Pay devrinin tescil ve ilanına ilişkin talep yönünden yapılan değerlendirmede ise; Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 103/2.maddesinde, esas sermaye paylarının geçişinin tescili için şirket müdürlerinin süresi içinde ilgili müdürlüğe başvuruda bulunmaması halinde ayrılan ortağın, esas sermaye payının devrine ilişkin noter onaylı devir sözleşmesini ibraz etmek kaydıyla, bu paylarla ilgili olarak adının sicilden silinmesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, her ne kadar davacılar vekili tarafından 17/06/2020 tarihli dilekçe ile davalıya pay devrinin tescili hususunda başvuruda bulunulmuş ve dilekçe ekinde limited şirket pay devri sözleşmesi ve ortaklar kurulu kararının yer aldığı yazılmış ise de, söz konusu belgelerin asıllarının veya noter onaylı devir sözleşmelerinin davalı sicile ibraz edildiğine ilişkin dosyada delil bulunmadığından bu talep yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Cihan Saydar ve Koray Saydar' a ait şirket hisselerini usulüne uygun şekilde devir aldıktan sonra tescil ve ilan için davalıya başvurduklarını, davalının yasal olmayan gerekçeler ile taleplerini ret ettiğini iddia ederek hisse devrinin ticaret sicil kayıtlarına tescil ve ilanına yönelik taleplerinin reddine ilişkin kararın iptali ile pay devrinin tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tescil isteğinin yasal koşulları taşımaması nedeni ile reddedildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Sorumluluk ve yetki ilişkisi içerisinde, pay defterinin, tutulması müdürler tarafından yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Müdürler hatalı kayıtlardan ve eksik kaydedilmeden doğan zararlardan, ortaklara karşı olduğu gibi, üçüncü kişilere karşı da şahsen ve müteselsilen sorumludurlar. Ortaklar Kurulu, devri onayladığında, müdürlerin kaydı kendiliklerinden yapmaları gerekmektedir. Bu kaydın yapılması devir sözleşmesinin taraflarının iradelerine bağlı olmadığı gibi, devreden ve devralanın bu konuda bir taleplerinin bulunması dahi gerekmemektedir. Hisse devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinden bu işle görevli şirket müdürü ile birlikte şirkete sorumludur. Davacının, şirket aleyhine açtığı davanın, çoğu isteyenin azıda istemiş sayılacağı ilkesinden hareketle davacının devrettiği payların, pay defterine kayıt ve tescili istemini de içerdiğinin kabulü zorunludur. Diğer taraftan pay devrinin, şirket pay defterine kaydedilmemesinde davacıya bir kusur izafesi mümkün değildir....
GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ve davacının miras payı oranında şirketin pay defterine kaydı ile kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, hisse devirlerinin gerçekleştiği tarihler itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede, “bir aktin şekil ve şartlarını tayinde, iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakiki maksatlarını aramak lazımdır” hükmüne yer verilmiştir. O halde muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır, şeklinde tanımlanabilir....
Gelinen aşamada ihtilaf, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde noter sözleşmesi ile devredilen ve ortaklar kurulunca da muvafakat edilen davacıya ait limited şirket paylarının davalı ...’a devrinin, şirkette pay defterine kaydının tespit edilmediği halde pay sahipliğinin davalı ...’e geçip geçmediğine ilişkindir.Bu noktada Mahkememizce Yargıtay 11....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kayıtları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davacının iddiası, davalı şirketteki payının %25 olduğunun tespitine ilişkindir. Limited şirketlerde payın devri, TTK, eski TTK’daki hükümlerle aynı mahiyette hükümler öngörmüştür. Pay defterine ilişkin TTK. m. 594/1 hükmüne göre: “Şirket, esas sermaye paylarını içeren bir pay defteri tutar. Ortakların, adları, adresleri, her ortağın sahip olduğu esas sermaye payının sayısı, esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri itibarî değerleri, grupları ve esas sermaye payları üzerindeki intifa ve rehin hakları, sahiplerinin adları ve adresleri bu deftere yazılır”. Limited şirket payının devrine ilişkin TTK. m. 595 hükmüne göre: “Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır…. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğu, ilk itirazlardan olan mahkemenin yetkisine itirazdan önce dava şartlarının incelenmesi gerektiği, mülga 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi gereğince, limited şirkette pay devrinin hüküm ifade edebilmesi için sözleşmenin noterde tasdiki, ortaklar kurulunun devre muvafakat etmesi ve bu devrin şirketin pay defterine işlenmiş olması gerektiği, bu şartlardan birinin bulunmaması halinde, limited şirket pay devirlerinde bölünme kuralı geçerli olmadığından pay devrinin ortaklar arasında dahi geçersiz (Yargıtay 11....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, limited şirkette hisse devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, bir miktar paranın ödenmesine yönelik alacak veya tazminat istemli bir dava olmadığından, TTK 5/A m. uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi değildir. Devir tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nun 595. maddesi uyarınca, limited şirketlerde hisse devrinin gerçekleşmesi için ilk olarak, hisse devir sözleşmesinin yazılı olması ve imzaların noter tarafından tasdik edilmesi, ikinci olarak devir işleminin ortaklar genel kurulu tarafından onaylanması gerekmekte olup, devir bu onay ile geçerli olacaktır....
Noterliğinin 07.03.2014 tarih ve ... yevmiye nolu noter işlemiyle devir ederek bedelini aldığını, devrin şirket genel kurulunda kabul edilmesine rağmen ticaret sicilinde tescil edilmemesi üzerine müvekkilinin kardeşleri olan diğer iki ortağa Bakırköy ... Noterliğinin 16.07.2014 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek pay devrinin tescil ve ilanını talep etmesine rağmen değişik bahanelerle oyalanarak pay devrinin gerçekleştirilmediğini, pay devri beklenirken davalı ...'ın bu kez müvekkiline devrettiği paylar da dahil olmak üzere tüm paylarını diğer davalı ...'a 2019 yılı Ocak ayında devrettiğini, bu durumda şirketin tek pay sahibi olan ...'...
Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildiren çağrı kağıdı tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacının sahip olduğu şirkette hisse devrini noter vasıtasıyla davalıya devrettiğini ancak ticaret sicilde tescil ve ilan edilemediğinden tüm hisselerinin davalı üzerine devredildiğinin tespiti ile ticaret sicil de ilana ilişkin olup bu kapsamda davacının hisse devri yapıp yapmadığı, noterde devir işlemi yapmış ise davalının noter vasıtasıyla aldığı hisse senedini kendi adına ticaret sicil de tescil ve ilan ettirip ettirilemediği hususuna ilişkindir. Limited şirketlerde pay devri usulü ise 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 595. maddesinde düzenlenmiş olup anılan hüküm “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır....