Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/318 Esas KARAR NO : 2022/657 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/04/2022 KARAR TARİHİ : 06/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ...'a davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak İzmir 7.İcra Dairesi'nin ...Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilin haberi olmadığı için dosyaya itiraz edemediğini ve takibin bu yolla kesinleştirildiğini, müvekkilin, ödeme emrini ve icra takip dosyası takip kesinleştikten sonra öğrendiğini, müvekkili ... esasen işletmecisi olduğu......

    Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür. Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK'nın hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir. Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir....

      Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 12/09/2022 KARAR TARİHİ: 02/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı ---------- Şti....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi halinde dava şartı olan dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilmesi halinde açılan davanın yetki yönünden reddine, davanın takibin iptali davası olarak kabul edilirse açılan davanın görev ve yetki yönünden reddine, dava şartı yokluğu görev ve yetki itirazlarımız kabul görmez ise açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafında davanın kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Hukuk Dairesi'nin 2019/3234-2022/893 E.K. sayılı kararı ile "...Dava, İİK'nın 89. maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında 3. kişi olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK'nın 89. maddesine dayalı 3 adet ihbarname gönderildiği ve 1. ve 2. ihbarnameye süresinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Ancak davacı şirketin icra takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK'nın 89/3. maddesi gereğince dava açılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK'nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 26/02/2016 tarih ve 2015/15365 E., 2016/3253 K. Sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 12/04/2016 tarih ve 2016/3568 E., 2016/6425 K. Sayılı kararı)....

          Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

          Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; Mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilen ------- Esas sayılı dosyasında tarafların ve dava konusunun aynı olduğu, aynı hukuki ilişki kapsamında açılan menfi tespit davasının derdest olduğu, mahkememizde bulunan davanın daha sonra ikame edildiği, bu hali ile davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de gözetilmek suretiyle eldeki dava ile ------- dosyasının birleştirilmesine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi karar verilmiştir....

            Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 06/01/2022 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; ... 27. İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosyasından borçlu şirket ...Ltd. Şti.'nin müvekkilden alacağı olduğu iddiasıyla müvekkile İİK.m.89 uyarınca 1., 2....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 06/01/2022 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; ... 27. İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosyasından borçlu şirket ...Ltd. Şti.'nin müvekkilden alacağı olduğu iddiasıyla müvekkile İİK.m.89 uyarınca 1., 2....

                Bu durumda, davacının talebinin sigorta tazminatının tahsiline ilişkin olmayıp menfi tespit istemine ilişkin olduğu, banka aleyhine açılan menfi tespit davasında sigorta şirketinin de zorunlu dava arkadaşı bulunduğu, birleştirilen dava ile bu usuli eksikliğin giderildiği de dikkate alınarak davacının işbu davayı açabileceğinin ve davalı ... Bankasının işbu davaya muvafakat etmemesinin sonuca etkili olmadığının kabulü gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu