ŞTİ vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Yetkiye, göreve ve esasa ilişkin itirazlarda bulunmuş, Görev yönünden; İşbu davanın herhangi bir ticari nitelik taşımadığını, ticari nitelikte olmayan tüm menfi tespit talepli davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, bu sebeple davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığını beyan ederek işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeni ile görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafından açılan dava, İİK madde 89/3'e dayalı menfi tespit davasıdır. Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir....
Maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/799 Esas KARAR NO : 2022/199 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 28/06/2021 KARAR TARİHİ : 28/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının komşuları olduğunu, davalının oturduğu dairenin tadilatını yapmak maksadı ile anlaştıklarını, aralarında güvensizlik olmasın diye teminat maksadı ile kendisine boş senet verdiğini, alacaklı şahsın bu senedi doldurarak Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, hakkında açılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacaklı ile anlaştığı konular çerçevesinde tüm tadilatını yaptığını, menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı,duruşmadaki beyanında davanın reddini talep ettiklerini bildirmişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulması yasak olduğu belirtilerek talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden davacı vekili, olaya konu bononun sahteliği ileri sürüldüğünü, bu nedenle söz konusu tedbirin İİK kapsamında bir talep olmadığını, HMK 209 kapsamında olduğunu, bu hükme göre de tedbir kararının verilmesini gerektiğini belirterek istinaf etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, talep edilen tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Talep konusu uyuşmazlık; kambiyo senedine dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında senette tahrifat yapıldığı gerekçesi ile borçlu olmadığının tespiti ve tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355....
Dosya içerisinde mevcut deliller kapsamında mahkeme kararı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, eldeki davanın icra takibinin kesinleşmesinden sonraki tarihte açıldığı, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir isteminin daha özel ve sıkı kurallara kanun koyucu tarafından bağlanıldığı, menfi tespit isteminden sonra açılan ihtiyati tedbir isteminde takibin durdurulmasına karar verilmeyeceğinin açıkça düzenlendiği, ancak veznedeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair karar verilebileceği, dava dosyası üzerinde yerel mahkeme ara kararı ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair karar verildiği, davacı vekilinin satışın durdurulması talebinin usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası, Cumhuriyet Savcılığı'na aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davada kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
İncelemeye konu dava; İİK'nın 89/3 hükmüne dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkindir. İşbu eldeki dava ticari dava değildir. Davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup; davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki, ticari iş niteliğinde de değildir. Dava, İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup bu davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 21/03/2024 KARAR TARİHİ : 26/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Antalya Genel İcra Dairesinin .../... esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe ilişkin 89/1 haciz ihbarnamesi taleplerinin müvekkilinin eski adresi olan "... Mah. ... sokak No:... ... Kapı No:... .../..." adresine tebliğ edildiğini, müvekkilinin adresinin ... tarihinden bu yana güncel olarak ikamet ettiği adresi " ... Mah. ... Sokak ... ... ... No:... ... Kapı No:.. .../..." adresi olduğunu, daha sonra yapılmış olan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin müvekkilinin ... Mah. ... Sokak No:.. ......
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Somut olayda, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası söz konusu olduğundan, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilemez ise de, İİK 72/3 maddesi kapsamında, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....