"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde fazlası saklı kalmak kaydıyla 10.000 YTL. manevi, 4625 YTL. maddi olmak üzere 14.625 YTL. tazminatın 22.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Maddi tazminat istemine ilişkin dava yönünden; Mahkemece kısmen ret edilip davacı vekilince temyiz konu edilen alacak (tazminat) tuturarı ile davalılardan her birinin arsa payına düşen ve temyiz konu edilen alacak (tazminat) tutaraı 1.170 YTL'sını geçmemektedir....
bedellerine ilişkin olduğu, dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcı, dava dilekçesinde yer alan bağımsız taleplerin tümünü kapsadığı, maddi tazminat talebi yönünden nispi karar ve ilam harcının peşin bölümünü yatırması için süre verilmesi, (Harçlar K. m. 30-32), harcın tamamlanması halinde, görev yönü de değerlendirilip sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde boşanmanın eki niteliğinde bir maddi tazminat talebide olmadığı halde, davacı-davalı kadın yararına maddi tazminata hükmolunması doğru olmadığını belirlemek suretiyle hükmün maddi tazminata ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rucüen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, tek taraflı kaza neticesinde davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek,belirsiz alacak niteliğinde olmak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların maddi tazminat alacak miktarının tespiti ile davacı ... için 50.000,00 TL maddi tazminat alacağının, davacı ... için 5.000,00 TL maddi tazminat alacağınnı 07.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmişlerdir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
davacının kazanç kaybı için -----hasarlanan araç yerine kaim olmak üzere kiralanan araç için------ hasarlı aracın çekici masrafı için ----maddi tazminat ile ----- manevi tazminat, araç için davacı ------- araç için yapılan ödemeden eksik kalan bedel farkı olan -------maddi tazminat, neticeten davacılar için müşterek ve müteselsil olarak, -------------- manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/137 esas 2020/224 karar sayılı ilamına uygun olduğunu, icra emrinin açıklama kısmında maddi tazminata ilişkin asıl alacağın borçlu sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi limitiyle sınırlı olmak ve 24.04.2015 tarihinden itibaren faiz işletilmek kaydı ile talep edildiğinin belli olduğunu, yine icra takibinde sigorta şirketi yönünden maddi tazminat alacaklarına 24.04.2015 tarihinden itibaren faiz işletildiğini, takip tarihine kadar alacaklı İbrahim Ateş'in maddi tazminat alacağına, 10.013,51 TL , alacaklı Figan Karaoğlu'nun maddi tazminat alacağına 66.458,80 TL faiz işlediğinin hesaplandığını, maddi tazminat alacaklarına 24.04.2015 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş bu miktarlarının sigorta şirketinden talep edildiğinin takip talebinden ve icra emrindeki ifadelerden anlaşıldığını, takibe dayanak mahkeme ilamında maddi tazminat alacaklarına sigorta şirketi yönünden 24.04.2015 tarihinden itibaren diğer davalı Sadi Kökçü yönünden ise 30.10.2007 tarihinden...
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; manevi tazminata ilişkin davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile; “1- ) Dosyanın maddi tazminat talebi yönünden tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, maddi tazminat yargılamasının yeni esas üzerinden sürdürülmesine, iş bu dosyadan fotokopi çekilerek maddi tazminat dosyasına eklenmesine, fotokopi masrafı ve dava harcının davacı tarafça 2 haftalık kesin süre içerisinde karşılanmasına, 2- ) Manevi tazminat davası yönünden davanın USULDEN REDDİNE " karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin maddi tazminat miktarının hesaplanma yöntemi ve miktarına, kasap dükkanı işleten davacı ...’ın destek tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından davacı ... lehine destek tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, belirsiz alacak davası olarak açılan davada alınan ek hesap raporundan sonra davacılar vekili tarafından sunulan 10/01/2019 tarihli dilekçenin maddi tazminat ve faizi bakımından bedel artırım dilekçesi, 28/02/2019 tarihli dilekçenin de manevi tazminat yönünden talebi yönünden faiz bakımından ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatlar bakımından haksız eylem tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden davacılar vekilinin faize ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf istemleri yerinde bulunarak HMK m. 353/1-b.2 uyarınca ilk derece...
Faiz alacağı zaman geçtikçe doğan bir alacak olmakla, dava açıldığı tarihten geriye doğru hesap edilebilecek zamanaşımı süresi için istenebilir. Borçlar Kanunun 131. maddesi(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 152.md) gereğince asıl alacak zaman aşımına uğradığından faiz ve diğer ek haklarda zamanaşımına, uğrar. Diğer bir deyişle faiz alacağı asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olur. Borçlar Kanununun 133/2. maddesince(6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 154/2 md.) alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı kesilir. Ancak zaman aşımının kesilmesi sadece dava konusu alacak için söz konusudur. ... kazasından doğma maddi ve manevi tazminat alacağı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146.md) gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Faiz alacağının ayrı bir davaya konu olmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. faiz isteği, asıl alacağın bir bölümü olmadığından, ayrı bir alacak niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/07/2019 tarih ve 2016/622 Esas, 2019/558 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; Davacı ... tarafından açılan tazminat davasında asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Ancak asıl alacak olan 133.477,72-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalı ... Hesabından tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı ... tarafından açılan tazminat davasında asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Ancak asıl alacak olan 1.925,45-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalı ......