Borçlu hakkında devam etmekte olan bir icra takibinin mevcudiyetine rağmen, aynı alacaklının, aynı borçluya karşı, aynı alacak sebebi ile yeniden icra takibi başlatmasının usulsüz olduğuna dair iddia, takip hukukunda mükerrerlik şeklinde nitelendirilmiş olup, medeni usul hukukundaki karşılığı ise derdestliktir. 1086 sayılı HUMK’nın 187/1-4 ve 194. maddelerindeki düzenlemede derdestlik, ilk itiraz olarak nitelendirilmiş iken, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesi ile 114/1-ı maddesinde yapılan düzenleme ile dava şartı haline getirilmiştir. İİK’da derdestlik iddiasının ileri sürülme şartları yönünden bir düzenleme bulunmadığından, HMK’da dava şartı olan derdestlik, icra takibi bakımından takip şartı haline gelmiştir....
Mahallesi 157 ada 35, 36, 37, 38, 45, 46, 47, 48 ve 162 ada 3 numaralı kadastro parselleri ile kısmen mükerrerlik oluşturduğu ve mükerrerliklerin parsellerin beyanlar hanesine şerh verildiği anlaşılmıştır" şeklinde olduğunu, söz konusu teknik rapor uyarınca müvekkili olan davacılara Sincan Tapu Müdürlüğünce mükerrerlik konusunu içeren tebligat gönderilerek 30 gün içinde dava açılmaz ise mükerrer yerlerin iptal edileceğinin bildirildiğini, mükerrerlik tespitinin yerinde ve doğru olmadığını ileri sürerek, davacılara ait taşınmazların beyanlar hanesine konulan mükerrerlik kaydının kaldırılmasını istemiştir. 3. Birleşen dosya davacısı ... vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davaya ait taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine konulan mükerrerlik kaydının kaldırılmasın istemiştir. II. CEVAP 1....
B-DAVACI TARAFIN SENEDİN KAMBİYO VASFINA YÖNELİK ŞİKAYETLERİ VE BORCA İTİRAZLARI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; Davacıların diğer başvuruları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/3- 5. maddesine dayalı, kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre itiraz ve şikayetin beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ve şikayet edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlulara ödeme emrinin 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük şikayet ve itiraz süresinin 07/11/2019 tarihinde sona erdiği halde, davacı borçluların süresinden sonra 23/06/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla şikayet ve itirazda bulunduğu, başvurularında tebligatların usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Mükerrerlik iddiası borca itiraz olup, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca, icra dairesine yapılmasının tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar...
İcra Müdürlüğünün 2022/14955 Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla adi (ilamsız) takip başlatıldığını ileri sürerek mükerrerlik iddiası ile ikinci takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun iflas yoluyla adi takibe ilişkin 156. maddesinde; “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastro tespitine itiraz ve yenileme kadastrosu sonucu oluşan mükerrer tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. ......
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle genel haciz yoluyla ilamsız takipte faiz oranına itiraz borca itiraz niteliğinde olup, ilgili icra dosyasına ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde borçlu tarafından itiraz edilebileceğine dair mahkemece yapılan değerlendirmenin yerinde olmasına göre şikayetçi borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının...
Davalı vekili cevabında, davacılardan ...’la müvekkili firma arasında ticari ilişki bulunduğunu, muaccel olan borçların ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, tahsilatta tekerrür olmamak üzere takip yapıldığı için mükerrerlik söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, bu dosya ile birleştirilen İzmir 3.Ticaret Mahkemesinin 2005/79 Esas, 2005/381 Karar sayılı dosyasında ... A.Ş vekili ...’ın müvekkili şirkete 87.517.000.000.TL borcu olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipotekli takibe itiraz edildiğini itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek 2004/9006 sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kaynaklanmış olabileceği, dosyaya sunulan fen bilirkişi raporuna göre de 1523 ve 1521 parseller arasında mükerrerlik bulunmadığı, parselin yüz ölçümünün hatalı hesaplandığı rapor edildiğinden davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği gözetildiğinde; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin 2005 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizleme suçundan mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/245 Esas ve 2012/1205 Karar sayılı dosyasında davanın konusunun 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerin süresinde ibraz edilememesi olması nedeniyle, mükerrer kabul edilen dosya ile iş bu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı, ancak dava konusu 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin ibraz edilmemesi olan ... 9....