Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapı San. ve Tic. A.Ş yönünden red sebebi ortak olup, red edilen maddi ve manevi tazminat yönünden davalı ... ile davalı ... Yapı San. ve Tic....

    ın tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı yasa uyarınca vaki tazminat isteği üzerine (KAYSERİ) Birinci Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminat ile vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak adı geçen davacıya ödenmesine dair ittihaz olunan 16/04/2009 gün ve 129/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili ile davacı vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

      in tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı yasa uyarınca vaki tazminat isteği üzerine (DOĞUBAYAZIT) Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminat ile vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak adı geçen davacıya ödenmesine dair ittihaz olunan 20/03/2009 gün ve 173/36 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili ile davacı vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

        Somut olayda, dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilerek faizin başlangıç tarihinin belirtilmediği, 28.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin 5.785,17 TL olarak artırılarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar veilmesinin talep edildiği, bozma ilamından sonra alınan ek hesap raporu doğrultusunda açılan birleşen davada 1.744,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiğinin anlaşılmasına göre, Mahkemece HMK’nun 76.(HMUK 74. madde) maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı bir şekilde asıl davada maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden de olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, dava dilekçesinde faizin gözaltı tarihinden itibaren talep edilmiş olmasına karşın, hükmedilen maddi ve manevi tazminata 24/10/2012 tarihinden itibaren faiz uygulanması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

            Ayrıca; Davacı yararına hükmolunan maddi tazminata uygulanacak faizin başlangıcına gelince: Davacı dava dilekçesinde manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminatın tahsilini istemiş, yargılama sırasında 01.10.2010 harç tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemini ıslah suretiyle artırmıştır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumunda zararın olay tarihinde oluştuğu ve bu tarihte zarara neden olanlar bakımından temerrüdün gerçekleştiğinin kabulünün gerekeceği ve bu nedenle de hüküm altına alınan tazminata uygulanacak faizin olay tarihinden itibaren başlatılması gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Dava dilekçesindeki talepler yönünden mahkemenin bu yöndeki uygulaması isabetlidir....

              Başkanlığı yararına ıslah ile talep edilen maddi tazminat miktarı da dahil edilerek toplam talep edilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davalı ... şirketinin maddi tazminat miktarından poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına göre hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden davacı eş yararına hesaplanan vekalet ücretinden de poliçe limiti dahilinde sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacılar vekili ve davalı ... AŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nin bu faizin yasal faiz kadarından sorumlu tutulması suretiyle) müteselsilen alınarak yukarıdaki miktarlarda davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen karar, Daire’nin 26/11/2013 tarih ve 2012/15669 esas, 2013/16571 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıların davalılar ..., ..., ...ve ... Sigorta A.Ş aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davacıların ..., ...,... ve ... aleyhine açtığı maddi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 7.536,87 TL, davacı ... için 1.371,88 TL, davacı ... için 1.371,88 TL olmak üzere toplam 10.280,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat HÜKÜM : 1.275,50 TL maddi, 2500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmiş olmasına rağmen faizin gözaltı tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.un 322....

                    Uyuşmazlıkta, meydana gelen olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açık olup, manevi tazminat isteminin tamamının karşılanması gerektiği anlamına gelmemekle birlikte, olayın gerçekleşme şekli, zararın niteliği ve kalıcılığı dikkate alındığında, Mahkemece çocuk için takdir edilen manevi tazminat miktarının, uğranılan zarara göre orantısız ve düşük kaldığı, duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı anlaşıldığından manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat miktarının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu