Şti.’den çalındığını ve davalının anılan şirketin sigortacısı olduğunu belirterek, davalı Ankara Sigorta A.Ş.nin sigortalısının kusuruna, ihmaline ve sorumluluğuna dayalı olarak sigortalı araç sahibine ödenen şimdilik 59.971,00 YTL.lik tazminatın (davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak ve mükerrerlik olmamak kaydıyla) 16.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın, konusu aynı olan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/907 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ...Servis ve Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkil çalışanlarının hiçbir kusur ve ihmali bulunmadığını belirterek, tazminat miktarına ve faize itiraz edip, davanın reddini savunmuştur. Birleştirilen davada, davalı Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, borçlunun takibe mükerrerlik nedeni ile itiraz ettiği, takibin 15.09.2015 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, bahsi geçen davaya konu ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9609 esas sayılı dosyasının aynı İcra Müdürlüğü'nün 2015/9503 esas sayılı dosyasıyla aynı miktardaki ve aynı kira alacağına ilişkin mükerrer takip olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 63.maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup itirazın kaldırılması davasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Borca itiraz eden davalı takibe konu kira bedellerinin ödendiğini İİK.nun 269/c maddesinde sayılan belgelerle ispatla yükümlüdür....
Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takibe davalının itiraz ettiğinin itirazın iptali %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, dava konusu kredi için ipotek gösterildiği ipotek gösterilen gayrimenkulün değerinin borcu karşıladığını bu ipotek hakkında ... 10. İcra Müdürlüğü'nün ...Esas sayılı dosyada takip yapıldığını ayrıca ilamsız icra takibi yapılamayacağını İcra İflas Kanunu'nun 45. maddesi gereği mükerrerlik itirazın da bulunduklarını, davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Dava konusunun davacının davalı borçluya kullandığı Genel Kredi Sözleşmesi'nden kaynaklanan alacağı için başlattığı ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazının iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğü'nün yetkisine ve ayrıca rehin verdiğinden dolayı mükerrerlik itirazında da bulunmuştur....
Öte yandan, kabule göre de; mükerrerlik itirazı borca itiraz olup, itirazın kabulü halinde takibin “durması” yerine “ iptaline” karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı nedeni ile bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Davacıların iptalini istedikleri kambiyo takibi yapılan ve bu davanın konusunu oluşturan Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/31857 esas sayılı takip açılış tarihinin 27.03.2018 olduğu, mükerrerlik iddiasında bulunulan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan 2018/34242 esas sayılı takip başlangıç tarihinin ise 30.03.2018 olduğu gözetildiğinde davaya konu edilen 2018/31857 esas sayılı takibin daha önce başlatıldığı anlaşılmaktadır. Mükerrerlik iddiasında bulunabilmek için şikayete konu edilen takibin açıldığı tarihte aynı alacağa ilişkin devam etmekte olan bir takibin bulunması gerekir. Somut olayda iptali istenen 2018/31857 esas sayılı takibin başlatıldığı 27.03.2018 tarihinde henüz ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış bir takip bulunmadığına göre bu dosya için mükerrerlik iddiasında bulunulması da mümkün değildir. Bir başka deyişle mükerrerlik iddiası ancak sonra başlatılan takip için ileri sürülebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2022/209 ESAS 2022/212 KARAR DAVA KONUSU : Borca itiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu vekili daha önceden İstanbul İcra Dairesinde hakkında icra takibi başlatıldığı halde bu defa mükerrer olarak icra takibine başlandığını ileri sürerek Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairenin 2019/77863 Esas sayılı ilamsız icra takibine itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olup, itirazın yukarıda açıklandığı gibi icra müdürlüğüne yapılması yasal zorunluluktur. (Örn Yargıtay 12....
TL alacak için kambiyo senetlerine özgü takibe geçildiği, bu takipte verilen şerhten de anlaşılacağı üzere Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/71 Esas sayılı takip dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takipten sonra başlatıldığı anlaşıldığından alacaklı tarafça tercih hakkının öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip bakımından kulladığının kabulü gerektiği, bu durumda aynı borca ilişkin olarak alacaklının aynı zamanda kambiyo takibine ilişkin icra takibi yapamayacağı anlaşıldığından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2020/965 Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline ve takibin iptaline karar verildiğinden davacılar vekilinin diğer itiraz ve şikayetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 1....
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli bir tacir olduğunu, dava konusu çeki ticari münasebeti dolayısıyla davadışı ... isimli şahıstan aldığını, çek karşılığının ödenmemesi üzerine icra takibine başladığını, çekin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, davacının süresi içerisinde borca itiraz etmediğini beyanla davanın ve müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 10.03.2010 keşide tarihli 30.000-TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak tazminata mahkumiyetine, ancak aynı çek ve takipten dolayı İstanbul 7....
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli bir tacir olduğunu, dava konusu çeki ticari münasebeti dolayısıyla davadışı Ramazan Genç isimli şahıstan aldığını, çek karşılığının ödenmemesi üzerine icra takibine başladığını, çekin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, davacının süresi içerisinde borca itiraz etmediğini beyanla davanın ve müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 10.03.2010 keşide tarihli 30.000-TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak tazminata mahkumiyetine, ancak aynı çek ve takipten dolayı İstanbul 7....
Köyü çalışma alanında bulunan 1429 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu ileri sürerek, 1429 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır. Bu tür davalarda mükerrer olduğu ileri sürülen her iki taşınmazı kapsayan kadastro paftalarının keşif sırasında uzman bilirkişi eliyle çakıştırılması suretiyle mükerrerlik bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, mahallinde yapılan keşif sonucu sunulan gerek fen bilirkişi raporunda gerekse harita mühendisi bilirkişi raporunda mükerrerlik bulunup bulunmadığına dair kesin ve net bir belirleme yapılmamış ve Mahkemece, kadastro müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen, keşifte görev almayan üç teknik idari personel tarafından imzalanmış, tarafların denetimine sunulmayan yazı cevabi esas alınarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ile karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, ......