in ... ... şubesinden çektiği krediye kefil olduğunu, 5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına aykırı şekilde müvekkilinin emekli maaş hesabının tamamına bloke ve 385,00 TL haksız şekilde el koyulduğunu ileri sürerek, davacının maaş hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasına, dava tarihi itibariyle davalı bankanın el koymuş bulunduğu miktar olan 385,00 TL ile dava süresince el konulması muhtemel diğer aylıkların temerrüt faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Dava; tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacının, davalı bankanın Esenler/İstanbul şubesinde maaş hesabının bulunduğu, davaya konu işlemin davalı bankanın Gölbaşı/Adıyaman şubesinden 06.10.2009 tarihinde davacıya kullandırılan 18.340 TL tutarındaki bireysel tüketici kredisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesine yönelik muarazanın giderilmesi talepli davadır....
./03/2017 gün ve 2016/923 - 2017/1524 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, davalı tarafından emekli maaş hesabına .../01/2015 tarih itibariyle bloke konulduğunu, 5510 sayılı Yasa uyarınca blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekilinin istemi davalı bankaya gönderilen haciz tezkeresi sonrasında, bankaca hesaba konulan blokenin kaldırılmasına ilişkindir. Yüksek 12. Hukuk Dairesi 11.03.2010 gün ve 2010/6761–5799 E.K. sayılı kararı ile kararın Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verildiği ve banka mevduat hesabı üzerindeki çekişmenin giderilmesine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle dosyayı Dairemize göndermiştir. Ne var ki, uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklandığı ve menfi tesbit ya da itirazın iptali davası şeklinde açılmadığından hükmün temyiz incelemesi Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na ait olduğundan görevli Yüksek Dairenin belirlenebilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 28.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı yan davalı bankada maaş hesabı bulunduğunu, davalı bankanın maaş hesabına yatan maaşları kendisine ödemediğini, hesabında bulunan paraların tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davacının maaş hesabı üzerinde sulh ceza mahkemesince konulan bloke bulunduğunu, bankaca yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının davalı bankada maaş hesabı bulunduğu, hesabına emekli maaşlarının yattığı, davacı tarafından davalıya yapılan başvuru üzerine davalının maaş hesabı üzerinde sulh ceza mahkemesince konulan bloke olduğu gerekçesiyle hesapta bulunan bedellerin davacıya ödenmediği, davacının maaş hesabında bulunan bedellerin tahsili talebi ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....
Davacı vekili, hesabın bloke edilmesi karşılığı verilen teminat mektubunun iade edildiğini, 22.02.2007 tarihi itibariyle hesaptaki blokenin kaldırılması gerektiğini ileri sürmüş, davalı vekili, ise teminat mektubunun iade edilmesine rağmen davacının hesabı üzerinde haciz şerhleri olduğunu, ayrıca davacının dava dışı şirketlere kefaleti nedeniyle çek taahhüt risklerinin bulunduğunu, bu nedenle dava konusu hesaptaki blokenin kaldırılmadığını savunmuştur....
Davacı, davalı bankanın tek taraflı olarak, gerçekleşmesi muhtemel riskleri gerekçe göstererek haksız ve mesnetsiz olarak uyguladığı blokaj işlemi nedeniyle zararlarının tazminini talep ederken, davalı banka, sanal pos cihazı üzerinden yapılan alışverişler nedeniyle sahte bildirimler gelmesi ve sonrasında da chargeback taleplerinin gelmesi nedeniyle davacının hesabına bloke koyduğunu, bankanın risk altında olduğunu, bloke koyma hakkının sözleşme ile kendisine tanındığını savunmuştur. Mahkemece, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin yargılama sürecinde kaldırıldığı, kaldı ki konulan blokenin de üye iş yeri sözleşmesine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere, taraflar arasında, üye işyeri sözleşmesi bulunmaktadır....
Dava, davacı hesabına banka tarafından konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı bankanın zimmetine para geçirdiği iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunduğunu yapılan yargılama sonucunda... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 esas ve 2010/135 karar sayılı kararı ile beraat ettiğini ancak davalı bankanın hesaptaki blokeyi kaldırmadığını belirterek paranın işleyecek yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, servis görevlisi olarak görev yapan davacının görevi nedeniyle kendisine tevdi edilen bankaya ait veya bankaya emanete bırakılmış para veya kıymetleri usulsüz işlemleri ile zimmetine geçirdiğinin tespit edildiğini beyanla istemin reddi gerektiğini savunmuştur....
KARAR Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kullanılan kredi nedeniyle, davalı bankaya yatan emekli maaşının tümüne bloke konularak, kredinin tahsil edildiğini, bankaya gönderdiği yazı ile maaşından yapılan düzenli ödemenin iptalini istemesine rağmen buradan yapılan kesintinin devam ettiğini, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılarak, hesabından haksız olarak kesilen 28.155,00TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 27.045,35 TL emekli maaş kesintisinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının emekli maaşında bloke bulunmadığından blokenin kaldırılması talebinin reddine, Fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir....