Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 72. maddesinin son fıkrasına göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davaları, icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Huzurda görülen davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK'nın 72. maddesinin son fıkrasına göre yetkili mahkeme icra takibinin yapılmış olduğu veya davalının ikametgah adresinin olduğu yer mahkemesidir. Menfi tespit talebinde bulunulan icra dosyasının İstanbul Anadolu .......

    İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemidir. Davacının-------- kapsamında--------tarihleri arasında kira sözleşmesi akdedildiği, kira bedelinin belirlendiği, belirlenen kira bedellerinin eksiksiz olarak ödendiği, dava konusu edilen çeklerin birçoğunun kira sözleşmesi sonucu teminat amacıyla verildiği, ileride geri alınmak suretiyle teslim edildiği, ancak geri verilmediği gerekçesi ile taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinden dolayı teminat amacıyla verildiği iddia edilen çeklerden dolayı menfi tespit talebidir....

      Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53). Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK'nın 72- (3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir.Nitekim mahkemece 29/11/2021 tarihli tensip ara kararı ile teminat karşılığı bu yönde tedbir kararı verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/783 Esas KARAR NO : 2021/799 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29.11.2021 KARAR TARİHİ : 03.12.2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dosya incelendi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/820 Esas KARAR NO : 2023/682 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/08/2023 KARAR TARİHİ : 05/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı avans olarak ödemelerini almasına rağmen taahhüt ettiği malzemeleri davacıya teslim etmediğini, davaya konu çekin davalı tarafından haksız yere tahsili edilmesinin söz konusu olduğunu, davalının sözleşme kapsamında ürünleri teslim etmemesi üzerine, davacı defaten çeklerin iadesini talep etmiş ise de davalının çekleri iade etmediğini, davalı şirket yetkilisinin piyasadaki diğer firmalardan da birçok çek alarak firmaları dolandırdığını ve yurtdışına kaçtığını öğrendiklerini belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını...

          Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf davaya konu kambiyo senetlerinin davalı tarafından cebir ve tehdit yoluyla imzalatıldığı, davalıya borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit ve ihtiyati tedbir isteminde bulunmuştur. Her ne kadar davacı tarafça dava açıldıktan sonra icra takibinin başlatılması nedeniyle ıslah yoluyla takibin durdurulması yönünde tedbir talep edilmiş ise de, davanın .... tarihinde açıldığı, icra takibinin ise .... tarihinde başlatılmış olduğu, bu hali ile eldeki davanın takipten önce açılan menfi tespit davası olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın 2004 sayılı İİK'nun 72/2 maddesi kapsamında icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

            İcra Müdürlüğünün 2015/9120 Esas sayılı dosyasındaki takibin işbu dava sonuçlanıncaya kadar durudurulmasını talep etmiş ise de İİK'nın 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği..." gerekçesiyle tedbir isteyenin tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

            Bu yüzden menfi tespit davalarında arabuluculuğun bir dava şartı olduğunun kabulü gerekir. Davanın 22.02.2021 tarihinde açılmış olması karşısında 22.07.2020 tarih ve 7251 S.K la yapılan değişikliğin bu dosyada dikkate alınmasının gerektiği açıktır. Tüketicinin açtığı menfi tespit davasının, Kanunun 73/A maddesinde belirtilen istisnalara dahil olmaması karşısında davadan önce zorunlu arabulucuya gidilerek anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dava dilekçesine eklenmeden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerekeceğinden ve mahkemece bu sebeple davanın reddine karar verilmiş olması sebebiyle davacının istinaf talebinin 6100 sayılı HMK 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            İcra Müdürlüğünün 2010/495 Esas sayılı dosyası kapsamında gönderilen ödeme emri 2014/397 Esas sayılı dosyası kapsamında gönderilen yenileme emrinde belirtilen 25.784,41 TL alacağın sadece kira alacağına ilişkin olmayıp su borcu, vergi borçları vs.hizmetlere ilişkin başka borç kalemlerini de kapsadığı, kira ilişkisi dışındaki diğer uyuşmazlıkların mahkemenin görev alanı dışında kaldığı belirtilerek, kira ilişkisinden doğan alacaklara karşı açılan menfi tespit davasının tefrikine karar verilip, diğer borç kalemlerinden doğan alacaklara ilişkin menfi tespit davası yönünden ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan yapılandırma sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin görevsizlik kararı verilmiştir....

              Ne varki, dava menfi tespit davası olup, davanın açıldığı tarih itibarıyle genel olarak gerek İstinaf Mahkemeleri, gerekse Yargıtay uygulamalarına göre, dava ticari dava olsa dahi menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuculuk yoluna başvurulmasının zorunlu olmadığı kabul edilmiştir. Dava açılmadan önce davacı tarafından arabuculuk yoluna başvurulmuş, bu aşamada dava şartı arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle süreç yürütülmüş ve süreç görüşme sonucundan anlaşamama ile sonuçlanmış, yine dava şartı arabuluculuk kapsamında değerlendirme yapılarak 6325 Sayılı HUAK'nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden arabulucuya ödenmek üzere ... TL'lik sarf kararı düzenlenmiş, dava şartı arabuluculuk kapsamında bakanlık bütçesinden ödenmiş/ödenecek ücret de yargılama giderlerinden sayılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu