Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/04/2016 tarih ve 2015/874-2016/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, Ziraat Bankası A.Ş. ... Şubesinden tüketici kredisi kullandığını, emekli maaşı üzerinden kesinti yapılarak ödemeleri yaptığını, maaşının tamamına bloke konulduğunu, bu nedenle maddi sıkıntı çektiğini, başkaca geliri bulunmadığını ileri sürerek haksız olarak konulan blokenin kaldırılmasını haksız olarak maaşından kesilmiş 4 aylık ücret olan 4.400,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, sözleşme gereğince davalı bankanın hapis hakkı bulunmasına rağmen, temerrüt olmadan konulan blokenin haksız olduğu gerekçesi ile otomatik ödeme talimatının ve blokenin iptaline, kesintilerin iadesine yönelik talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine, bu kapsamda maaş hesabının kredi taksit ödemelerini teminen sözleşme ve verilen talimat kapsamına göre bloke edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, ... hizmeti sunucularının Genel ... Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun, davalı-alacaklı banka tarafından emekli maaşına konulan haczin kaldırılarak ödenmeyen paraların tarafına iadesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile ... ....

        kaçak elektrik tutanağına istinaden müvekkilinin banka hesabına gelen destekleme ödemelerinin haksız ve hukuka aykırı şekilde el konulmasının, müvekkilinin tarımsal üretimi devam ettiremeyecek hale getirdiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, menfi tespit davasında haklılıklarının kesinleşmiş hüküm ile ispat edildikten sonra davalı kuruma karşı el konulan paraların iadesi için alacak davası açma imkanlarının olduğunu, ancak; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, enflasyon ve yargılama süreci göz önüne alındığında dava konusu alacağa uygulanacak yasal faizin müvekkilinin zararını karşılamayacağını, HMK 389. maddesi seçimlik hareketleri tahdidi olarak sayar iken "gecikme sebebiyle bir zararın doğma" halini de saymış olduğunu, müvekkilinin hesabındaki blokenin kaldırılmaması halinde hali hazırda şimdiye kadar el konulan meblağı çekemeyeceği gibi ileride müvekkiline Devlet tarafından ödenecek olan tarımsal faaliyeti destekleme...

        Temyiz Sebepleri Davacı; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin muhalefet şerhini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Kanunun 56 ncı maddesi ile değişik 5510 Sayılı Kanunun 93 üncü maddesi. 2. 5510 Sayılı Kanunun 93 üncü maddesine değişiklik getiren ve 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32/2-b maddesi 3. 13. Hukuk Dairesinin 28.05.2019 tarihli ve 2016/13350 E., 2019/6695 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: "...Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....

          Hukuk Dairesi Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, 3 ayrı kredi borcu nedeniyle sözleşmenin haksız şart sayılan maddesi ve talimat nedeniyle her ay taksitlerin emekli maaş hesabından çekildiğini, bu şekilde hesabına davalı banka tarafından bloke koyulduğunu beyanla blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne ve mahal mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının davasının reddine karar vermiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            dair önceden yapılan anlaşmaların da geçersiz olup, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ile haksız olarak kesilen paranın iadesini talep ve dava etmiştir....

              Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının davalı bankadan aldığı işletme kredisi nedeniyle yine davalı bankadan aldığı maaşına konulan blokenin kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu durumda davacının tüketici olmadığı gibi, sözleşmenin de tüketici yasası kapsamında kalmadığı, bu haliyle taraflar arasındaki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, genel mahkeme görevlidir. Öyle olunca, mahkemece Genel Mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka ile POS üye işyeri sözleşmesi yapıldığını, müvekkilin müşterilerinin kredi kartı ve/veya bankamatik kartları ile yapmış oldukları alışverişe ilişkin ödemelerin davalı banka nezdindeki hesaba aktarıldığını, davalı bankaca, kart hamillerinin şikayet ve iade talebi olmamasına rağmen 101.100 USD bedel üzerine bloke konulduğunu, ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığını ve kaldırılacağı hususunda da bilgi verilmediğini ileri sürerek, haksız blokenin kaldırılması ve bloke konulan 101.100 USD’nin bir yıl vadeli Amerikan Dolarına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  bankaya verildiği, davacının kullandığı tüketici kredisinin taksitlerinin, kredi kartı borçlarının ve kmh faizlerinin davacının hesabına yatan maaş ve ek ödeme tutarları ile oluşan bakiyeden tahsil edildiği, ancak maaş ve ek ödeme yoluyla gelen paranın kmh hesabında oluşan borç bakiyesini ancak kapatabildiği, diğer talimatlı ödemelerin yapılması ile bu hesabın yeniden borç bakiyeye döndüğü, davacının kmh hesabı limiti dahilinde nakit çekim de yapabileceği, hesabı üzerinde herhangi bir bloke bulunmadığı, ... davacının bankadan kredi kullanırken ve aynı tarihte verdiği taahhütname ile kredi taksitlerinin maaş hesabından alınması konusunda takas, virman ve mahsup yetkisini davalı bankaya verdiği, bankanında bu güvenceye dayanarak davacıya kredi kullandırdığı, takas, virman ve mahsup yetkisinin sözleşmede haksız şart olarak değerlendirilemeyeceği, tüketicinin haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih edemeyeceği ve ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemeyeceği ..." gerekçesi...

                    UYAP Entegrasyonu