Düğünde takılan ziynetlerin iadesine ilişkin isteğin ise, Borçlar Kanunu madde 295 uyarınca bağışlamanın geri alınması hukuki sebebine dayanması halinde görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise; davacıların bağıştan rücu nedeniyle düğün öncesi ve düğün merasiminde davalı kadına takılan ziynet eşyalarına ilişkin davalının sadakatsiz tavır ve davranışlarına dayalı alacak talepleri yönünden yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'ndan kaynaklandığı ve bu talepler yönünden görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır....
Bu bakımdan davacının rücu sebebine dayalı takıların iadesi ve başlık parasına dayalı alacak talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.04.2015 (Çrş.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferileri yanında bağıştan rücu nedeniyle düğün merasiminde davacı-davalı kadına takılan ziynet eşyalarının iadesine yöneliktir....
Düğünde takılan ziynetlerin iadesine ilişkin isteğin ise, Borçlar Kanunu madde 295 uyarınca bağışlamanın geri alınması hukuki sebebine dayanması halinde görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise; davacının bağıştan rücu nedeniyle düğün merasiminde davalı kadına takılan ziynet eşyalarına ilişkin davalının sadakatsiz tavır ve davranışlarına dayalı alacak talepleri yönünden yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'ndan kaynaklandığı ve bu talepler yönünden görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. O halde davacıların taleplerine ilişkin olarak mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2015/4798 esas ve 2015/9505 Karar sayılı ilamında karşı dava olarak açılan bağıştan rücu davasının kusur nispetinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini belirtildiğini, davalı tarafından talep edilen ziynetler ve ev eşyaları bakımından boşanma dava dosyasından da açıkça görüleceği üzere bağıştan rücu koşulları oluştuğunu, öncelikle bağıştan rücu edildiğinin tespiti ile davalıya bağışlanması vaad edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının bağışlanma vaadinden rücu edildiğinin tespitine, bağışlanan ziynet ve ev eşyalarının davacıya aidiyeti ile var olanlarının davacıya aynen, olmayanların bedelinin şimdilik 1.000 TL'nin (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere) davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....
Bu bakımdan davacının rücu sebebine dayalıtakıların iadesi ve başlık parasına dayalı alacak talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur....
Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bağış koşulunu yerine getirmek üzere inşaata başlandığını, yargılama esnasında inşaatın tamamlanarak düğün salonu olarak hizmete açıldığını, bağış koşulunun yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, koşullu bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ile Çorum Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, eşe bağışlanan taşınmazın tapu iptali ve tescil isteğinin 4787 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre aile mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Çorum Aile Mahkemesi ise, davanın BK 244. maddeden kaynaklandığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davacının ziynetlere yönelik maddi tazminat istemi bağıştan rücu niteliğindedir....
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....