"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ecrimisil ve maddi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil ve maddi tazminat isteğine ilişkindir....
Davacı asıl davada, taraflar arasında düzenlenen 20.10.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi kapsamı dışında kalan ve davacının mülkiyetinde olan kısmın davalı tarafından 20.10.2010 ila 01.12.2011 tarihleri arasında haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek anılan döneme ilişkin ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleşen davada davalının taşınmaza beton dökmek, kolon filizlerini kesmek ve moloz bırakmak gibi eylemleri ile verdiği zarar nedeniyle tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, ecrimisil ve tazminat koşulları bulunmadığını, tahliyeden sonra dava açılmasının iyiniyetli olmadığını ve iddiaların dinlenemeyeceğini belirterek davaların reddini savunmuştur. Mahkemece; koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine, taşınmaza verilen zarar nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış salt ecrimisil istemine ilişkindir. HSK'nun Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararının 8. Hukuk Dairesine ilişkin 2 inci Sırasının " Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Birinci Hukuk Dairesi'ne ilişkin işbölümünün incelenmesinde ise; 1.sırasının " taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım(Kâl) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı(ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemeler doğrultusunda dairemiz kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat istemleriyle birlikte açılan ecrimisil davaları yönünden görevli olup, münhasıran açılmış ecrimisil davalarında 1. Hukuk Dairesinin görevli olduğu kabul edilmelidir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/1- 1425 Esas 2016/1039 Karar sayılı ilamında, "...Mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası’na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir....
Davacı vekilinin reddedilen ecrimisil istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSEL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, mülkiyeti Köy Tüzel Kişiliğine ait olan tarla vasıflı 104 ada 3 parsel sayılı taşınmaza, davalı şirket tarafından taş kırma faaliyetinde bulunmak ve kum-çakıl yığmak suretiyle haksız olarak müdahale edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000.TL ecrimisil ve köyün doğasına verdiği zarar nedeniyle 1.000.TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmaza haksız müdahale olmadığını, dava dışı ......
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Mahkemece; dava konusu taşınmazın, 3083 sayılı Yasa uygulanarak 158 ada, 9 ve 11 nolu parsellere ayrıldığı, kabloların geçtiği hattın 158 ada 11 nolu parsel içinde kaldığı, keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre; kabloların döşenmesi sırasında ağaçların zarar gördüğü belirlenmiş, ancak söz konusu kabloların 1996 veya 98 yıllarında geçirildiği bu haliyle Borçlar Kanunu’nun 72.maddesine göre haksız fiilden kaynaklanan, ağaçlarda meydana gelen zararın 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle istenemeyeceği değerlendirilerek maddi zarar talebi reddedilmiş, öte yandan 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 12 ve 14. maddeleri uyarınca davalı şirketin, mülkiyet hakkını kısıtlamamak, istifadeyi engellememek ve zarar vermemek kaydıyla telefon ve telgraf nakillerine ilişkin kablo döşeyebilme yetkisi bulunduğu belirtilerek ecrimisil yönünden de ret kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir....
Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir." (Yargıtay 17....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....