Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, koşullu bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarının paydaş olduğu 1827 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2981 Sayılı Yasanın 10/b. maddesi uygulamasına tabi tutulduğunu ancak adlarına tescil edilmesi gereken 7 nolu parselin Hazine adına yöneltildiğini anılan yere muvafakatları ile mahalle halkınca cami evi yaptırıldığını, taşınmazın öncesinde miras bırakanlarına ait olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bağışlayanın iradesine uygun olarak cami ve cami evi yapılarak tasarruf edildiği bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Davacı, davasında çeyiz eşyaları talebinde bulunmuş, davalılar ise dava konusu eşyaların davacıya bağışlandığını ve bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürmüşlerdir. Oysa ki davada dayanılan eşya senedi başlıklı belge, niteliği itibariyle taraflar arasındaki sözleşmedir ve mahkemeyi bağlar. Sözleşmede davalıların adedi, cinsi yazılı eşyayı tam ve sağlam olarak davacıdan teslim aldıkları yazılıdır. Sözleşme içeriği irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Kaldı ki, diğer taraftan bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığı bir an dikkate alınsa bile taraflar arasında görülüp kesinleşen 06/03/3015 tarihli ... ....Aile Mahkemesinin 2013/1003 Esas 2015/208 karar sayılı ilamında tarafların eşit oranda kusurlu oldukları kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmakla bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiştir....

        temyiz itirazlarına gelince: Borçlar Kanunu'nun 244.maddesi uyarınca, bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir cürüm işlerse ya da bağışlanan bağışlayana ya da ailesi için kanunen mükellef bulunduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir surette riayetsizlikte bulunursa,bağışlayan bağıştan rücu ile bağışlanan elinde ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir....

          parseldeki 9.750/434.612 hissesinden 3.250/434.462 hissesinin taşınmazın imar planı kapsamına alınması karşılığı belediyeye bağışlayacağının davalı ile yapılan 2.10.2000 tarihli protokol ile kararlaştırılıp, ayrıca DOP kesintisi de yapıldığını, 2.10.1990 tarihli protokol ve belediye Meclisinin 10.10.1990 tarihli ve 108 sayılı kararı uyarınca "bu taşınmazlarla ilgili imar ıslah planlarına konu protokol uyarınca gerçekleşme şartına bağlı olarak ve şartın gerçekleşmesi durumunda rücu hakkı saklı tutularak" talep olunan hisse miktarlarının 17.10.1990 tarihinde belediyeye devredildiğini, bu hisselerle oluşturulan imar parsellerinin bilahare belediyece 3. kişilere devredildiğini, İmar planlarının iptali için idari yargıya dava açıldığının öğrenilmesi üzerine araştırma sonucunda imar planının iptaline dair mahkeme kararının kesinleştiğini 10.11.2003 tarihinde öğrendiğini, idare Mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması nedeniyle bağıştan rücu şartının gerçekleştiğini, taşınmazdaki hisselerin 3...

            parseldeki 156.500/434.612 hissesinden 39.125/433.612 hissesinin taşınmazın imar planı kapsamına alınması karşılığı belediyeye bağışlayacağının davalı ile yapılan 2.10.2000 tarihli protokol ile kararlaştırılıp, ayrıca DOP kesintisi de yapıldığını, 2.10.1990 tarihli protokol ve belediye Meclisinin 10.10.1990 tarihli ve 108 sayılı kararı uyarınca "bu taşınmazlarla ilgili imar ıslah planlarına konu protokol uyarınca gerçekleşme şartına bağlı olarak ve şartın gerçekleşmesi durumunda rücu hakkı saklı tutularak" talep olunan hisse miktarlarının 17.10.1990 tarihinde belediyeye devredildiğini, bu hisselerle oluşturulan imar parsellerinin bilahare belediyece 3.kişilere devredildiğini, İmar planlarının iptali için idari yargıya dava açıldığının öğrenilmesi üzerine araştırma sonucunda imar planının iptaline dair mahkeme kararının kesinleştiğini 10.11.2003 tarihinde öğrendiğini, idare Mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması nedeniyle bağıştan rücu şartının gerçekleştiğini, taşınmazdaki hisselerin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak - Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ve bağıştan rücu'ya ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.05.2007...

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

                    nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindi. Davacı, maliki olduğu 126 parsel sayılı taşınmazın Diyarbakır Bölge Trafik Denetleme Müdürlüğü binası yapılması şartıyla 03.02.1978 yılında bağışladığını, ancak binanın ilgili idarece yıkılarak Diyarbakır-Elazığ Karayolu üzerinde hizmet vermeye başladığını, şarta bağlı yapılan bağışlamada bağışlanan tarafından bağışlama amacına aykırı davranıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığını, bağış amacına aykırı davranılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın bağış koşullarına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu