WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Erol Çetin, Son Değişiklerle Basın Hukuku, Dördüncü Baskı, Seçkin Yayıncılık Ankara 2008, s. 111) Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması suçu, aynı Kanunun 18. maddesinde; “Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....

    Dosya kapsamına göre davacı, işyerinde kat görevlisi olarak çalıştığını olay günü müdürün hakaret ederek defolun diye işten kovduğunu, davalı ise davacının mazeretsiz olarak işe gelmediğini, aynı zamanda otel işyerinde dört kat görevlisinin de iş sözleşmesinin feshedilmesinin olağan olmadığı gibi bu durumun işyerini zora soktuğunu ileri sürdüğü görülmüştür. Olay günü kat sorumlusu olan davalı tanığı ... davacı ve diğer kat görevlisinin kendisi aleyhine konuştuklarını kendisinin onları ispiyonladıklarını duyması üzerine müdüre gittiğini, durumu anlattığını, müdürün de davacı ile birlikte arkadaşını çağırarak konuştuğunu şahısların olayı inkar etmesi üzerine kendisinin orayı terkederek işten ayrıldığını beyan ettiği, davalı tanığı olan müdür ise şikayet üzerine davacılarla konuşurken sesini yükselttiğini kızdığını ancak hakaret etmediğini beyan etmiştir....

      Dosya kapsamına göre davacı, iş yerinde kat görevlisi olarak çalıştığını olay günü müdürün hakaret ederek defolun diye işten kovduğunu, davalı ise davacının mazeretsiz olarak işe gelmediğini, aynı zamanda otel işyerinde dört kat görevlisinin de iş sözleşmesinin feshedilmesinin olağan olmadığı gibi bu durumun işyerini zora soktuğunu ileri sürdüğü görülmüştür. Olay günü kat sorumlusu olan ... davacı ve diğer kat görevlisinin kendisi aleyhine konuştuklarını, kendisinin onları ispiyonladıklarını duyması üzerine müdüre gittiğini, durumu anlattığını, müdürün de davacı ile birlikte arkadaşını çağırarak konuştuğunu şahısların olayı inkar etmesi üzerine, kendisinin orayı terkederek işten ayrıldığını beyan ettiği, davalı ... olan müdür ise şikayet üzerine davacılarla konuştuğunu hakaret etmediğini beyan etmiştir....

        YARGITAY K A R A R I Dairemizin “mahkemece davacının 18.09.2001 tarihli yönetim talimatı ile ücretine fazla çalışma ücretinin de dahil olduğunun kabul edilmesi doğru ise de, davacının davalının savunmasında belirttiği üzere yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürün talimatı altında çalıştığı anlaşıldığından kendi mesaisini kendi belirleyen konumda üst düzey yönetici olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğu, ... 2....

          TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Müdürün soruşturmaya konu eyleminin hakimin talimatıyla gerçekleştiği, bu nedenle müdürün soruşturulmasında aynı hakimin görevli olmasının işlemi sakatlayacağı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususların, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirine uymadığı, hukuka ve mevzuata uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

            Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/03/2014 tarih ve 2011/861-2014/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı Huzur Sosyal Hizmetler İnsan Kaynakları Yemek Üretim İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %50 hisse ile ortakları olduklarını, diğer %50 oranındaki hissenin ise Güliz Tuzcuoğlu ve Merve Damgacı'ya ait olduğunu, şirketin müdürü olan davalı ...’nın şirketin alacaklarını tahsil etmediğini, 14.03.2001 tarihinde gönderilen ihtarnamaye rağmen şirket alacaklarını takip etmek için hiçbir işlem yapmadığını, şirketin vergi ve sigorta prim borçlarının bulunduğunu, davalı müdürün basiretsiz ve kusurlu davranışları...

              Mahkemece, " davacı idarenin son olarak 2007 yılında ödeme yapılıp, ondan sonra ödeme yapılmayacağı şeklinde yorum getirilmesi nedeniyle artık sözkonusu avukatlara önceki dönemlerde yapılan ödemelerin sebepsiz yapıldığını, bunun sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, geçersiz bir ödeme bulunduğunu öğrenmiş olmaları nedeniyle, bir yıllık süre geçirildikten sonra yeni bir inceleme yapılıp, bu incelemeden sonra fazla ödemenin yapıldığının öğrenildiğini bu nedenle sürenin bu rapordan sonra genel müdürün verdiği olur ile başlayacağının ... sürülmesinin objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir savunma olduğu, dava açmaya yetkili genel müdürün fazla ödemeyi müfettiş raporu ile öğrendiği ve olur verdiğinin ... sürülmesi şeklindeki savunmanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, dava tarihine kadar BK'nun 66. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği sonucuna varılmakla, talebin zamanaşımı süresi yönünden reddine" karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010...

                Mahkemece, " davacı idarenin son olarak 2007 yılında ödeme yapılıp, ondan sonra ödeme yapılmayacağı şeklinde yorum getirilmesi nedeniyle artık sözkonusu avukatlara önceki dönemlerde yapılan ödemelerin sebepsiz yapıldığını, bunun sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, geçersiz bir ödeme bulunduğunu öğrenmiş olmaları nedeniyle, bir yıllık süre geçirildikten sonra yeni bir inceleme yapılıp, bu incelemeden sonra fazla ödemenin yapıldığının öğrenildiğini bu nedenle sürenin bu rapordan sonra genel müdürün verdiği olur ile başlayacağının ... sürülmesinin objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir savunma olduğu, dava açmaya yetkili genel müdürün fazla ödemeyi müfettiş raporu ile öğrendiği ve olur verdiğinin ... sürülmesi şeklindeki savunmanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, dava tarihine kadar BK'nun 66. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği sonucuna varılmakla, talebin zamanaşımı süresi yönünden reddine" karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010...

                  Mahkemece, " davacı idarenin son olarak 2007 yılında ödeme yapılıp, ondan sonra ödeme yapılmayacağı şeklinde yorum getirilmesi nedeniyle artık sözkonusu avukatlara önceki dönemlerde yapılan ödemelerin sebepsiz yapıldığını, bunun sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, geçersiz bir ödeme bulunduğunu öğrenmiş olmaları nedeniyle, bir yıllık süre geçirildikten sonra yeni bir inceleme yapılıp, bu incelemeden sonra fazla ödemenin yapıldığının öğrenildiğini bu nedenle sürenin bu rapordan sonra genel müdürün verdiği olur ile başlayacağının ... sürülmesinin objektif iyiniyet kurallarına aykırı bir savunma olduğu, dava açmaya yetkili genel müdürün fazla ödemeyi müfettiş raporu ile öğrendiği ve olur verdiğinin ... sürülmesi şeklindeki savunmanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, dava tarihine kadar BK'nun 66. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği sonucuna varılmakla, talebin zamanaşımı süresi yönünden reddine" karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010...

                    nın 614. maddesi gereğince müdürün şirket işleri ve hesapları hakkında bilgi vermemesi halinde ortağın şirket genel kuruluna başvurması, genel kurulun karar vermemesi halinde de mahkemeden karar alması gerekir. Davacı bilgi almak için genel kurula ya da mahkemeye başvurduğu yönünde bir iddiada bulunmamıştır. Ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durum şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabilir. Davacının, müdürün şirketi bildiği gibi yönettiği iddiası da soyut bir iddia olup yargılama sırasında bu iddia somut delillerle ispatlanamamıştır. Mahkemece, dinlenilen tanıkların beyanları da davacının haklılığını kanıtlamaya yeterli bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ...'...

                      UYAP Entegrasyonu