"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı arsa malikleri ile davalı arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalıya düşen daireyi 21.10.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp bedelini ödediğini,kat karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflarca 3.1.1996 tarihinde feshedildiğini,tapu devrini alamadığından maddi zarara uğradığını ileri sürerek fazla hakları saklı olmak üzere 5.000.00.YTL. nin,birleşen davası ile de 10.000.00 YTL'nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davalılar, davacı tarafından inşaat ruhsatı alınmadan inşaata başlandığını, her iki parselde de aynı zamanda inşaatın yapılacağını, kontrolörlük görevlerinin inşaatın komşu parsele tecavüzünün olup olmadığı ve konumuna ilişkin olup, sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, 10.000 TL. maddi tazminatın dava, 44.573,33 TL.nin ıslah tarihinden yasal faizi ile davalı ...'ten tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı müteahhit ile dava dışı arsa sahipleri arasında yapılan 24.2.2003 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, 5572 nolu parsel üzerine bir adet 3 katlı inşaat yapılacağı zemin ve 1. katın arsa sahiplerine, 2. katın davacı müteahhide ve 5571 nolu parselin de müteahhide devir edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....
nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin özel bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde; yerleşik yargı uygulamaları gereğince, yükleniciye devredilen ya da vekaleten satış izni verilen ve sözleşmede kendisine ait olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümlerin finans amaçlı olarak üçüncü kişilere devri mümkün olup, alıcı kişi alacağın temliki hükümlerine göre yüklenicinin halefi sayılır. Ancak, yüklenicinin ya da bağımsız bölümü devrettiği üçüncü kişinin bu taşınmaza hak kazanabilmesi için, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tamamen yerine getirmiş olması gerekir....
maddi ve manevi tazminat talebinde bulunarak hüküm altına alınacak alacağa reeskont faizi uygulanmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle uğranılan gecikme tazminatının, arsada oluşan kayıp alan değerinin, imardaki değişiklik sonucu kat sayısının düşmesi nedeniyle daire sayısının azalmasından kaynaklanan zararın ve manevi tazminat ile emlak vergisi tutarının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar imar plânının yeniden değiştiğini, hak kaybı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Kat karşılığı yapılan inşaat sözleşmelerinin ... taraflı irade beyanı ile feshedilmeleri mümkün değildir. Davacı arsa sahibi 24.10.2001 tarihli azilname ile yüklenici kooperatife verdiği bazı yetkileri ortadan kaldırmıştır. Davacı arsa sahibinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda bir beyanı ve davası bulunmamaktadır. Davacı arsa sahibi bu davada, sözleşmenin aynen ifası mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmakla kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshetmediğini belirtmiştir. Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda açılmış bir dava ve verilmiş bir karar bulunmadığına göre, bu sözleşmenin yürürlükte olduğu açıktır. Bu durumda mahkemece davacı istekleri yönünden işin esası incelenip gerekli kararın verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve davanın esası ile ilgili olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Noterliğince düzenlenmiş 09/07/2009 tarih ve 16817 yevmiye Nolu düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalanmış olup bahse konu sözleşmeye göre davacı/arsa sahibine 4 adet daire, davacı/yükleniciye ise 6 adet daire verileceğini, iş bu Eyüp 4. Noterliğince düzenlenen 09/07/2009 tarih ve 16817 yevmiye Nolu düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca yürütülen resmi işlemler sonucu davalı/belediye tarafından taşınmaza ilişkin inşaat yapı ruhsatının 15 Eylül 2009 tarihinde düzenlenilerek davacılara verildiğini, davalının yapı ruhsatını iptal etmediği halde, iptal ettiğini beyanla ve taşınmazda büfe, çay bahçesi ve park yapmak suretiyle haksız işgali nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifasının imkansız hale geldiğinden zarar talebine ilişkin davanın kabulune karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
yasalara göre kurulması gereken kat karşılığı(arsa payı) inşaat sözleşmesini yaptığını, şekil şartı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesini noterde yapılmasını zorunlu olduğunu, taraflar arasında kat karşılığı(arsa payı) inşaat sözleşmesinin yapılmamış olmasından ötürü, ilgili yüklenici şirketin söz konusu inşaatın yapılması konusunda inşaatın yapımı ve tamamlanması için bir süre şartı konulmadığı gibi inşaatın yapılmaması halinde ilgili yüklenici şirketten talep edilecek hukuki güvencelerinde oluşturulmadığını, T4 ile yüklenici olarak inşaatın yapımını üstlenmiş T6 arasında şifahi planlanmış olan binanın yapılmamasından müvekkillerinin çok ciddi maddi ve manevi zararlara uğradığını, davacı T1 19/04/2017 tarihinde bağımsız bölüm olan ilgili dairesini boşaltarak kiraya geçmek zorunda kaldığını, ağır rahatsızlıklar çektiğini, bu üzüntüler neticesinde düşerek vücudunda kırıklar oluştuğunu, maddi ve manevi zararlara uğradığını, konutu kendisine zamanında teslim edilmediğini, nerdeyse 3...
ye 13.02.2007 tarihinde ilk vekâletnamenin, 28.06.2007 tarihinde ikinci vekâletnamenin verildiği, bu vekâletnamelerde davacıya ait 2. ve 3. nolu parsellerle ilgili olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasının amaçlandığı, bundan sonra vekil tarafından diğer davalı ... ile 28.06.2007 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmenin düzenlenmesinden sonra 22.08.2007 tarihinde davacı vekili tarafından 2 nolu parselin 1/2 payının dava dışı ... İnşaat Ltd. Şti.'ne devredildiği, ... İnşaat Ltd. Şti. tarafından da 18.06.2009 tarihinde dava dışı ...'a devredildiği,... tarafından da 27.07.2009 tarihinde davalı ...'e devredildiği, davalı ...'in cevap dilekçesinde de kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gereğinin, sözleşmedeki %30`luk imar oranının gerçekleşmemesi nedeniyle yerine getirilemediğini belirttiği anlaşılmış, tüm bu hususlar dikkate alındığında, davalı ...'...
-TL ve menfi zarar olarak şimdilik 500,00.-TL, bozdurulan emekli poliçelerinden dolayı şimdilik 500,00.-TL ve değer artışından dolayı şimdilik 500,00.-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, buna göre davacının taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sona erdirilmesinden sonra bu sefer taraflar arasında kurulan kât karşılığı inşaat sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşıldığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....