Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır....
Şti. arasında söz konusu plakaları bildirilen araç kayıtlarına ihtiyati tedbir konulması hususunda mutabakat oluştuğunu, ilk derece mahkemesince taraf iradelerine rağmen belirtilen araçlar üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, öncelikle ilk derece mahkemesince davanın belirsiz alacak davası olduğunu, bilirkişi raporu ile maddi tazminata ilişkin miktarın artması konusunda yaklaşık ispat kuralının sağlanmış olmasının dikkate alınmaksızın sadece şimdilik kaydıyla açılan maddi tazminat miktarı üzerinden kabul edilerek, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haczin kaldırılması kararının hukuka aykırı olduğundan kaldırılmasını, aynı şekilde taraf iradelerinin üzerinde uyuştuğu davalılardan... Ltd....
(3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar." hükmü yer almaktadır. Haksız ihtiyati tedbirden dolayı maddi tazminat davası açılabilmesi için icra edilmiş bir tedbir kararının bulunması, bu tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkması, tedbir sebebiyle zarar meydana gelmiş olması ve zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet bağının bulunması şarttır. Maddi tazminat isteklerinde, manevi tazminat isteklerinden farklı olarak haksız ihtiyati tedbirden dolayı ihtiyati tedbir koyduran tarafın kusursuz sorumluluğu kabul edilmiştir. Yani, haksız ihtiyati tedbiri koydurtmuş olan tarafın bundan doğan maddi zararla sorumlu tutulabilmesi için ihtiyati tedbiri kötü niyetle istemiş ve koydurmuş olması gerekmez. İcra edilmiş olan ihtiyati tedbirin haksız olması ve bir zarara neden olmuş olması sorumluluk için yeterlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yerel Mahkemece yapılan 08/10/2021 tarih, 2021/305 esas sayılı ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kazaya karışan araç başta olmak üzere tüm araçları ve gayrimenkulleri üzerine somut olaya uygun olacak şekilde ihtiyati tedbir, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati haciz konulması gerektiğini, yerel mahkeme usul ve yasaya aykırı şekilde karar verdiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, HMK'nın 389/1. maddesi uyarınca ancak dava konusu olan şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, işbu dava konusunun ise haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat olduğu, ihtiyati tedbir isteyen tarafça hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilen davalıların taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki alacaları dava konusu olmadığından, üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyenin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, " davanın iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbirin kural olarak paradan başka şeylere ilişkin davalarda ve aynı çekişmeli olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgili olduğu, ihtiyati tedbir talep edilen malvarlığının uyuşmazlık konusu olmadığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine ; TBK 76. maddesi gereğince geçici ödemeye hükmedilmek için davacının iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunması ve ekonomik durumunun geçici ödemeye ihtiyaç duyması halinde ihtiyati olarak hükmedilebileceği anlaşılmakla aşama itibarıyla zarar görenin iddiasının haklılığına dair yeteri derecede kanaat edinilmediğinden geçici ödeme talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve geçici ödeme taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE", şeklinde karar verilmiştir...
Dava, davalının haksız ihtiyati tedbir uygulamasından kaynaklı davacıyı zarara uğratması sebebiyle, davacının maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir. Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklı tazminat talebine ilişkin HMK 399/2 maddesi: "Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır." şeklindedir. Buna göre davaya konu ihtiyati tedbir kararının esas davasının Bakırköy .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görüldüğü anlaşılmakla mahkememize tevzi olunan işbu dosyanın Bakırköy .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-İşbu dosyanın Bakırköy .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, 2-Esasın bu şekilde kapatılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.19/09/2022 Katip ... ¸ Hakim ... ¸...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6100 Sayılı HMK’nın 389/1 maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, UYUŞMAZLIK KONUSU HAKKINDA ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu şey üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulabileceği anlaşılmaktadır. Somut olayda trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması talep edilen araçların mülkiyeti ile davalıların taşınırları ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile eldeki tazminat davasının konusu değildirler....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince verilen 04/03/2022 tarihli ara kararı ile; "... ihtiyati tedbir "dava konusu şey" üzerine konulabilecektir. Somut olayda ise dava tazminat (alacak) davasıdır, yani 34 XX 225 plakalı aracın mülkiyeti dava konusu edilmemiştir. Davanın alacak davası olması ve ancak ve ancak dava konusu şeye ihtiyati tedbir konabilecek olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine " şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır, devredilememektedir. Oysa, borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir, devredebilir (İİK 26l, 91. m.). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde, davacı, davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir . İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir.”...