Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne, davacının ... 6.İcra Müdürlüğü’ nün 2007/2476 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 103.743.35 YTL asıl alacak ile asıl alacak içinde yer alan 3.123.48 YTL asıl alacağa uygulanan faiz açısından davalıya borçlu olmadığının tespitine mükerrerlik nedeniyle takibin iptaline, davalının takibinin kötüniyetli olduğu hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle de davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra takibinin mükerrer olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamaz. Somut olayda ise alacaklı tarafın genel haciz yolu ile başlattığı Bursa 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7318 Esas sayılı dosyasındaki takipten 15.01.2014 tarihinde vazgeçtiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, alacaklının Bursa 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7318 Esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile başlattığı takipten, mükerrerlik itirazına konu yapılan Bursa 3.İcra Müdürlüğü'nün 2014/421 Esas sayılı dosyasında takip başlatılmadan önce, 15.01.2014 tarihinde feragat ettiği dikkate alınarak mükerrerlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; mükerrerlik itirazı borca itiraz olduğu halde, itirazının kabulü nedeniyle takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesi de doğru görülmemiştir....

      Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 630.000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazda mükerrerlik (binme) olduğu tespit edilerek taşınmazların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine mükerrerlik şerhi verilmiştir. Davacı ..., müştereken maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan mükerrerlik şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli ... Batı Kadastro Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz; davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından ise katılma yoluyla temyiz edilmiştir....

        Borçlunun mükerrerlik iddiasına konu ettiği takip dosyalarının dosya arasına alınmaması ve mahkeme gerekçesinde takibin hangi takip ile mükerrer olduğunun belirtilmemesi isabetsiz olup, borçlunun itiraz dilekçesinde belirttiği takiplere konu senetlerin vade tarihlerinin dayanak bonoların vade tarihlerinden farklı olduğu beyanı da dikkate alınarak, itiraz dilekçesinde belirtilen takip dosyaları ile mükerrerlik olup olmadığı, takiplerin aynı senetlere dayanıp dayanmadığı hususları netleştirilerek ve ödeme iddiası yönünden de değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir....

          Köyü çalışma alanında bulunan ve adına kayıtlı 526.87 metrekare yüzölçümlü 137 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aynı çalışma alanında bulunan ve mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş olan 7.365,76 metrekare yüzölçümlü 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bir bölümün mükerrer olarak tescil edildiği iddiasına dayanarak mükerrerlik şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın kendi adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 137 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki mükerrerlik kaydının terkini ile taşınmazın davacı adına tesciline, 137 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 526.87 metrekare olduğunun tespitine, 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın yüzölçümünün, taşınmaz ile mükerrer kaydedilen 137 ada 5 parselin 526.87 metrekarelik bölümü düşülerek 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün kalan kısmı ile ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, mükerrerlik itirazı nedeniyle takibin iptalini istediği, mahkemece mükerrerlik itirazının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

                Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-3 maddesi gereğince kısmen kabulüne, mahkeme kararının tümden ortadan kaldırılmasına, Mükerrerlik iddiasının reddine, fazla çalışma ücreti yönünden işlemiş faizin 9.296,43 TL olarak tespitine, fazla istenilen işlemiş faizin iptaline, karardaki diğer alacak kalemlerinin istinaf edilmemesi sebebiyle aynen karara geçirilmesine Dairemizce oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kısmen kabulü ile İstanbul 29....

                Taşınır rehninin paraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nun 147. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, anılan yasal düzenlemeler gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı, rehinli olan ... plakalı kamyonete dayalı olarak, daha önce... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5323 sayılı dosyası ile icra takibi yürütüldüğü ve bu takibin halen derdest olduğu ileri sürülerek mükerrerlik itirazı ile İcra Mahkemesine başvurulmuştur....

                  Davacı borçlu tarafça, takibin faiz ve ferilerine itiraz dışında mükerrerlik ve muacceliyet itirazında da bulunulmuş ancak mahkemece muacceliyet itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamış, yine mükerrerlik itirazının reddine dair hüküm kurulmuşsa da buna ilişkin de bir değerlendirme yapılmamış yalnız davacının mükerrerlik iddiasının reddine demekle yetinilmiş, ancak reddin hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığının belirtilmediği gerekçenin bu haliyle yukarıda açıklanan düzenlemelere aykırı olduğu görülmektedir. Ayrıca, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin aynı bilirkişiden rapor alınması suretiyle giderilmesi de hukuka aykırıdır. Bu nedenle çelişkinin aralarında bankacı bilirkişinin de yer alacağı 3 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla giderilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu