Kadastro Müdürlüğünün 05.12.2012 tarihli yazısında davacılar ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı 227 parsel sayılı taşınmazın 958,45 metrekare yüzölçümündeki bölümünün mükerrer kadastro nedeniyle 29 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirtilmiş, ... Tapu Müdürlüğünce, Kadastro Müdürlüğü’nün yazısı doğrultusunda işlem yapılacağının davacılara bildirilmesi üzerine, davacılar tarafından ilgili işlemin iptali için dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
Kadastro Müdürlüğü tarafından taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 679,98 m²’lik, (B) harfi ile gösterilen 3.626,24 m²’lik bölümlerinin mükerrer kadastro olduğu gerekçesi ile Kadastro Kanunu’nun 41 inci maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verildiğini, bu karar ile Kadastro Müdürlüğü’nün görev ve yetkisine girmeyen mülkiyet durumunun değiştirildiğini öne sürerek, ... Kadastro Müdürlüğünün 21.01.2014 tarihli ve 195 sayılı düzeltme kararının kaldırılmasını istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; " Tanzim edilen bilirkişi raporunda sonuç olarak, Kadastro Müdürlüğünce ... ilçesi Çakmak Mahallesi 224 ada 1 parsel ile Ataşehir ilçesi... Mahallesi 3327 ada 2 parsel arasında A harfi ile gösterilen 679,98 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 3626,24 m2 lik kısımların mükerrer olduğundan bahisle Anadolu 13....
yapıldığını, ancak anılan taşınmazlarla ilgili olarak daha evvel yapılan kadastro işleminin kesinleştiğini ve iş bu taşınmazların tapulaması tamamlanarak şirketleri adına tescil edildiğini, söz konusu mükerrer tescil her ne kadar kadastro yenileme çalışmaları sırasında meydana gelmişse de iş bu çalışmadan evvel yapılan ve kesinleşmiş olan mevcut kadastro çalışmalarında herhangi bir usulsüzlük veya eksiklik bulunmadığından kadastro yenileme çalışmalarının iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle yapılan kadastro yenileme çalışmaları sırasında şirketlerinin maliki-hissedarı olduğu taşınmazların tapu kaydı mera parselleri ile binmeli olması dolayısıyla bu parseller üzerinde yapılan mükerrer tescil işleminin giderilmesini ve taşınmazlar üzerine konulan bu kesinleşmemiş ikinci şerhlerin kaldırılmasını ve ayrıca yapılan kadastro yenileme çalışmalarının iptali ve şirketlerine ait alanın düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesi, kadastro tutanakları, bilirkişi heyetinin ek raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacıya ait 263 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olduğu, 3402 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre evvelce tespit, tescil ve sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin kadastrosunun yeniden yapılamayacağı, bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro işlemlerinin bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı hususunun düzenlenmiş olduğu, dava konusu taşınmazın mükerrer ve ikinci defa kadastroya tabi tutulduğu ve ... Kadastro Müdürlüğünün mükerrerliğe ilişkin tespitinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı idare vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16....
Somut olayda dosya içerisinde yer alan ...a Kadastro Müdürlüğü'nün ....03.2012 günlü raporunda, "... Köyü, 478 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile mükerrer olan 868 parsel sayılı taşınmazın 2484 metrekare yüzölçümündeki bölümün iptal edilerek 868 parsel sayılı taşınmazın 759,54 metrekare yüzölçümü ile düzeltilmesi gerektiğinin" belirtildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, Mahkemece tesis kadastro paftası getirtilmek suretiyle teknik bilirkişi tarafından her iki kadastro paftası çakıştırılarak denetime elverişli harita düzenlenmemiş ve bu çerçevede 3402 sayılı Yasa'nın .../.... maddesi uyarınca değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, ... Köyü 478 parsel sayılı taşınmaz ile ......
mevkii 114 ada 4 parsel sayılı taşınmazın daha önceden kadastral 112 ada 18 parsel olarak tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmakla 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince 114 ada 4 parsel olarak yapılan mükerrer kadastro tespitinin iptaline, taşınmaz tapuda kayıtlı olduğundan hakkında tescile ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu....114 ada 5 parsel sayılı taşınmazın daha önceden kadastral 112 ada 18 parsel olarak tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmakla 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince 114 ada 5 parsel olarak yapılan mükerrer kadastro tespitinin iptaline, taşınmaz tapuda kayıtlı olduğundan hakkında tescile ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu .....mevkii 114 ada 6 .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü için idari yoldan oluşan tapu kaydının kapsamı hakkında daha sonra hükmen tescil yoluyla oluşan ve mükerrer olduğu iddia edilen tapu kaydının iptali istemiyle açılmış olup taşınmaz bölümünün öncesinin tespit dışı bırakılan yer olması nedeniyle somut olayda mükerrer kadastro söz konusu olmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... ve arkadaşları Kadastro Mahkemesinin 2007/1-453 Esas ve Karar sayılı ilamında fen bilirkişi raporunda (C3) olarak belirtilen yerin hüküm fıkrasının hem 45 hem de 54. maddelerinde mükerrer olarak farklı kişiler adına tescil edildiği için Kadastro Müdürlüğünce infazının yapılamadığını, olması gerekenin 45. maddesinde yazılı şekilde olduğunun bu sebeple 54. maddesinde gecen hükmün tavzihen iptalini, ... ve arkadaşları bu taşınmazda Fatoş ve Celal çocukları olarak kendilerinin de hakkının bulunduğunu öne sürerek payları oranında adlarına tescilini, ... ise 103 ada 25 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm fıkrasının 111 ve 94. maddelerinde mükerrer olarak ayrı kişiler adına tesciline...
Davacı Hazine, mükerrer kadastro iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, mükerrer olan Hazine adına kayıtlı 2100 parsel sayılı taşınmaz kaydının iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....
Köyü 1520 parselleri arasında mükerrer kadastro bulunmadığını, parsel sınırlarının sabit olup mükerrer kadastro olabilmesi için ayrı ayrı paftalarda değerlendirilip paftalara ile ölçü değerlerinin çakıştırılarak üst üste binmesi gerektiği, ... 1523 parsel ve ... 1520 parsellerde binme bulunmadığı her iki parselin de E18d02c nolu 1/5000 lik aerofotogrametrik paftada değerlendirildiği, davacı Hazine parselinde yüzölçümü hatası olduğu parselin aslında 8.040,00 m2 olmasına rağmen, yüzölçüm (alan) hesaplaması yapılırken planmetre ile hesaplandığından hesaplama hatası olabileceği, ... Köyü ile ... Köyleri arasındaki köy kadastro çalışmaları arasından geçen mülkiyet sınırını teşkil etmeyip, yerleşim yerlerinde kadastro çalışmaları esnasında mülkiyet tespiti yaparken mükerrer tapu kaydı oluşturulmaması için belirlenen genel sınırlar olduğu gerekçesiyle davanın reddine" karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....