Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK'nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir. "(...) Dava, İİK'nın 89. maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında 3. kişi olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK'nın 89. maddesine dayalı 3 adet ihbarname gönderildiği ve 1. ve 2. ihbarnameye süresinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Ancak davacı şirketin icra takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK'nın 89/3. maddesi gereğince dava açılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK'nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir (Yargıtay ----....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında olduğundan dosya borcunun tamamı yatırıldığını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, yatırılan teminatın itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, teminatın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu ve menfi tespit davası kesinleşmediğinden teminatın alacaklıya ödenmemesi yönündeki icra işlemi yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında iadesi istenen teminatın Antalya 2....
Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2016/3568 Esas ve 2016/6425 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; somut uyuşmazlıktaki gibi davalı ve dava dışı borçlu arasındaki kambiyo takibine ilişkin bir uyuşmazlıkta da; İİK.nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın yürürlülüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan İİK'nın 89. maddesi kapsamında menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK.'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağından Mahkememizin görevsizliğine, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
dayanağının kambiyo senedi olduğu ve tarafların tacir olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait olduğu, görevsizlik kararının hatalı olduğu ve kaldırılması gerektiği belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Dava, İİK'nın 89. maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır....
Dava, İİK'nın 89/3. maddesi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasıdır. Dosyada yapılan incelemede; İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında çıkarılan 3.haciz ihbarnamesinin davacıya 30/05/2023 tarihinde tebliğ edildiği, görülmekte olan İİK'nın 89/3. maddesine dayanan menfi tespit istemli davanın ise 10/07/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur" şeklinde düzenleme içermektedir. Somut uyuşmazlıkta davanın, İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu ve bu madde kapsamında takibin durmasına ilişkin özel düzenleme bulunduğu halde mahkemece yanılgılı olarak davacının ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72. maddesine göre değerlendirme yapılarak karara bağlanması doğru olmamıştır....
Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Öncelikle beyan etmek gerekir ki; İcra İflas Kanunu 89/3 ve devamı maddeleri kapsamında açılan menfi tespit davasında; davanın, takip alacaklısına yöneltileceği ve mezkur davada davacının yani 89/1- 2- 3 müzekkere muhatabının, takip borçlusuna borçlu olmadığına dair bir diğer ifadeyle menfi tespite yönelik iddia ve talebinin değerlendirildiği, huzurdaki davanın, İİK 89/1- 2- 3 ve devamı maddeleri kapsamında müvekkili şirket tarafından takip alacaklısına karşı açılan dava ve davada ise dava dışı takip borçlusuna borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davası olduğu, 2- Bu kapsamda, gerek mevzuat ve teori, gerekse uygulama açısından İİK 89/3 kapsamında açılacak menfi tespit davalarında görev belirlemesi açısından, takip alacaklısı ve takip borçlusunun şirket/tacir olup olmadığı, takibin sebebinin takip taraflarının ticari iş ve işlemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, takibin sebebinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan olup...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Öncelikle beyan etmek gerekir ki; İcra İflas Kanunu 89/3 ve devamı maddeleri kapsamında açılan menfi tespit davasında; davanın, takip alacaklısına yöneltileceği ve mezkur davada davacının yani 89/1-2-3 müzekkere muhatabının, takip borçlusuna borçlu olmadığına dair bir diğer ifadeyle menfi tespite yönelik iddia ve talebinin değerlendirildiği, huzurdaki davanın, İİK 89/1-2-3 ve devamı maddeleri kapsamında müvekkili şirket tarafından takip alacaklısına karşı açılan dava ve davada ise dava dışı takip borçlusuna borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davası olduğu, 2- Bu kapsamda, gerek mevzuat ve teori, gerekse uygulama açısından İİK 89/3 kapsamında açılacak menfi tespit davalarında görev belirlemesi açısından, takip alacaklısı ve takip borçlusunun şirket/tacir olup olmadığı, takibin sebebinin takip taraflarının ticari iş ve işlemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, takibin sebebinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan olup olmadığı...
Öte yandan, kambiyo senedine açılan menfi tespit davasında sahtecilik iddiasında bulunulması halinde uygulanacak hüküm, 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesi olup 6100 sayılı HMK’nın 209. maddesinin söz konusu uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır (Aynı yönde bkz. Yargıtay 19. HD'nin 10/09/2018 tarihli, 2017/1388 E., 2018/3978 K. sayılı; Yargıtay 12. HD'nin 30/04/2018 tarihli, 2016/31754 E., 2018/3908 K. sayılı kararları). Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir....