nın 614. maddesi gereğince müdürün şirket işleri ve hesapları hakkında bilgi vermemesi halinde ortağın şirket genel kuruluna başvurması, genel kurulun karar vermemesi halinde de mahkemeden karar alması gerekir. Davacı bilgi almak için genel kurula ya da mahkemeye başvurduğu yönünde bir iddiada bulunmamıştır. Ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durum şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabilir. Davacının, müdürün şirketi bildiği gibi yönettiği iddiası da soyut bir iddia olup yargılama sırasında bu iddia somut delillerle ispatlanamamıştır. Mahkemece, dinlenilen tanıkların beyanları da davacının haklılığını kanıtlamaya yeterli bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ...'...
Kulübü'nün ... şubesinde çalışmaya başladığını, 30.11.2013 tarihinde işten çıktığını, ... isimli satış müdürünün yolsuzluk yaptığı iddiası ile istifaya zorlandığını, müdürün istifası üzerine davacının iş yükünün ağırlaştığını, çalışanların primlerinin haksız yere kesildiğini, davacının kurumda en çok satış yapan personel olduğunu, iş arkadaşı ile şaka nitelikli whatsapp mesajlarının müdüre iletilmesi üzere iki güvenlik görevlisinin bulunduğu ortamda istifaya zorlandığını, eski müdürün yolsuzluğunda suçu varmışcasına psikolojik baskı kurulduğunu, psikolojik açıdan yıprandığını ve entrikalar sonucu görevinden uzaklaşmak zorunda bırakıldığını ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılan vekilin şikayet dilekçesinde sanığın işten ayrılırken kendisine zimmetlenmemiş sim kartı genel müdürün odasından çaldığını beyan etmesi, sanığın ise şirkete ait hattın çalıştığı dönemde hattın şirket tarafından kendisine verildiğini ve kendi kullanımında olduğunu, işten ayrıldığı sırada iade etmeyi unuttuğunu belirtmesi karşısında; suça konu sim kartın şirket tarafından, sanığın işyerinde çalıştığı dönemde sanığa tevdi edilip edilmediği tereddüde yer vermeyecek şekilde katılandan sorulması, varsa katılan ve sanığın bildireceği tanıkların dinlenmesi ve de suça konu hatta ilişkin suç tarihi öncesi ve sonrasına ilişkin HTS kayıtları getirtilip incelenerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı...
olağan genel kuruluda toplamadığı, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin ne şekilde çalıştığını, kar-zarar durumunu bilmediği, kar payı varsa alamadığını, payına düşen kar payını öğrenemediği, hiçbir gelir elde edemediği, şirket müdürünün şirket hesabından şahsi harcamalar yaptığı, kendisine ve yakınlarına yarar sağladığı, şirketi zarara uğrattığı, ilgili yasalar kapsamında zarardan ve vergi borçlarından dolayı sorumluluğu olan müdürün, tazminat ödemekle yükümlü olduğu, şirket müdürü davalının, kasıtlı ve kusurlu davranışları sebebiyle ......
TTK'nın 630/2 maddesinde kanun koyucu haklı sebeple müdürün azli davasını açma hakkını, açıkça şirket ortaklarına tanımıştır. Bu nedenle azli istenen müdürün temsil ettiği şirketin işbu davayı açma hakkı ve dolayısıyla işbu davada aktif husumet ehliyeti yoktur. Bu nedenle somut olayda davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir. Söz konusu madde hükmünde düzenlenmiş olan dava hakkı, her ortağa tanınmış yasadan kaynaklanan bir haktır. Şirket ortaklarının müdürün görevden alınması ve yetkilerinin sınırlandırılması davasını açabilmeleri için, öncelikle ortaklar kurulundan talepte bulunmaları şart değildir. Zira TTK'nın 630/2 maddesinde böyle bir koşul yer almamaktadır. Müdürün genel kurulca görevden alınmasını düzenleyen 630/1 fıkrası ile işbu davaya dayanak 630/2 fıkrası arasında öncelik sonralık ilişkisi yoktur. Her iki fıkrada düzenlenen müdürün görevden alınması koşulları da farklıdır....
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgeler, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacının genel müdür yardımcısı olduğu, davalı işletmeyi sevk ve idare eden işveren vekili konumundaki genel müdürün yardımcısı olarak işveren vekili yardımcılığını üstlendiği ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 48. maddesi uyarınca iş güvencesinden faydalanamayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibariyle doğru olan red kararının bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 16.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Sözleşmenin geçersizliği nedeni olarak , şirketi temsile yetkili müdürün şirketin ... faaliyet alanı ve tüm malvarlığını ilgilendiren hususta ortaklar kurulu kararı alınmaksızın kanuna karşı hile kullanılarak şirketi tasfiye amacı taşıyan sözleşmenin imzalanması gösterilmiş olup uyuşmazlığın çözümünde limited şirketlerde yetkili müdürünü şirket adına yaptığı işlemin yerindeliğinin ... Ticaret Kanunu hükümlerince araştırma ve inceleme yapılarak denetlenmesinin gerekmesine ve özellikle de rödovans sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan bir çekişme bulunmamasına göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 11.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir....
Ltd.Şti. yazısından müdürün para tahsil yetkisi olduğu anlaşılmakla, eylemin sübutu halinde TCK’nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilerek yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, vasıflandırmada hataya düşülerek eylemin şikayete tabi olan TCK’nin 155/1. maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve şikayetin süresinde olmadığının kabulü ile düşme hükmü verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı CMK’NİN 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 07.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davacı tanığı mesul müdür olan ...’ın tanıklık yaptığı dönemde davacının en üst düzey yönetici olması nedeni ile fazla çalışma alacağı bulunmadığından, önceki dönem çalışması için mesul müdürün çalışması bulunmadığından ve diğer davacı tanıkları ise çalışma koşullarını bilebilecek tanıklar olmadığından, davalı tanıklarının beyanlarına göre de davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığından, davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.1.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 6.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle Tapu Sicil Tüzüğünün 85.maddesinin 2.fıkrası gereği belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesine, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, müdürün defterdarlık veya Mal Müdürlüğünden düzeltme için dava açılmasını talep edebileceği halde davanın Mal Müdürlüğü yerine Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından açılması doğru olmadığından sonucu itibariyle doğru olduğuna göre yerinde olmayan...