Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 24/11/2021 KARAR TARİHİ : 29/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısı ... Şirketi'nin takip borçlularının müvekkil şirketten alacağı olduğunu iddia ederek müvekkil şirkete karşı 89/3 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, takip borçlularının müvekkilden herhangi bir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin davalı takip borçlularına karşı borcu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; İİK' nın 89/3. Maddesi uyarınca 3. kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK'nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4....
İİK'nın 72/son maddesine göre; "Menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." Söz konusu yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. İİK'nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki kuralı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin niteliktedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davanın İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde oluşu, davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/77 Esas KARAR NO : 2023/169 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/02/2023 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasına konu ----- Şubesine ait 28/12/2022 günlü ------ Seri No, 120.000,00 TL bilgilerine haiz çeke dayanılarak ------Sayılı icra dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak bu çekteki imza ve kaşenin müvekkili firmaya ait olmadığını, müvekkili şirket ------Sayılı icra dosyası kapsamında kendisine ödeme emri gönderilmesiyle çekin varlığından haberdar olduğundan, müvekkili ile davalı şirket yetkilileri arasında görüşmeler olduğunu, tarafların borcun olmadığı hususunda mutabakat olmuşsa da icra takibinin kesinleşmesi ile müvekkili şirket haciz baskısı altına alındığını, bu nedenlerle...
Davacı taraf kısmi olarak açtığı iş bu dava itibariyle dava tarihinde itiraz sebeplerini öğrendiği kabul edilse dahi 1 yıldan fazla süre geçtiğinden ıslah ile arttırılan miktar itibariyle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Birleşen Bakırköy 1. ATM 2018/285 Esas , 2018/205 Karar sayılı dosyası itibariyle davacı Anatek Yapı Ltd şirketi tarafından açılan menfi tespit davası mahkememiz ana dosyası itibariyle aynı alacak ve borç kapsamında olduğundan mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş, davacı taraf asıl dosya yargılama konu Bakırköy 7 icra müdürlüğünün 2017/403 esas sayılı dosyası itibariyle 48.838,19 Euro icra takibi itibariyle kendi ticari defterleri itibariyle 24.763,10 Euro bakiye borcu bulunduğu tespit ederek ödeme yapıldığını beyan ederek bakiye miktar için menfi tespit davası açtıklarını beyan etmişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; HMK m.389 ile birlikte talep edilen tedbir, niteliği itibarıyla, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası ile birlikte talep edilebilecek İİK. 72/3. maddesinde düzenlenen tedbirdir. Dava açılmadan HMK. 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbirin özel türü olan bu tedbire karar verilemeyeceği gibi menfi tespit davası açılmış olsa dâhi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yoluyla icra takibinin ya da satışın durdurulmasının da mümkün olmadığı, yine icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasının da tedbir talebinin menfi tespit davası ile birlikte ileri sürülmemesi nedeniyle kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla talebin de reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, satışın durdurulması talebine konu taşınmazların dava konusu olmadığı, İİK.nın 72/3 gereği takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve satışın durdurulması talebinin takibin durdurulması talebi mahiyetinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tüm mal varlığının hükümsüz olan kefalet sözleşmesine dayalı olarak haczedildiğini ve satış aşamasına gelindiğini, malların satılması halinde müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğrayacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve cebri satış işlemlerinin davanın kesinleşmesine kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır....
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; - İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup, işbu madde uyarınca menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları, genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit davasından farklı olduğunu, diğer davacı ve takip borçlusu konumundaki ... yönünden genel hükümlere göre açılması gereken menfi tespit davasından farklı olduğunu, her iki davadaki talep sonuçları ve incelenecek hususlar birbirinden farklı olduğunu, tek dava olarak açılan davada taraflar açısından hukuki yarar bulunmadığını ve bu yönü ile de açılan dava usule aykırı olduğundan davanın usulden reddi gerekirken yerel mahkemece her iki menfi tespit talebinin de aynı davada incelenerek esas yönünden hüküm kurulması hukuka aykırı olduğunu, - davacı ...nin takip alacaklısı davalı müvekkiline borçlu olmadığı ile ilgili talepleri yönünden davanın ilk derece mahkemesince tefrik edilmesi gerektiğini ve tefrik kararı sonucunda da genel hükümlere göre işbu dava İİK md. 72’ye göre açılan menfi...
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; - İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup, işbu madde uyarınca menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları, genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit davasından farklı olduğunu, diğer davacı ve takip borçlusu T6 Şti. yönünden genel hükümlere göre açılması gereken menfi tespit davasından farklı olduğunu, her iki davadaki talep sonuçları ve incelenecek hususlar birbirinden farklı olduğunu, tek dava olarak açılan davada taraflar açısından hukuki yarar bulunmadığını ve bu yönü ile de açılan dava usule aykırı olduğundan davanın usulden reddi gerekirken yerel mahkemece her iki menfi tespit talebinin de aynı davada incelenerek esas yönünden hüküm kurulması hukuka aykırı olduğunu, - T6 Şti’nin takip alacaklısı davalı müvekkiline borçlu olmadığı ile ilgili talepleri yönünden davanın ilk derece mahkemesince tefrik edilmesi gerektiğini ve tefrik kararı sonucunda da genel hükümlere göre işbu dava İİK md. 72’ye göre açılan menfi tespit davası...
Davacı her ne kadar İİK 72. maddesi kapsamında menfi tespit davası açtığını belirtmiş ise de davalılar arasında doğan hukuki ilişkiye nazaran 3. kişi sıfatını taşımaktadır. Nitekim taraflar arasında görülmekte olan Elazığ . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... E. ... K. sayılı dosyası üzerinden İİK 89. maddesi kapsamında açılan dava kapatılan Yargıtay . Hukuk Dairesi'nin 08.12.2015 gün ve ... E. ... K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu durumda mahkemece onanan bu dosyanın konusu da nazara alınarak her iki talebin de İİK 89. maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davası olduğu kabul edilerek derdestlik itirazı nedeniyle dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir. 5.T.C. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/04/2022 Tarih ve ... Esas-......
Tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda: Dava, icra dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. Tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir. 5411 sayılı yasanın 142. maddesindeki düzenleme "fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde de 1. ve 2. Numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği" yönündedir. Burada dikkat edilmesi gereken kanun metnine göre tüketici tarafından açılan değil fon tarafından açılacak davalar yönünden Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Açılan davanın menfi tespit davası olması ve fona karşı açılması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu haliyle Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Yargıtay 13....