Bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. ..., İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476) Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır." denilmiştir. 3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve ... Esas-......
Mahkemece, davanın .. ’nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu kabul edilerek, 15 günlük yasal sürede açılmadığından bahisle, ön şart yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; Dairemizin 27/10/2014 tarih ve 2014/9437 esas, 13930 karar sayılı ilamıyla, davanın .. ’nın 89/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi ve hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru olmadığı, işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında; davalı alacaklı .. vekili tarafından .. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davanın menfi tespit davası olarak genel hükümlere göre açıldığı kabul edildiğine göre, ilgili dosya borçlusu olarak görünen şirket ve .....
Dava, davacıların keşideci davalının ise lehtar olarak yer aldığı bonolar nedeniyle menfi tespit istemine ve ilgili bonolardan bir kısmının İzmir 14. İcra Dairesinin .... esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine konu edilmesinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile icra takibinin İzmir'de başlatıldığını ve müvekkili olan şirketin merkezinin İzmir ile olması nedeniyle İİK.'nun 72/8.maddesi gereğince yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu belirterek süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmuştur. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası için kanun koyucu İİK'nun 72/son maddesinde iki özel yetki kuralı öngörmüştür. Buna göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası davalı alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabilecektir....
Menfi tespit davası İİK'nın72.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. İİK'nın 72/3. maddesi emredici nitelikte olup icra takibinin kısmen ya da tamamen durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda da mahkemece İİK 72/3 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbir kararı ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği belirtilerek isabetli olarak karar verilmiş olup ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararı usul ve yasaya uygundur....
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması kararı verilemeyeceği ayrıca "Borçlu, icra takibinden sonra (takip sırasında) da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (1) Borçlunun, icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için de borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararın (menfaatinin) bulunması gerekir. (2) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının icra takibine etkisi. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, (aynı alacak için bu davadan önce yapılmış ve devam etmekte -derdest- olan) ilamsız icra takibine kendiliğinden durdurmaz. Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden dur durmayacağı gibi, menfi tespit davasına bakan mahkeme, ihtiyati tedbir yolu ile dahi icra takibin durdurulmasına karar veremez....
İncelenen dosyada, açılan menfi davasının icra takibinden sonra açıldığı, dolayısıyla mahkemenin İİK.'nun 72.maddesi kapsamında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı vermesi yerinde olmakla beraber açılan menfi tespit davasının değerinin 619.919,00 TL olmasına rağmen verilen tedbir kararında bu yönde bir açıklık bulunmadığı için infaz aşamasında karşılıklığa sebep olacağı açıktır. Dosyadaki tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, İİK.'nun 72.maddesinde düzenlenen icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararının yerinde olduğu açıktır. Ancak dairemizce dava değeri göz önünde bulundurularak talebin değerlendirilmesi gerektiği kabul edildiğinden davalının istinaf talebinin kısmen kabul edilerek dairemizce İİK.'nun 72.maddesi kapsamında aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, Büyükçekmece 2....
menfi tespit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK’nun 72’nci maddesinin 2’nci ve 3’üncü fıkralarına göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.-İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür....
Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere ilgili takip dosyasında takibin tarafları alacaklı/davalı şahıs ile borçlu/diğer davalılar Mehmet Aydın ve Osman Sağlam olduğu, sadece onlar arasında mutlak ticari davanın söz konusu olabileceği, 2004 sayılı İİK'nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılan işbu menfi tespit davasının davacısı olan ... ise kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen 3. Kişi konumunda olduğu, onun tarafından açılan menfi tespit davası yönünden mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı, neticeten 2004 Sayılı İİK'nun 89/3. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, 2004 Sayılı Kanunun 89. Maddesi gereğince açılacak menfi tespit davasında "Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur." şeklinde amir kanun hükmü bulunduğu, dolayısıyla açılan davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi ve H.M.K.'...
menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararının verilemeyeceğine ilişkin bir istisna bulunduğunu, bu hükme göre takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi takibi durdurmamakta; ancak icra veznesine giren paranın alacaklıya verilmesini önlemekte olduğunu ara kararının kaldırılarak haklı taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....