Lisans sahibi de süresi içinde sorumlu müdürün bu başvuruyu yapmasını sağlamakla yükümlüdür." kuralına yer verilerek mevzuattaki bu boşluğun dava konusu cezaya sebep fiilin tespit tarihi olan 18/03/2015 tarihinden sonraki bir tarih olan 15/12/2016 tarihinde doldurulduğu dikkate alındığında, denetim tarihi itibarıyla kanun koyucunun "sorumlu müdür belgesi bulundurulmaması" hâlini cezalandırılacak fiiller arasında görmediği anlaşıldığından dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ......
İLGİLİ MEVZUAT: 6102 sayılı Kanun'un 637. maddesinde, sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse, müdürün, birden fazla müdürün bulunması halinde en az iki müdürün, bunu ticaret siciline tescil ve ilan ettireceği, 636. maddesinde, limited şirketlerde sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı, 545. maddesinde, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesinin tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan isteneceği, istem üzerine silinmenin tescil ve ilan edileceği, geçici 7. maddesinde ise 01/07/2015 tarihine kadar maddede belirtilen halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtların silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı kuralına yer verilmiştir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının işe iade kararının Ankara Bam kararı ile kesinleşmesi üzerine işe başlatıldığını, müvekkili şirketin davacıya ihtarname gönderdiğini, davacının 03/09/2018 tarihinde işe başlatıldığını, davacının önceki görev yeri olan Ankara mağazasında çalışmaya başladığını, 03/09/2018 tarihinde davacının işe başlaması ile iş akdi fesih edilmemiş hale geldiğini, ancak bu dava süreci içerisinde Ankara Mağazasına yeni bir müdür alındığını, yeni müdürün görevinin devam ettiğini, davacının mağaza müdürü olarak çalıştığını, mağaza müdürünün ilgili şubesinin yönetiminden sorumlu olduğunu, mağazanın müdürsüz yönetilemeyeceğini, davacının işe iade davası sürecinde mağazaya yeni müdür yönettiğini, davacının işe iadesi üzerine aynı mağazada 2 müdür birden olduğunu, 2 müdürün Ankara mağazası için fazla olduğu anlaşıldığını, mağaza müdürü odası olarak kullanılan yeri yeni müdürün kullanmaya...
"Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması" başlıklı 18. maddesi ise; "Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili, onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur. Düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmaması veya 14 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartlara uyulmaksızın yayımlanması hallerinde hâkim ayrıca, masraflar yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere, bu yazının tirajı yüzbinin üzerinde olan iki gazetede ilân şeklinde yayımlanmasına da karar verir." hükümlerini içermektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/01/2020 tarih, 2019/96 Esas ve 2020/22 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı İlçe T2 hizmet binasının yıpranmasından dolayı görevde bulunan T2 Ömer Sağır ile tadilat işlemleri için gerekli ölçümler yapılarak 65.000,00 TL fiyat teklifi yapılmak suretiyle ve yapılan teklifin kabul edilmesi sonucu işe başladığını, tadilat devam ederken kendisi ile anlaşan müdürün görevden alındığını yerine yeni müdürün verildiğini, ilk olarak yeni verilen müdürün göreve devam etmelerini, daha önceki davalı müdür ile yapılan sözleşmenin geçerli olacağının söylendiğini ancak görev tamamlandıktan sonra işi teslim etmek için yeni müdüre gidildiğinde, işi teslim almayacağını ve ödemeyi yapmayacağını, alacaklarının görevden alınan müdürden talep etmelerinin söylendiğini, alacaklarının ödenmediğini bu nedenle 65.000,00 TL'nin...
Sayfasında yayımlandığının tespit edilmesi karşısında; Suça konu edilen mahkeme kararında Cumhuriyet Gazetesi veya sorumlu müdürün düzeltme ve cevap metnini yayımlamasını gerektirecek bir mahkeme kararı bulunmadığı anlaşılmakla, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Şti isimli şirketin müdürleri olup, herhangi iki müdürün müşterek imzası ile şirketi temsile yetkili kılındıkları, sanıkların suça konu çekleri lehdarı ve ilk cirantası olan ... Gıda Paz....Tic.Ltd.Şti. isimli şirketten satın aldıkları mal karşılığı verdikleri ve iş bu çeklerin ... Gıda Paz.Dağ.San.Tic.Ltd.Şti. isimli şirket tarafından katılan ...'ye ticari ilişki kapsamında verildiği ve çeklerin katılan ... tarafından bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı olayda; sanık savunmalarında; suça konu borcu kabul ettiklerini, imzaya ve borca itirazları olmadıkları, suça konu çeklerin unutularak tek imza ile verilmiş olabileceğine ve suç kastı bulunmadıklarına ilişkin ifadeleri, katılan beyanı ve dosya kapsamından; sanıkların üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanıkların beraatlerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
un, TMSF personeli olmaları ve kayyımlık faaliyetinin icrası kapsamında görev üstlenen kamu görevlisi sayılmaları karşısında, kamu görevlisi sayılan genel müdürün ve diğer sanıkların, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan, koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mallar üzerinde görevinin gerekleriyle bağdaşmayan bir surette tasarrufta bulunduğu iddia edilmekle, eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 247. maddesi kapsamında zimmet suçu kapsamında kalacağı anlaşılmakla, İddianamedeki anlatım ve sanıklar ..., ... ve ...'un kamu görevlisi olmaları karşısında, Yargıtay Kanunu'nun Değişik 14.maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek ( 5.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 09/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’ın katılan ...’in çalıştığı bankaya gelerek kendisini banka müdürünün gönderdiğini, müdürün 400 TL talep ettiğini söylemesi üzerine, katılan ...’in banka müdürüne mail attığı ancak banka müdüründen cevap gelmemesi üzerine sanık ...’a 400 TL parayı verdiği, daha sonra sanık ...’ın aracı ile ... iline getiren sanık ...’a bu paradan 100 TL yakıt kullanmasından dolayı verdiği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanıkların savunmaları, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, teşhis tutanağı ve dosya kapsamına göre; sanıkların eyleminin, hükümlerden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri gereğince...
Şti'nin sanıklardan ... ile katılanların ortak oldukları ve sanığın şirketi temsil yetkisinin bulunduğu, 2009 yılında yeniden düzenleme yapılarak şirketi müşterek imza ile iki yetkili müdürün temsil edeceği şekilde düzenleme yapıldığını, sanık ...'in bu düzenlemeden sonra şirket kayıt ve defterlerine işlenmeyen ve şirket lehine herhangi bir ticari işlem sonucu düzenlenmeyen 850.000 TL bedelli senedi düzenleyerek annesi temyiz dışı sanık ...'ya verdiği, annesi tarafından da diğer sanık ...'e senedin cirolanarak icra takibi yapıldığı, bu şekilde dolandırıcılık suçunun işlendiği iddia olunan somut olayda; Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında ilişkinin hukuki mahiyette olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir....