Davacı menfi tespit istemiyle dava açmış, dava dilekçesinin sonuç kısmında takibin iptaline ve durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 17/01/2022 tarihli ara karar ile İİK 72/3. Maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına yönelik talebi reddetmiştir. Dosya kapsamından uyuşmazlığın davacının kullanmış olduğu kredi kartı borcundan kaynaklandığı görülmektedir. Bu haliyle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ve tüketici mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususunun ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK 72. Maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur." düzenlemesine yer verilmiştir. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından, takip borçlularına karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19....
Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle İİK m. 72 uyarınca açılan menfi tespit davası olup, davacı vekili menfi tespit istemiyle birlikte icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece icra takibi başlatıldıktan sonra takibin durdurulamayacağı, ancak icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde ihtiyati tebdir kararı verilmiş, itirazın reddedilmesi üzerine de istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddia, savunma, dosya kapsamı ve istinaf nedenleri doğrultusunda İİK 72. maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
Çünkü menfi tespit davalarında bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda davacı tarafından .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/... E sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasından ... Arabulucuk Bürosunun 2021/... Başvuru Nolu ve 2021/... Dosya Numaralı arabuluculuk tutanağının usul ve yasaya aykırı düzenlenmesi nedeniyle iptalinin talep edildiği, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere menfi tespit davası açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı nitekim .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/... E sayılı dosyasının 1 nolu ön inceleme duruşmasının 6 nolu ara kararında bu hususun açıkça belirtildiği bu itibarla davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle açılan davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiştir....
Ayrıca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Somut uyuşmazlıkta borçlunun imza sahteliği nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez (Bu hususlarda bknz. Yargıtay HGK 2014/12- 1128 E.- 2016/774 K.sayılı kararı)....
Ayrıca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Somut uyuşmazlıkta borçlunun imza sahteliği nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez (Bu hususlarda bknz. Yargıtay HGK 2014/12-1128 E.- 2016/774 K.sayılı kararı)....
Maddesi kapsamında olduğunun açık olmasına rağmen, İİK 72/3. Maddesi kapsamı dışında bir talep ileri sürülmüş gibi red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönündedir. Her ne kadar teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde alacaklıya ödenmesi söz konusu ve İİK'nun 72/3 maddesinin son cümlesinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği belirtilmiş ise de; İİK'nun 72/3 maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Maddesi uyarınca İİK'na eklenen Geçici 14. Maddesi kapsamında açılan bu davaya bakmaya ------Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak tayin edildiğinden, dosyanın bu mahkemelere gönderilmek üzere tevziye iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmek üzere tevziye iadesine, 2- Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 20/06/2023...
ikinci sözleşme nedeniyle davacının dava tarihi itibariyle menfi tespit talebinde hukuki yararının bulunmadığı, 391.049,30 € yönünden kanıtlanan davanın kısmen kabulüne, 28.09.2017 tarihli sözleşme kapsamında kanıtlanamayan 254.225,09€ dava değeri yönünden ve 05.10.2017 tarihli sözleşme kapsamında bulunan ve erken açılan 891.999,61 € bakiye dava değeri yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
DAVA: Dava, factoring sözleşmesi kapsamında devralınan çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibi sonrasında açılan menfi tespit isteğine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davalı ... Factoring A.Ş'nin factoring sözleşmesi kapsamında devraldığı çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacı şirket ve dava dışı üçüncü kişiler aleyhinde icra takibi başlattığı, davacı şirket tarafından çekte bulunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı, imzanın sahte olduğu iddiası ile iş bu menfi tespit davasını ikame ettiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 25/11/2021 tarih ve ... Karar nolu kararı ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendinde belirtilen uyuşmazlıklarda 15/12/2021 tarihi itibariyle İzmir ilinde İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirildiği, davaya konu uyuşmazlığın temelde factoring sözleşmesine dayandığı, İzmir......