Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli 101 ada 1 sayılı parselin kadastro tesbit tutanağının dava tarihinden önce 14.12.2007 tarihinde kesinleştiği, 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 6831 sayılı Yasanın 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna "3402 sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" hükmünün eklendiği, bu hüküm ve 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesindeki orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra ancak, tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde orman kadastrosunun iptali dava edilebileceği hükmü gözönünde bulundurularak zilyetliğe dayalı olarak açılan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek reddine karar verilmesi yanlış ise de, sonuç olarak dava reddedildiğinden temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama...

    Bu gibi ormanlarda orman kadastrosu yapılıncaya kadar ilgili kanun hükümlerine göre işlem yapılır” hükmü bulunmaktadır Bu durumda; yörede seri usulde yapılan orman kadastrosunda, devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dışında kalan taşınmazların orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılamadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosunun yapılmış sayılmayacağı, bir başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu nitelikteki taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukuki durumlarının eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarının uygulanması, üzerindeki bitki örtüsü, ... yapısı, eğimi ve çevresinin de incelenmesi sonucu belirlenmesi gereklidir....

      veya tamamen iptali için gerekli işlemlerin yapılacağı” ve 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile yine 05.11.2003 tarih ve 4999 sayılı Kanun ile değiştirilen 6831 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve müdahil gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili trafından, davalı aleyhine açılan davada ... Köyü 953 parsel sayılı 17650 m2 yüzölçümündeki tarla niteliği ile davacı gerçek kişi ile müdahil gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın yörede 1993 yılında yapılan orman kadastro ve 2/B madde çalışmasında kısmen orman sınırları içine alındığını belirterek orman tahdidinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Dolayısıyla 6 aylık ve 10 yıllık süreler içinde orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açılması halinde çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı uygulanarak belirlenecektir. Somut uyuşmazlıkta ise orman kadastrosu 08.02.1999 tarihinde ilan edilmiş olup, davacılar 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmen oluşan tapu kayıtlarına tutunarak 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre içinde 02.07.2009 tarihinde orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açmışlardır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar yönünden orman kadastrosunun kesinleştiğinden söz edilemeyecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde ... Köyü 111 ada 174 nolu 6232 m2 yüzölçümlü taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosunun askıya çıkarıldığını, taşınmazın davalı adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde ve bitişiğinde bulunduğunu iddia ederek, tapunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı Hazine, aynı iddiayla davaya katılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde, ... Köyü 111 ada 66 nolu 2256 m2 yüzölçümlü taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 22/A. maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosunun askıya çıkarıldığını, taşınmazın davalı adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde ve bitişiğinde bulunduğunu iddia ederek, tapunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davacı Hazine, aynı iddiayla davaya katılmıştır....

                veya tamamen iptali için gerekli işlemlerin yapılacağı” ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile ve yine 05.11.2003 tarih ve 4999 sayılı Kanunla değiştirilen 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörülmüştür....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 20/10/1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kalan çekişmeli taşınmazın yörede 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içerisinde kaldığı, tahdidin itirazsız kesinleştiği ve 3116 sayılı yasanın 7. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibariyle doğru olan hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/02/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun 10/07/1980 tarihinde kesinleştiği ve dava konusu taşınmazın orman sınırları içine alındığı, 6 aylık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından tahdidin kesinleştiği, 1987 yılında yapılan 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1987 yılında yapılan işlemin orman kadastrosunun iptali için kişiye yeni bir dava açma hakkı vermeyeceği, bu durumda davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 23/05/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu