Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dosya kapsamına göre, ihtiyati tedbire konu olan taşınmazın dava konusu olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararı, müdahil vekili temyiz etmiştir. İİK'nun 134/1, TMK'nun 705 ve BK'nun 231. maddeleri gereğince cebri icrada mülkiyet ihale ile alıcısına intikal eder. Müdahil tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2002/726 sayılı icra dosyası ile yapılan takip ve ihale sonucu taşınmazın mülkiyeti ihale tarihi olan 04.11.2010 tarihinde müdahil tarafından kazanılmış olduğundan bu tarihten sonra 19.01.2012 tarihinde ve müdahilin de taraf olmadığı dava dosyasında mülkiyetin müdahil olan ihale alıcısına tapuda intikalini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir....

    Bu açıklamalarla birlikte somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, dava konusu aracın tescil kaydının iptali ve davacı adına tescili ile davalılardan alınarak davacıya teslimi, olmadığı takdirde noter satışı tarihindeki araç değeri olan 190.000 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile dava konusu aracın zilyetliğinin geçici olarak ve tedbiren davacı şirkete verilmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir talep edildiği, kural olarak asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi halde ihtiyati tedbirin davanın yerine geçeceği ve böyle bir kararın verilmesinin ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerin ihlal edilmesi sonucu doğuracağından, davacı vekilinin aracın zilyetliğinin geçici olarak davacı şirkete verilmesine yönelik tedbir talebinin mahkemece reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

    Bu açıklamalarla birlikte somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, dava konusu aracın tescil kaydının iptali ve davacı adına tescili ile davalılardan alınarak davacıya teslimi, olmadığı takdirde noter satışı tarihindeki araç değeri olan 190.000 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile dava konusu aracın zilyetliğinin geçici olarak ve tedbiren davacı şirkete verilmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir talep edildiği, kural olarak asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi halde ihtiyati tedbirin davanın yerine geçeceği ve böyle bir kararın verilmesinin ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerin ihlal edilmesi sonucu doğuracağından, davacı vekilinin aracın zilyetliğinin geçici olarak davacı şirkete verilmesine yönelik tedbir talebinin mahkemece reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

    Buna göre; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığı hususunun her somut olayda, ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi ve belirtilen şartları taşıdığı takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, aksi takdirde ise talebin reddine karar verilmesi gerekir....

    Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan Hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, Hakim her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati tedbir kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtiyati tedbir şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ispat edilememişse, veya yakşakı da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nun 389.maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati tedbire karar verilmelidir....

    O halde ilk derece mahkemesince şirketin feshi de istenildiği gözetilerek 6102 Sayılı TTK'nın 636/4. maddesi gereğince, ihtiyati tedbir talep eden davacıların ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KABULÜNE, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/04/2021 tarih ve 2019/18 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE, a)Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen ......

      Mahkemece 14.01.2021 tarihli tensip zaptının 12 nolu ara kararı ile; ''-Davanın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemli temlik sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme konusu tıbbi cihazın davacı şirket adına tescili ile devri talebi ile belirsiz alacak istemine ilişkin olduğu, davaya konu cihazların devredilmesi ve elden çıkarılması durumunda telafisi güç zararların ortaya çıkabileceği, HMK 389....

      İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI : İlk derece mahkemesince birleşen davaya konu araçların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi açısından ihtiyati tedbir konulmuş ve ihtiyati tedbir kararına davalılar vekilinin itirazı üzerine duruşma açılarak itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Kararı davalılar vekili istinaf etmiş ve davacının ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık ispatının bulunmadığı, bu nedenle itirazlarının kabul edilmesi gerekirken reddedildiğini beyanla, kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; asıl davada alacak, birleşen davada mülkiyetin devir ve tescili istemlerinden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Buna göre, Talep dilekçesi, ekli belgeler ve Habur Gümrük Müdürlüğü yazısına göre davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi için yaklaşık ispat koşulları oluştuğu, davalının mahkememizce verilmiş ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesindeki hususların tahkikat aşamasında incelenecek ve değerlendirilecek iddialar olduğu, bu aşamada mevcut delil durumu itibariyle tedbir kararı verilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu anlaşıldığından itirazın reddine" karar verilmiştir....

      Bu durumda mahkemece, henüz 60 günlük borcu ödeme süresi dolmadan finansal kiralama konusu malların kiralayan şirkete iadesine ilişkin yasal koşulların mevcut olduğuna dair kanaatinin ne suretle oluştuğu açıklanmadan ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece, “Sunulan belgeler, sözleşme ve ihtarnamelere göre, ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne,” şeklinde karar verilmiştir. HMK’nun 392’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.”...

        UYAP Entegrasyonu