Davacının blokenin kaldırılması talebi yönünden; davacının davalı bankada bulunan hesabına uygulanmış bir bloke işlemi olmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bu itibarla; davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1- b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; 8.953,77 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; A.İstinaf Başvurusu Yönünden; 1.Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1- b-2 uyarınca İSTANBUL 11....
Çekin ortaya çıkması nedeniyle, çekin kaybolmadığı anlaşıldığından, davacı vekiline istirdat davası açması ve dosya numarasının bildirilmesi yönünde kesin süre verilmiş ise de; verilen süreye rağmen davacı tarafça istirdat davası açılmadığı, çek bedelinin icra tehdidi altında ödendiği belirtilmiştir. Bu durumda dava konusu çekin ortaya çıktığı ve verilen kesin süreye rağmen istirdat davası açılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere, 1-Davanın subut bulmadığından reddine, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-HMK'nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345....
Şti. hesabında bulunan 18.500 TL' ye davalı banka tarafından bloke konularak ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için her bir davacı yönünden ayrı icra takibi başlatıldığını, ancak davalı bankanın POS cihazı kullanım şartları sebebiyle bloke konulan tutarların ödemeyeceğini bildirerek icra takibine itirazda bulunduğunu, banka hesaplarında bulunan paraların ödemesi gerektiğini ve blokenin haksız olduğunu ileri sürmüştür. Davalı, POS cihazı kullanımı sebebiyle banka zararının oluştuğunu, her bir davacının hesabında oluşan banka zararı gözetilerek ayrı ayrı blokeler konulduğunu, bu nedenle bloke konulan tutarların bankanın takas ve mahsup hakkı kapsamında davacılara ödenmesinin mümkün olmadığını savunmuştur. Taraflar arasında üye iş yeri sözleşmesi, POS cihazı kullanımı, akdi ilişkinin varlığı, her bir davacı için hesaplarda tutulan paranın ve miktarı ile blokenin varlığı noktasında çekişme yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Bağ-Kur emekli maaşı üzerine konan blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadaki Bağ-Kur emekli maaşı hesabından emekli maaşı aldığını, kredi kartı borcu nedeniyle davalının bu hesaba bloke koyduğunu ileri sürerek emekli maaşı hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
nın hesaplara haciz konulduğunu, ilgili Başkanlığın tüzel kişiliği dahi olmadığından, gelire dayalı herhangi bir hesabının olmadığını, belirterek, hesaplara konulan hacizlerin ve blokenin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, dayanak ilamın menfi tespit olduğu ve menfi tespit kararlarının kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir....
Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmede bankanın rehin, hapis ve takas hakkı hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığı görülmektedir. Bu durumda kredi sözleşmeleri ve davacıdan alınan ek sözleşmedeki taahhütü kapsamında davacının davalı banka nezdinde ki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşme ile bu husus taahhüt edilmiştir. Mahkemece bu açıklamalar karşısında sözleşme hükümleri ve verilen taahhüt değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....
İnceleme konusu karar, teminat mektupları nedeniyle banka hesabına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Hukuk Dairesi Davacı, Emekli maaşı ile eşinden dolayı elde ettiği dul yetim aylıklarını davalı banka şubesinden aldığını, önceki borçlarının yapılandırılması ve yeni ihtiyaçları nedeniyle davalı bankadan kullanmış olduğu krediler ile kredili mevduat hesabı taksitlerinin maaş hesaplarından çekilmesi amacıyla davalı banka tarafından hesabı üzerine konulmuş olan bloke işlemi nedeniyle maaşından kendisine hiç bir şey kalmadığını, zor durumda olduğunu ileri sürerek, emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına ve kullanmış olduğu kredinin yapılandırılmasına ya da nevinin değiştiirlmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, banka tarafından yapılan işlemlerin davalı ile aktedilen sözleşme ve eki taahhütlere uygun olduğuna dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporu tespit ve mütalaalarına da dayanılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalı tarafın istinaf talebi, ......
KARAR Davacı, dava dışı 3. kişinin bankadan kredi aldığını, kendisinin de kefil olduğunu, borçlu ile birlikte aleyhlerine takibe geçildiğini ancak takip kesinleşmeden emekli maaşına bankaca bloke konulduğunu belirterek, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davasında dava dışı şahsın kredi borcuna kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine haksız olarak hakkında haciz işlemi başlatıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmişse de, dava dışı şahsa kefil olan davacının emekli maaşına bloke dava dışı banka tarafından konulduğundan, davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekir....