İlamlı takipte ilama aykırılık şikayeti takibin infazla ortadan kaldırılmasına kadar süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. İnfazdan sonra ilama aykırılık şikayeti ileri sürülemez. İcra dosyasında 02.09.2014 tarihinde yapılan dosya hesabında, hesaplanan alacak ve yatan para değerlendirmesi yapılarak, 4300,00 TL borçluya iade edilecek miktar olarak belirlenmiştir. Bu durumda hesaplamanın, dosyanın infaz edildiği tarih itibariyle, takip talebi ve icra emrindeki istemlere uygun şekilde yapılması, yapılan ödemeler nedeniyle bakiye alacak kalıp kalmadığının belirlenmesi, bakiye alacağın bulunduğunun anlaşılması halinde, dosya infaz edilmediğinden ilama aykırılık şikayetinin, süresiz olarak inceleneceği düşünülerek icra emrinde fazla talep varsa bu miktar için icra emrinin iptali gerekir. Dosyanın infaz edildiğinin anlaşılması halinde ise, icra emrinin iptali talebi reddedilmelidir....
./04/2011 tarihinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına istinaden davacı ... şirketince davalı borçluya yapılan mükerrer ödemenin tahsili amacıyla ... .... ... Müdürlüğü'nün 2012/1833 E. Sayılı dosyasıyla başlatılan ... takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, ... Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçluya yapılan ....550,00 TL mükerrer ödemenin tahsili için itirazın iptali ile itiraz edilen meblağ üzerinden %40 ... inkâr tazminatına mahkûm edilerek tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile ... .... ... Müdürlüğü'nün 2012/1833 Esas nolu ... takip dosyasına davalı borçlunun yaptığı itirazın kısmen iptal edilerek, takibin asıl alacak ....550,00 TL olmak üzere işlemiş faizi ile birlikte toplam ....640,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlamı gereğince rehin hakkı, sahibine satışa muvafakat etmeme hakkı tanımamakta olup, ihale bedelinin rüçhanlı alacağı karşılayıp karşılamayacağı satış sonunda belli olacağından davacının bu yöndeki şikayeti yerinde görülmemiş olup, davacının taşkın haciz şikayeti yönünden, dava konusu iki adet taşınmazın değeri İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/821 E. 2019/364 K....
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza 20.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun 22.01.2014 tarihinde... 9. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/104 Esas sayılı dosyasında borca itirazını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmektedir. Takibin iptali talebi ile borçlunun icra takibinden, icra takip dosyası içindeki belgelerden ve şikayet konusu hacizden en geç bu tarihte haberdar olup, 14.04.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunun 7 günlük süreden sonra olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin reddine ilişkin 16.08.2013 tarihli memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle takibin iptali talebi olarak değerlendirilip, 5411 sayılı Kanun'un 106 ve 141. maddelerine göre fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ......'' hükmü yer almaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun ... Bankası A.Ş.'nde bulunan hesabına konulan haczin, İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince kaldırılması talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun talepte bulunmadığı zamanaşımı şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir....
Borçlunun icra mahkemesine yukarıda belirtilen başvurusu ilama aykırılık şikayeti niteliğinde değildir. Şikayet İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 17.11.2014 tarihinde yapılmıştır. Şikayetin süresinde olmadığı görülmekle süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İnşaat … ....tarafından borçlu .....Kent Konut Yapı Kooperatifi’ne karşı 12.08.2004 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine girişildiği, - Takipte, 574.253,22 TL asıl alacak olmak üzere toplam 997.902,33 TL alacağın talep edildiği, - Borçlunun, süresinde takibe yapmış olduğu itiraz sonucu takibin durması üzerine, alacaklı tarafça itirazın iptali davası açıldığı, ...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.03.2014 tarih ve 2012/87 Esas 2014/67 Karar sayılı ilamı ile asıl alacağın 201.878 TL'lik bölümü yönünden itirazın iptaline karar verildiği, - Takibin kesinleşmesinden önce, ........nin, takibe konu alacağın 100.000 TL'lik kısmını 10.10.2006 tarihinde ...’e, 150.000 TL'lik kısmını ise 07.03.2012 tarihinde ...’a temlik ettiği, her iki temlik alacaklısının da yukarıda bahsi geçen itirazın iptali davasına dahil oldukları, - .......
ın borca itirazının bulunduğunu, yine müvekkilinin şikayeti üzerine davalı borçlu... Ltd.Şti yetkilisi hakkında on gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davacı alacağının bir kısmının iptale konu edilen ... dosyasından kalan miktardan karşılandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamından, muvazaa nedeniyle iptali istenen ... ... Müdürlüğü dosyasındaki takibin davacının ... ... Müdürlüğündeki takipten önce olduğu, takibin davalı ... adına 06/03/2006-22/05/2007 tarihleri arasında maliki olduğu ve diğer davalılara kiraladığı aracın kira bedelinden kaynaklandığı, ... takibinin muvazaalı olduğu hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin diğer şikayetlerinin yanında ilamın eda hükmü içermemesi nedeniyle takibin iptali yönünde de şikayeti bulunduğu halde, Mahkemece, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan yönde karar tesisi için Mahkeme kararının borçlu lehine bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....