacının binasının ve eşyalarının zarar görmesi nedeniyle manevi bir üzüntü duyduğu düşünülebilir ise de bu durum davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.05.2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen 30.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalının 424 ada 22 parsel sayılı taşınmazda yaptığı inşaat faaliyeti sırasında yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle 424 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki binanın yıkıldığını ileri sürerek, 48.272.00 TL maddi 20.000.00 TL manevi tazminat istemişlerdir....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı yararına bozmaya uyularak takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarları, bozmadan beklenen amacı karşılamaktan uzak olup, tarafların gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, davacının kaybettiği mevcut ve beklenen menfaatleri, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle davacının kişilik haklarına yapılan saldırı nazara alındığında azdır. Daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.11.2015 (Pzt.) .......

                Medya Yayıncılık A.Ş. ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... sitesi aleyhine 10/09/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, davalılalara ait ... sitesinde 04/08/2014 tarihinde ... ...'...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/12/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi-manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu kapsamda, bahsi geçen yasal düzenleme ve basın özgürlüğü hakkında yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu haber içeriğinde kullanılan söz ve ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olmaması ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekirken davaya konu haber içeriği bakımından kesinleşmiş mahkumiyet kararı nazara alınarak BK 74. Madde gereğince maddi vakıanın hukuk hakimini bağlayacağı da açıktır. Şu halde; mahkemece davaya konu haber içeriğinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylem olmadığı ve fakat ceza mahkemesince maddi vakıa tespiti ile hukuk hakiminin de bağlı olacağı dikkate alınarak olayın gerçekleşme biçimi, davalıların konumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olmuştur. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu