Bu durumda, mahkemece şirket müdürü görevde olup yönetim boşluğu bulunmadığı, açılan davada verilecek karar ile ulaşılacak sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılamayacağı, müdürün yetkisinin sınırlandırılmasının amacının müdürün yetkisi dahilinde yaptığı işlerin kayyım onayına tabi tutulması olmadığı gözetilerek davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
konularda görevli ve yetkili olduğunu, TTK ile müdürlerin bağlılık ve özen yükümlülüklerinin detaylı bir şekilde düzenlendiğini, buna göre müdürlerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralları çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduğunu, müdürler için ortaklara eşit işlem yapma yükümlülüğünün öngörüldüğünü, bu çerçevede müdürlerin eşit koşullarda ortaklara eşit işlem yapması gerektiğini, ayrıca kanunda müdürler için rekabet yasağının öngörülmüş olup müdürlerin şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamayacaklarının açıkça hüküm altına alındığını, müdürlerin yetkileri dahilinde yaptığı tüm işlemlerin kanuna uygun olması, beyan ve bilgilendirmeleri yanlış ve eksik olmaması gerektiğini, müdür tarafından bahsi geçen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde görevini ihmal eden müdürün yetkilerinin kısıtlanması ve müdürün görevine son verilmesi gerektiğini, TTK’nın, bu gibi durumlarda, müdürlerin idare yetkilerinin mahkeme kararı ile...
Ltd. nin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalı şirket müdürünün şirketi kötü yönetip yönetmediğini, şirketin mal varlıklarını tüketip tüketmediği, müdürün azlini gerektirecek haklı sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda; TTK md. 626 da düzenlenen özen borcunun ihlalinin yanı sıra bağlılık yükümlülüğünün ihlali de müdürün azli bakımından haklı sebep teşkil edebilir. Zira bağlılık yükümlülüğü müdürler bakımından kanundan doğan bir yükümlülüktür ve TTK md. 626 (3) ile TTK md. 613'de ortaklar bakımından düzenlenen bağlılık yükümlülüğüne bağlanmıştır. Bu madde kapsamında müdürün kendisine özel menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren davranışlarını bağlılık yükümünü ihlâl eden ayrı bir kategori olarak kabul edilmiştir. Davalının sahte imza atarak işyerini taşıması bunu her ne amaçla yapmış olursa olsun hukuka aykırılık arz etmektedir....
Ltd. nin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalı şirket müdürünün şirketi kötü yönetip yönetmediğini, şirketin mal varlıklarını tüketip tüketmediği, müdürün azlini gerektirecek haklı sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda; TTK md. 626 da düzenlenen özen borcunun ihlalinin yanı sıra bağlılık yükümlülüğünün ihlali de müdürün azli bakımından haklı sebep teşkil edebilir. Zira bağlılık yükümlülüğü müdürler bakımından kanundan doğan bir yükümlülüktür ve TTK md. 626 (3) ile TTK md. 613'de ortaklar bakımından düzenlenen bağlılık yükümlülüğüne bağlanmıştır. Bu madde kapsamında müdürün kendisine özel menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren davranışlarını bağlılık yükümünü ihlâl eden ayrı bir kategori olarak kabul edilmiştir. Davalının sahte imza atarak işyerini taşıması bunu her ne amaçla yapmış olursa olsun hukuka aykırılık arz etmektedir....
Ltd. nin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davalı şirket müdürünün şirketi kötü yönetip yönetmediğini, şirketin mal varlıklarını tüketip tüketmediği, müdürün azlini gerektirecek haklı sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda; TTK md. 626 da düzenlenen özen borcunun ihlalinin yanı sıra bağlılık yükümlülüğünün ihlali de müdürün azli bakımından haklı sebep teşkil edebilir. Zira bağlılık yükümlülüğü müdürler bakımından kanundan doğan bir yükümlülüktür ve TTK md. 626 (3) ile TTK md. 613'de ortaklar bakımından düzenlenen bağlılık yükümlülüğüne bağlanmıştır. Bu madde kapsamında müdürün kendisine özel menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren davranışlarını bağlılık yükümünü ihlâl eden ayrı bir kategori olarak kabul edilmiştir. Davalının sahte imza atarak işyerini taşıması bunu her ne amaçla yapmış olursa olsun hukuka aykırılık arz etmektedir....
Tekstil Oto Kiralama San ve Dış Tic Ltd Şti'nin 24.06.2008 tarihinde odaya kaydolan, 500.000 TL sermayeli, kurulduğu andan itiaren değişmeyen 2 ortaklı bir şirket olduğunu, dava tarihi 22.10.2021 tarihine kadar yaklaşık 14 yıldır karar almada hiç bir sorun yaşamayan, organ teşekkülü sorunsuz işleyen, müdür davalı tarafından liyakatla ve ehil bir şekilde yönetilen bir şirket olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve soyut olduğunu, tarafların hissedarı olduğu şirket dava tarihine kadar hiç bir zaman karar almada sıkıntı yaşamadığını, organsız kalmadığını, açılan boşanma davası sonrasında sadece TTSG kayıtları ile GK yapılmadığı dolayısıyla müdürün azli talebinin bu nedenle yasal bir temeli olmadığını, müdürün azli için ileri sürülen iddiaların son derece dayanaksız olduğunu, davalının müdür olarak görev yaptığı süreçte şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, şirket aile fertlerinin altında olduğu söylenen lüks araçları edinebilmiş bir şirket olduğunu, davacının...
ve genel müdürün ... olduğu, 22/12/2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre yönetim kurulu başkan ve üyelerinin 05/05/2010 tarihli gazetede yer verilen isimlerle aynı olduğu, ve genel müdürün ... olarak atandığı, 19/09/2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre yönetim kurulu başkan ve üyelerinin 05/05/2010 tarihli gazetede yer verilen isimlerle aynı olduğu ve genel müdürün ... olarak atandığı, ... tarih ... sayılı gazeteye göre yönetim kurulu başkan ve üyelerinin 05/05/2010 tarihli gazetede yer verilen isimlerle aynı olduğu, 01/04/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre şirket yönetim kurulu başkanının ..., üyenin ... olduğu ve diğer üyeliğe 10/02/2017 tarihine kadar ...'nin seçildiği ve genel müdürün ... olduğu, 23/12/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre şirket yönetim kurulu başkanının ..., yardımcısının ..., üyenin ... olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen hususlar birarada değerlendirildiğinde, davacı ...'in ... Özel Eğitim Hizmetleri Tic. A.Ş.'...
Somut olayda, davacının 19/05/2017- 22/07/2018 tarihleri arasında temizlik müdürü olarak çalıştığı, işe iade davası açtığı ve işe iade kararı üzerine tekrar işe başlatıldığı, bu defa 29/11/2019- 16/07/2021 tarihleri arasında çalıştığı, SGK işten ayrılış bildirgesinde davacının işten çıkış nedeni kod 49 (işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi) olarak bildirildiği, davalı tanık beyanına göre davacı işe döndükten sonra AVM dışı alanda temizlik müdürlüğü verildiği, davacının bunu istemediği, öncesinde AVM içi temizlik kontrol ve proje müdürü olduğu, davacı tanık beyanına göre de davacı işten çıkınca yeni müdürün görevlendirildiği, yeni müdürün davacının hiçbir talimatının yerine getirilmemesi gerektiğini söylediği, diğer davacı tanığı beyanına göre de yeniden işe başladıktan sonra kendisine hiçbir şey teslim edilmediği, müdür olarak talimat veremediği, yeni müdürün kensisinden ve şeflerden talimat alacaklarını söylediği, davacıdan...
Bu haliyle feshin işverence haklı değil geçerli sebebe dayandırıldığı ancak fesih sebebi olarak dayanılan davacının telefonda genel müdürüne bağırması ve telefonu müdürün suratına kapatması hadisesinde olayın 23/09/2014 tarihinde gerçekleştiği ... ve ... isimli kişiler tarafından 30.09.2014 tarihinde tutanak tutulduğu, davalı tanığı olarak dinlenen ... 'in beyanında feshe konu olaya şahit olmadığını bildirdiği, diğer davalı tanığı ...'ın ise beyanında telefonun hoparlörünün açık olmadığını, davacının müdüre hakaret etmediğini, ancak yüksek sesle bağırıp telefonu yüzüne kapattığını bildirdiği anlaşılmaktaysa da davacının eyleminin somutlaştırılmadığı ve kesin olarak kanıtlanamadığı görülmektedir....
görevi yerine getirecek sağlık koşullarını kaybetmesi veya ölümü, b) Sorumlu müdürün tehlikeli eylem ve/veya kötü niyet kapsamında bulunan faaliyetler içerisinde yer alması, c) Sorumlu müdürün birden fazla tesiste çalışması, ç) Sorumlu müdürün ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini ifa etmemesi veya ifasında ihmal göstermesi, hallerinden birinin TMMOB, yetkili mahkeme veya Kurum tarafından tespit edilmesi durumunda TMMOB tarafından iptal edilir." kuralına yer verildiği; Kural olarak bir işlemi yapan idari merciin, o işlemi değiştirme ve iptal etme yetkisinin "Yetki Paralelliği" olarak tanımlandığı; Yetki paralelliği ilkesine uygun olarak, belgeyi vermeye yetkili kurumun, maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde belgenin iptal edilmesinde de yetkili olması karşısında, Yönetmeliğin davaya konu edilen 18. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki "..TMMOB tarafından.." ibaresinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin ikinci fıkrası...