YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının mükerrer olmayan bütün takipler hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürüp takiplerin iptalini istemesinin hukuka aykırı olduğunu, mükerrer olduğu iddia edilen diğer icra takiplerinde mutlaka “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ifadesi bulunduğunu, davacının kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmakta ve mükerrer olmayan bir takip hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde; örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda imzaya itiraz ettiği, mahkemece, takibin mükerrerlik nedeniyle durdurulmasına karar verildiğinden bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İtiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen mükerrerlik iddiasının temyiz aşamasında dikkate alınamayacağına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2016 gününde...
Mahkemece yalnızca davalı taşınmazlar yönünden değerlendirme yapılmış Hazinenin dere yatağı ile mükerrerlik iddiası hususunda araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca; hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerektiği (HMK mad. 26; 297/2) halde, davacı Hazinenin dere yatağı ile mükerrerlik iddiası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
ATM'nin ihtiyati haciz kararına yetki yönünden itiraz etmesi nedeniyle mahkemece yetki itirazının kabulü ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve ilgili mahkemeye gönderilmesine ayrıca Gaziantep 4. İcra Hukuk Mahkemesine yetki itirazının da kabul edilip icra dosyasının yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğinden icra takibi kesinleşmeden borçlu adına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tekrar İzmir 11. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu alınan ihtiyati haciz kararına rağmen borçlunun kendine ait taşınmazları muvazaalı olarak devrettiğini savunarak davanın reddi ile tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir. İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne, İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2021/183 sayılı takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verilmiştir....
Mahkeme; davayı konu takibin ilamsız takip olduğu, ilam incelendiğinde asıl alacağa ilişkin faizin ilam kapsamında bulunmadığı ve bu sebeple zaten ilamlı icraya konu edilemeyeceği, ilamsız takip yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı ve vekile tebliğ zorunluluğunun bulunmadığı, davacı he ne kadar mükerrerlik itirazı ileri sürmüş ise de, İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2017/10759 E sayılı takibin Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/182 E - 2013/26 K sayılı ilamda hüküm altına alınan alacaklara ilişkin olduğu, dava konusu takibin ise bu ilamda hüküm altına alınmayan faizlere ilişkin olduğundan mükerrerlik bulunmadığı, takibin ilamsız takip olması ve bu takip türünde itiraz yerinin icra dairesi olması nedeniyle itirazların incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle şikayetin ve borca itirazın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Mahkemece, 716 ve 533 parsel sayılı taşınmaz krokilerinin çakıştığı, davacılara ait 716 parselin sicilinin daha önce oluştuğu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ne varki, bilirkişi rapor ve krokisinden davalının malik olduğu 533 parselin tamamının yalnızca 716 parselle mükerrerlik oluşturmadığı dava dışı 717 parselde mükerrerlik oluşturduğu sonucuna varılmaktadır.Bu durumda, 533 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilen 716 parselle mükerrerlik oluşturan bölümü yönünden tapusunun iptali ile yetinilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Anılan, husus gözardı edilerek, davalı taşınmazının tamamı yönünden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Hal böyle olunca, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak hükme elverişli kroki ve rapor alınması, davalı taşınmazının kaç m2 lik bölümünün davacı taşınmazı içinde mükerrerlik oluşturduğunun açıklıkla saptanması, ondan sonra...
Somut olayda mahkemece, mükerrerlik itirazı konusunda değerlendirme yapılarak bu konuda hüküm kurulmadan, şikayet konusu takibin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve borç miktarı hususlarında rapor düzenlenmesi için bilirkişi incelemesine karar verildiği ve borçlu tarafın süresi içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, öncelikle, borçlunun mükerrerlik itirazının incelenip karara bağlanması, mükerrerlik itirazının yerinde görülmemesi halinde ve gerektiğinde ödeme itirazı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi gerekirken, mükerrerlik itirazı sonuçlandırılmadan bilirkişi incelemesi için delil avansı yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak İcra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak ileri sürülebileceği sonucuna varılmıştır....
Somut olayda, tarafların aşamalardaki anlatımlarının, dayandığı hukuksal neden ve kanıtların, mahkeme kararındaki tespitlerin irdelenip değerlendirilmesi sonucunda; mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre yasal süre içerisinde dile getirilmelidir. İtiraza konu İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/28270 esas sayılı dosyasındaki takip genel haciz yoluyla takip olduğundan İİK'nın 62. maddesi uyarınca borçlunun her türlü itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra dairesine yapması zorunludur. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, bir hukuksal sonuç doğurmayacağından borçlunun mükerrerlik iddiası dinlenemez....