Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 4. maddesindeki istemi bu bentte keşide tarih, meblağ ve numaraları belirtilen çeklerle ilgili İİK'nin 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit (borçlu bulunulmadığının tespiti) talebine ilişkin olup çeklerin iptâli ve söz konusu çeklerin icra takibine konu edilmemesine ilişkin taleplerin de söz konusu çeklerin bedelsizliği nedeniyle taraflar yönünden iptâli ile İİK'nın 72/II. maddesindeki icra takibinden önce açılan menfi tespit davasındaki icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi vasfında olduğu, ayrı bir dava olmadığından, bunlarla ilgili istemlerin de menfi tespit davası kapsamında değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu taleplerin kayıp edilme nedeniyle (zayi nedeniyle) iptâl davası gibi değerlendirilip reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    İİK'nun 72/2 maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiş, İİK'nun 72/3 maddesinde ise icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, mahkemece İİK'nun 72/3 gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği yönündeki red kararı kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. İstinaf sebepleri ve dosya kapsamında yapılan incelemede verilen karar ve gerekçesi göz önüne alındığında ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf talepleri yerinde değildir....

    GEREKÇE: Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası nedeni ile ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile İİK'nun 72/3 maddesi gereğince icra dosyasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesine, takibin durdurulmasına yönelik talebin reddine dair verilen ara karar üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK 72/2.f)....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında, kooperatif kredi borcuna ilişkin menfi tespit istemine ilişkin dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....

      Anılan Kanunun 72. maddesine göre, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararlarını karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.”...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/217 Esas KARAR NO : 2022/352 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/03/2022 KARAR TARİHİ : 01/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ----esas sayılı dosyası üzerinden--- dayanak gösterilerek--- Takibi" başlatıldığı, icra emrine konu edilen alacağın mahiyetinin "--- talep edilen alacak miktarının iptaline karar verilen çek bedeli olan 18.975,00-TL olduğu tespit edildiği, işbu icra takibinden gönderilen icra emrinin müvekkili Banka'ya tebliğ edilmesi üzerine, takibe dayanak yapılan ilam eda hükmünü içermediğinden takip talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilerek müvekkilinin Banka'ya icra emri tebliğe çıkartılması usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle mezkur icra takibinin iptali talebiyle --esas sayılı dosyası üzerinden...

          - K A R A R - Talep eden vekili, müvekkilince açılan menfi tespit davasında, yerel mahkemece çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak yargılamanın sona ermesine rağmen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmadığını ileri sürerek tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece talep eden tarafından açılan menfi tespit davasının red olduğu ve kesinleştiği, bu durumda tedbir kararının devamında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Talep eden tarafından 10.09.2001 tarihinde davalı aleyhine açılan 2001/449 esas sayılı menfi tespit davası 26.11.2002 tarihli karar ile red edilmiştir. İİK.nun 72/4.maddesi “dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar” hükmünü içermektedir. Bu durumda açılan menfi tespit davasında borçlunun talebi üzerine verilen tedbir kararı artık yeni bir karara ihtiyaç olmadan kendiliğinden kalkmıştır....

            Şti. davanın konusunun ve neticesi talebinin aynı olduğu, HUMK'nun 193. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği kararın kesinleşmediği, HUMK'nun 409. maddesi kapsamında açılmamış sayılması kararı bulunmadığı, bu nedenle derdestliğin söz konusu olduğu, İİK'nun 89/3 maddesi uyarınca açılan davanın 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, menfi tespit davasının İİK'nun 89. maddesinde öngörülen 15 günlük sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişinin şikayeti üzerine icra Mahkemesi'nin 2010/250 Esas, 2010/1308 karar sayılı kararı ile 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiştir....

              Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2015 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK.'nın 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu ... aleyhine ... 3....

                Tüketici Mahkemesi'nin 2021/254 Esas 2021/1197 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, ilamın konusunun mahkememizin dava dışı davalısı borçlu ile takip alacaklısı arasında geçersizliği tespit edilen gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen 10.875,00TL tapu masrafının ve 300,00TL menfi zararın davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dolayısıyla takip dayanağı ilam geçersiz sözleşme ilişkisinin çözülmesi çerçevesinde davalı nezdinde davacının yaptığı tapu masrafının ve menfi zararın kendisine ödenmesine ilişkindir. Bu yönüyle mevcut ilam eda hükmüdür. Şikayet davacının tarafından bu hali ile menfi tespit olduğu ileri sürülmüş ise de karardaki tespit hükmü eda hükmünün öncülü niteliğinde olup davanın ve verilen hükmün menfi tespit hükmü olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu nedenlerle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu