Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip dayanağı ilamın ilgili Yargıtay/Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince bozulma durumunda, alacaklı, mahkemenin bozmadan sonra verdiği ilamı icra dairesine ibrazla takibine kaldığı yerden devam edebilir. Alacaklının bu durumda yeni bir takip yapması gerekmez. Ancak bozmadan sonra verilen yeni ilamda müddeabih ve eklentilerin alacaklı lehine artırılarak değişmesi halinde alacaklının yeni bir takip yapması gerekmez ise de borçluya ilk icra emri kapsamı dışında kalan alacak ile ilgili olarak ek takip talebinde bulunulması ve yeni bir icra emri gönderilmesi zorunludur. Somut olaydaİstanbul Anadolu 11.İş Mahkemesinin E.2014/558, K.2017/156 sayılı kararın istinaf incelemesi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24....
İcra Dairesi'nce, borçlunun ihtarname ve icra emri tebliği üzerine süresi içerisinde takip öncesi ve sonrası faize ve oranına itirazda bulunmadığı, takibin mevcut haliyle kesinleştiğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir. Borçlunun bu karara karşı icra mahkemesine şikayete gelmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Somut olayın incelenmesinde; takip dayanağı ipotek kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup HGK.nun 27.03.1971 tarih 1969/İc-İf esas, 542 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ilam niteliğindedir. Bu takibe ilişkin itiraz ve şikayetler hakkında ilamlı takibe ilişkin hükümler uygulanır. Borçlunun şikayeti takipte istenen faiz ve oranının fahiş talep edildiğine ilişkindir. Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekilince, alacak miktarının o tarihte esas alınacak döviz kurunun açıkça belirtildiği, takip talebinde açıkça alacak kaleminin TL karşılığının anlaşılabilir olduğu, takip talebinde alacak miktarının TL karşılığının yer almadığı kabul edilse dahi ödeme emrinde alacak miktarının TL karşılığının ayrıntılı şekilde yer aldığı, ödeme emrinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, takip dosyasına yatırılan harç miktarından da alacak miktarının TL karşılığına denk gelen oranda harç yatırıldığı icra dosyasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı iddiaları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte yetki itirazı, usulsüz tebligat şikayeti ile 2004 sayılı İİK' nın 58.maddesine gereğince takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği şikayetine ilişkindir. 2....
Tebliğnamede, Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 331.maddesine 5.fıkrasında belirtilen "Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur." hükmünü anılan kanunun 5358 sayılı Kanunu'un 1.maddesiyle değişik 2004 sayılı Kanun'un 331.maddesinin 5.fıkrasında da aynen yer aldığı bu hususta bir değişikliğin olmadığı cihetle hazırlık soruşturması sonucunda iddianame düzenlenerek dava açılması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan hükmün 5271 sayılı CMK'nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Eldeki dosyanın haczedilmezlik şikayeti talebinden ibaret olduğu anlaşıldı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/12368 esas 2019/18179 karar sayılı ilamı:'' Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. '' Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/9154 esas 2019/5425 karar sayılı ilamı: ''1. Davacı üçüncü kişi vekilinin forklift yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde, Davacı üçüncü kişi, davaya konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2014/14055 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Davacı üçüncü kişi takipte taraf olmadığından mahcuza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir....
Davalı Vekiline 14/06/2021 tarihinde tebliğ edilmekle 29/06/2021 tarihinde kesinleşen ilamı üzerine, İlamın 3.bendi "Ziynet eşyası alacağına ilişkin" kısmı dışında kalan boşanma ve ferileri yönünden 29/06/2021 tarihinde kesinleşmiştir. " şeklinde belirtilmiş olup, takip dayanağı ilam boşanma, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kesinleşmiş olup, alacaklı tarafından 26.10.2021 tarihinde şikayete konu takibin başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, ayrıca mükerrer takip şikayeti yönünden yapılan incelemede, İstanbul 18....
Şikayete konu aynı takip dosyasında, borçlu nafaka alacağıyla ilgili olarak 50.000 TL elden ödeme iddiasına dayanarak, 50.000 TL ve fer'ileri yönünden ve takipte lehlerine nafaka hükmedilen müşterek çocukların takipte alacaklı olarak yer aldıklarını, çocukların adlarının yanında velayeten annelerinin adı bulunmadığından bahisle yaptığı şikayeti hakkında; ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/40 Esas-2012/589 Karar sayılı kararıyla icra emrinin iptali ile ilama uygun olarak alacaklı müşterek çocuklara velayeten annelerinin adının yazılarak yeniden icra emri düzenlenmesine, ödeme iddiasının ise İİK 33. maddesinde düzenlenen belgelerle ispat edilmediği gerekçesiyle bu yönden itirazın reddine karar verilmiş, anılan bu karar Yargıtay 8. H.D. 'nin 2012/10559 Esas-2012/11193 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır....