Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1944 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1993’de yapılan eski tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde çalışmaları kesinleşmeden iptal edilmiştir. Yörede, genel arazi kadastro çalışmaları 26.01.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1944 yılında yapılan orman kadastrosu, 4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce kesinleşmiştir. 3116 sayılı Yasa sadece hangi taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılacağını öngörmüş olup tahdit dışında kalan yerlerde orman kadastrosunun yapıldığından söz edilemez....
Hüseyinbeyobası Köyünde 2007 yılında yapılıp, 10.05.2007 08.06.2007 tarihleri arasında yapılan askı ilanı sonunda kesinleşen genel kadastroda, 328 ada 45 parsel sayılı 8863,63 m3 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle ... adına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir. 1996 yılında yapılıp itirazsız yerlerde 09.02.1997 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında çekişmeli 338 ada 1 sayılı parselin tamamının orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle 05.02.1998 tarihinde tapuya kayıt edildiği, sonraki tarihlerde durumunun değişmediği, 2007 yılında Hüseyinbeyobası Köyünde yapılan orman kadastrosunda her hangi bir işleme konu edilmediği, 09.02.1997 tarihinde kesinleşen ve dava konusu taşınmazı içine alan orman kadastrosunun iptali için davacının hiçbir yasal olanağının kalmadığı, orman kadastrosunun iptali konusunda açılacak davada hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği...
tutanakları getirtilip orman kadastrosunun iptali istemli dava varsa bu dava ile birleştirildikten sonra taşınmazın orman sınırı içerisinde kalan bölümünün kesin biçimde belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planından yararlanılarak taşınmazın, arazi kadastrosunun kesinleştiği 1974 yılından önce orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespit edilmesi, böyle bir dava yok ise taşınmazın orman sınırı içerisinde kalan bölümü ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Yönetimi, 06/08/2014 tarihli dava dilekçesiyle, ...ilçesi Merkez Beldesi sınırları içinde bulunan ormanların 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı kanunun 2/B madde uygulama çalışmaları 55 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapıldığını ve 08/10/1987 tarihinde düzenlenen askı mazbatasıyla ilan edilerek kesinleştiğini dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde bırakıldığını, ...ilçesi ....köyünde 27 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan ve 26/01/1990 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman tahdit kadastrosunda dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığını, arazi kadastrosunun 2010 yılında yapıldığını, çekişmeli taşınmazın kişi adına tespit edilerek kesinleştiğini, 27 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan kadastronun mükerrer olup yok hükmünde olduğunu ileri sürerek ikinci orman kadastrosunun iptali ile davalı adına yapılan tapunun iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....
Yapılan keşif ve uygulama ile de dava konusu taşınmaz esasen ... köyü mülkî sınırları içerisinde olduğu halde ...köyü mülkî hudutlarında olduğu düşünülerek 1987 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içerisine alınmış ise de, orman kadastrosu sonuçları ... köyünde ilân edilmediğinden ... köyü mülkî hudutlarında bulunan taşınmazlar yönünden orman kadastrosunun kesinleştiğinden söz edilemez. Orman kadastrosunun iptaline ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından bu yönüyle hükmün onanmasına, 2) Tescil talebine ilişkin verilen karar yönünden; davacılar, tapu kaydına tutunarak orman kadastrosunun iptali ile taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemenin tescil talebi yönünden görevli olmadığını gözeterek görevsizlik kararı vermesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir..." denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma kararında özetle; "Mahkemece, yörede yapılan orman kadastrosunun 1991 yılında yapılıp kesinleştiği, Kadastro Kanununda orman kadastrosuna itiraz için öngörülen 6 aylık ve 10 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Orman İdaresi, çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış olup, somut uyuşmazlıkta, dava tarihi itibariyle 6831 sayılı Kanun'un 11/1. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürelerin çoktan geçmiş olduğu ve orman kadastrosunun kesinleştiğine, Orman İdaresi, çekişmeli taşınmazın orman tahdit haritası içine alınması isteminde bulunmayıp, kesinleşen orman tahdit haritası...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Akseki B.....
Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 12.05.2014 tarih ve 2014/3172-5357 sayılı ilamı ile “Yörede 2004 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz orman olarak sınırlandırılmıştır. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman kadastrosunun iptali davalarında hasım Orman Genel Müdürlüğüdür. Ancak, somut olayda orman kadastrosunun iptali istemi yanında tescil talebinin de bulunduğu ve mahkemece de davacı adına tescil hükmü kurulduğu halde, tescil davalarında kanuni hasım olan Hazinenin davada yer almaması doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece husumet yaygınlaştırılarak davaya Hazinenin de katılımı sağlanmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmelidir” gereğine değinilerek bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 01.06.2005 tarihli dava dilekçesi ile ... Köyü sınırları içinde bulunan ve sınırları gösterilen 3 parça taşınmazın ... Köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığını, ... Köyünde orman kadastrosu yapılmadığını ve ... Köyünde yapılan orman kadastrosunun ... Köyünde ilan edilmediğini, taşımazların ormanla ilgisinin bulunmadığını, ... yıllardır zilyetliğinde olduğunu, orman kadastrosunun iptali ile taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, maliki oldukları ... MAHALLESİ 88 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1944 yılında yapılan orman tahdidinde orman olarak sınırlandığı, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.09.1951 tarih ve 1949/579-599 sayılı kararı ile orman sınırları dışına çıkarılarak kesinleştiği halde, 1988 yılında 85 sayılı orman kadastro komisyonunca yapılan orman sınırlarının aplikasyonu çalışmasında; çekişmeli taşınmaz hakkında kesin hüküm bulunduğu gözetilmeden çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde gösterilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açmışlardır....