Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesinde de taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır düzenlemesine yer verilerek taşınmaz mülkiyetinin devri amacıyla yapılan sözleşmelerin resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Öte yandan bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....
nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; davalı davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını savunmuş, mahkemece de davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, kayden maliki olduğu çekişme konusu 46 parsel sayılı taşınmazı okul yapılması şartıyla bağışlamak istediğini davalı kuruma bildirdiği, talebinin kabul edilmesi üzerine 17.03.1987 tarihli akitle taşınmazın kayıtsız şartsız davalıya bağış suretiyle temlik edildiği; eldeki davanın ise, geçen süre zarfında bağış koşulunun gerçekleşmediği ileri sürülerek açıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı ve bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 3.2.2. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm bağıştan rücu istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 20.06.2018 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine değil, iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
aleyhine açılan tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davacı vekilinin 16.6.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanına göre dava; Borçlar Kanunu 244.maddesine göre bağıştan dönme (rücu) hukuki sebebine dayalı olarak açılmış olan dava konusu 375 ada 1 parseldeki davalı adına kayıtlı 1/2 paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil, mümkün olmazsa yarı payın bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın çözüm yeri HMK'nun 1 ve devamı maddeleri (önceki HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri) uyarınca genel mahkemelerdir. Davacının mal rejiminin tasfiyesine dayalı herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir....
Somut olayda, dosyada toplanan tüm deliller yukarıdaki ilkeler ve özellikle TMK'nın 510. maddesi çerçevesinde değerlendirildiğinde; davalının, üzerine düşen yükümlülüklerini yasanın aradığı ölçüde aksattığından söz edilemeyeceği, maddi delillerle desteklenmeyen soyut tanık anlatımlarının da ispata yeterli sayılamayacağı, sonuç itibariyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
Temyize konu dava, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 244 vd. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 295.vd.) maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Bağıştan rücu nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın kanuni dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanununun 244 vd. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 295 vd.) maddeleri olduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yeri dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Dava, Aile Mahkemesi sıfatıyla hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi Tazminat Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asliye hukuk mahkemesince verilen bağıştan rücuya dayalı ziynet alacağına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli .... ... Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.05.2019 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın esası bağıştan rücu esasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 16/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, “461 ada 116 nolu parselin tapu kaydının 1000/1251 payı bakımından iptali ile davacı dernek adına, 251/1251 payın ise, davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline davalı ... tarafından açılan bağıştan rücu etme (zilyetliğin iadesi) davanın reddine" karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümüyle bağıştan rücu davasına yönelik kısmı davalı ... vekili, reddedilen 251/1251 pay bakımından ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Ilgın Noterliğince düzenlenen 27.6.1980 tarih ve 3567 yövmiye numaralı bağış senedine yani kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteği ile BK. nun 244 ve devamı maddeleri gereğince açılan bağıştan rücu davasıdır. Mahkemece, dava konusu 461 ada 116 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının davacı yararına 1000/1251 payı bakımından iptaline karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....