Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58., 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2019/14312 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 tarafından borçlu T1 Limited Şirketi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 08/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 13/11/2019 tarihinde süresinde açıldığı görülmüştür. İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesine göre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır....

    Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali şikayeti sebebiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddi ile, borçlu yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin kesinleştirilmesi işleminin iptali ile varsa konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

        İcra Dairesi'nce, borçlunun ihtarname ve icra emri tebliği üzerine süresi içerisinde takip öncesi ve sonrası faize ve oranına itirazda bulunmadığı, takibin mevcut haliyle kesinleştiğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir. Borçlunun bu karara karşı icra mahkemesine şikayete gelmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Somut olayın incelenmesinde; takip dayanağı ipotek kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup HGK.nun 27.03.1971 tarih 1969/İc-İf esas, 542 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ilam niteliğindedir. Bu takibe ilişkin itiraz ve şikayetler hakkında ilamlı takibe ilişkin hükümler uygulanır. Borçlunun şikayeti takipte istenen faiz ve oranının fahiş talep edildiğine ilişkindir. Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri tebliğinin tevziat saatlerinde adrese dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmediğinden usulsüz olduğu belirtilerek usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 08.09.2020 olarak düzeltilmesine, senetlerde keşide yerinin Ankara olduğu, lehtar ve cirantaya karşı takip başlatılabilmesi için keşideciye süresinde protesto keşide edilmesinin zorunlu olduğu, avalist durumundaki borçlu için takip başlatılabilmesi için protesto çekilmesi zorunluluğu bulunmadığı, eşin rızasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle sair şikayetlerin reddi ile faize itiraz yönünden bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz miktarlarının düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

            Temyiz Sebepleri Davalı vekilince, alacak miktarının o tarihte esas alınacak döviz kurunun açıkça belirtildiği, takip talebinde açıkça alacak kaleminin TL karşılığının anlaşılabilir olduğu, takip talebinde alacak miktarının TL karşılığının yer almadığı kabul edilse dahi ödeme emrinde alacak miktarının TL karşılığının ayrıntılı şekilde yer aldığı, ödeme emrinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, takip dosyasına yatırılan harç miktarından da alacak miktarının TL karşılığına denk gelen oranda harç yatırıldığı icra dosyasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı iddiaları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte yetki itirazı, usulsüz tebligat şikayeti ile 2004 sayılı İİK' nın 58.maddesine gereğince takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği şikayetine ilişkindir. 2....

              İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile ticari ilişki sonlandırıldıktan sonra müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının zoraki alındığını, davalı tarafın alacak-borç ilişkisinin tasfiye edildiğini, bu alacaklarının kalmadığını beyan etse de, bu davadan 2 yıl sonra sahte belge oluşturarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, bunun dahi davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bilirkişi raporunda mükerrer tahsilat yaptığının belirtilmesine rağmen bilirkişi raporunun hükme esas alınmadığını, müvekkilinin şikayeti üzerine, davalı şirket yetkilisi ... aleyhine resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/330 E. sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, takip başlatan Salih Coşkun'un çeki ...'...

                Tebliğnamede, Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 331.maddesine 5.fıkrasında belirtilen "Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur." hükmünü anılan kanunun 5358 sayılı Kanunu'un 1.maddesiyle değişik 2004 sayılı Kanun'un 331.maddesinin 5.fıkrasında da aynen yer aldığı bu hususta bir değişikliğin olmadığı cihetle hazırlık soruşturması sonucunda iddianame düzenlenerek dava açılması gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan hükmün 5271 sayılı CMK'nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir....

                  Takip dayanağı ilamın ilgili Yargıtay/Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince bozulma durumunda, alacaklı, mahkemenin bozmadan sonra verdiği ilamı icra dairesine ibrazla takibine kaldığı yerden devam edebilir. Alacaklının bu durumda yeni bir takip yapması gerekmez. Ancak bozmadan sonra verilen yeni ilamda müddeabih ve eklentilerin alacaklı lehine artırılarak değişmesi halinde alacaklının yeni bir takip yapması gerekmez ise de borçluya ilk icra emri kapsamı dışında kalan alacak ile ilgili olarak ek takip talebinde bulunulması ve yeni bir icra emri gönderilmesi zorunludur. Somut olaydaİstanbul Anadolu 11.İş Mahkemesinin E.2014/558, K.2017/156 sayılı kararın istinaf incelemesi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24....

                  UYAP Entegrasyonu