Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı muris, dava dilekçesinde açıkça her yıl için uğradığı tazminat tutarlarını ayrı ayrı göstermek suretiyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur.Mahkemece 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna üstünlük tanınarak bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de,gerek bahsi geçen raporda,gerekse alınan ilk raporda; daha evvelinde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş bulunan taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümler mahiyetteki Manavgat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/89 Esas ve 2007/441 Esas sayılı kararları ile dosya kapsamındaki bilirkişi raporları gözetilmemiş, davacının yıllara göre tesiste konaklayamamaktan kaynaklı maddi zararı hakim ve taraf denetimine olanak sağlayacak şekilde, piyasa rayicine uygun olarak hesaplanmak yerine Türkiye'deki enflasyonist ekonomik koşulları gözardı edilerek talep konusu yapılan tüm yıllar için eşit miktarda maddi tazminat tutarları hesaplanmıştır.Bu bağlamda maddi tazminat tutarlarının belirlenmesi yönünden mahkemece alınan bilirkişi raporları...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı İç İşleri Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2009 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/03/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir....

    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davacılar ... ve ... yönünden destekten yoksun kalma tazminatına dair istemin kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine, davacıların tarım makinaları yönünden taleplerinin reddine, telef olan kayısılardan kaynaklı maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat yönünden evvelce verilen hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir....

      Kısmen reddedilen miktar, Borçlar Kanunu'nun 43,44 ve 161/son maddesinden kaynaklanan bir indirim ise indirim miktarı yasadan kaynaklandığından bu indirim nedeni ile davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyecektir. Şu durumda; yerel mahkemece, kısmen reddedilen miktarın, asıl alacaktan takdiri indirim yapılması nedeniyle yasadan kaynaklandığı ve bu durumda davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde, BK.nun 43. maddesi gereğince yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        belirlenecek maddi tazminat ve müteveffaların mirasçıları için ayrı ayrı 1.000,00'er-TL'den destekten yoksun kalma tazminatının verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava, "trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" yönelik olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/03/2022 tarih ve 2021/244 Esas, 2022/339 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

        Davacı vekili 31/05/2022 tarihli dilekçesi ile, açmış olduğu maddi tazminat davasını 35.954,50 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tazminat isteminden ibarettir. Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 6098 sayılı TBK'nın 49. Maddesi uyarınca araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK'nın 85. Maddesi uyarınca araç işleteni ve şartları varsa teşebbüs sahibi ve 2918 sayılı KTK'nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Trafik kazası nedeniyle zarara uğradığını iddia eden hak sahipleri tarafından açılan tazminat davalarında ispat yükü 6098 sayılı TBK'nın 50. Maddesi uyarınca zarar gören üzerinde olup, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat etmek zorundadır. Yine bu tür davalarda 2918 sayılı KTK'nın 97....

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Maddi tazminat istemi yönünden; Davacı tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmaksızın alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 13.10.2021 tarihli ıslah dilekçesinde 4.340,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince de bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bu halde, davacı yönünden reddedilen miktar olmayıp, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmayan ve tazminat alacağının 4.340,00 TL olduğunu beyan eden davacı tarafın sonradan zararın daha fazla olduğundan bahisle talepte bulunması mümkün değildir. Bu itibarla, maddi tazminat istemi yönünden istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve ... sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı Kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, tazminat davasının rücu davası yönünden bağlayıcılığı bulunmamakta ise de; tazminat davasında alınıp, iş bu davada hükme dayanak kılınan kusur raporunun oluşa uygun bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul...

            Dava dilekçesindeki maddi tazminat talebi ile ilgili açıklama dilekçesi sunmak üzere davalı tarafa 2 haftalık süre verilmiş , davacı vekili Mahkememize verdiği 24.02.2022 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinde yer alan maddi tazminat talebinin 4.000,00 TL'sinin geçici iş görememezlikten kaynaklı tazminat alacağı, 6.000,00 TL'sinin ise sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat alacağı olduğunu belirtmiştir. Davalı ... Sigorta AŞ'ye ...plaka sayılı araç ile ilgili poliçenin gönderilmesi için yazı yazılmış, davalı sigorta şirketi tarafından söz konusu poliçenin bir örneği Mahkememize gönderilmiştir. ... Sigorta'ya ... (......) plaka sayılı aracın karıştığı 01.09.2012 tarihli kaza ile ilgili davacı tarafça ......

              UYAP Entegrasyonu