Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava adi ortaklığın tespiti ile ortaklıktan kaynaklanan kar payı yahut şirketin tasfiyesi halinde gizli ortağa düşecek tasfiye payının tahsili taleplidir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Dava bir restoran işletmesine gizli ve adi ortaklığın tespiti olarak açılmıştır. Ancak bu restoran işletmesi şahıslara değil bir limitet şirkete aittir. Davacı limited şirkete ortak olduğunu ileri sürmemiş, sadece bu şirketin bir işletmesine adi ortak olduğunu savunmuştur. Davacının iddiasına göre restoran işletmesi gerçekte şirkete de ait değildir. Şirket ortaklarından müteveffa ... ile daha sonra şirkete ortak olan kardeşi ... ve davacı arasındaki adi ortalığın konusudur. Davacı işletmedeki payının %35 olduğunu ileri sürmüştür ki bu iddiaya göre davacı büyük ortak durumunda olmalıdır. Zira davacı %35 pay sahibi ise diğer ortakların payı %32,5 olabilir. Halbuki kural olarak adi ortaklıkta aksi kararlaştırılmadıkça paylar eşit olur....

    Yerleşik içtihatlara göre de kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar ve bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalıdır . Bu nedenle 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Bu kuralın istisnası, limited şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o taktirde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir. İş bu davada da davacının ortağı olduğu ltd. şti.'...

    Şti. ortağı olduğu ve ortaklığının halen devam ettiği anlaşılan davacının bu şirkete ait olduğu anlaşılan 1063908 sayılı 506 sayılı Yasa kapsamındaki işyerinden 17.04.2002 - 07.12.2006 tarihleri arasındaki sürelerde yapılan 506 sayılı Yasa kapsamındaki bildirimler ile 14.03.2005 tarihinden itibaren kurucu ortak sıfatıyla ortaklığının başladığı ve halen devam ettiği anlaşılan ......

      GEREKÇE : Dava, limited şirket hissesinin devri nedeniyle ortaklık sıfatının sona erdiğinin tespiti ve kararın Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Mahkememizin 2018/168 esas 20211/254 karar sayılı 25/03/2021 tarihli kararı davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul BAM'ne gönderilmiş, İstanbul BAM 14. H.D.'nin 02/12/2021 tarih ve 2021/1992 esas, 2021/1498 karar sayılı ilamı ile: "Somut olayda, aynı zamanda tek münferit şirket yetkilisi olan davacılardan ... ve diğer davacı ... tarafından davalı şirket de hasım gösterilerek eldeki dava açılmıştır. Buna göre davacı ... ile aynı zamanda tek başına münferit yetkilisi olduğu anlaşılan davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğu açıktır....

        GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığı nedeniyle 01/01/2003 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilen davacının aynı tarihten itibaren ortağı olduğu şirkete ait iş yerinde 506 sayılı Yasa ile 5510 sayılı Yasanın 4/1- a bendi kapsamında geçen sigortalı çalışmalarının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 24/I-d maddesine göre, “Limited Şirketlerin Ortakları” Bağ-Kur sigortalısı sayılmışlardır. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4/b-3 maddesine göre de "Limited Şirketlerin Ortakları” aynı kapsamda sigortalı sayılmışlardır....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 19.7.1998 tarihinde Limited Şirket ortaklığından dolayı resen 1479 sayılı Yasaya tabi ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, hiç prim ödemesinin bulunmadığı, 22.5.1997 tarihinden itibaren Sivas Ortadoğu Eğitim Yayıncılık Limited Şirketi ortaklığının devam ettiği, 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının 16.12.1996-18.7.1998 tarihleri arasında ve 29.11.1999 tarihinden itibaren devam eder şekilde olduğu, Kurumca yargılama aşamasında 20.3.2010 tarihinde davacının 1479 sayılı Yasaya tabi ... sigortalılığının tescil tarihi itibariyle 5510 sayılı Yasanın Geçici 17. madde uyarınca durdurulduğu, böylelikle artık davanın konusunun kalmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesinde; “Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalariyle mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez....

          Bası, Sh. 89 ) Limited şirket ortakları gerek 1479 sayılı Yasa gerek 5510 sayılı Yasa 4/1- b kapsamında zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, limited şirket ortağı, başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o taktirde 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılabilir. (Yargıtay 10.HD 2020/3336E, 6733K sayılı; 2020/2752E, 2021/1196K sayılı; Yargıtay 21.HD 2019/2066 E, 7998K sayılı kararları) İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, davacının Üç Gıda Organizasyon Danışmanlık Turizm Tic. Ltd. Şti.'...

          Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için ... 520. maddesine göre, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bu devrin ticaret siciline tescili ise, pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı değildir. ... 520. maddesi hükmü pay devrinden doğan ihtilaflarda uygulanır. ... hükmün, şirket müdür ve ortaklarının üçüncü kişilere karşı sorumluluğu ile ilgili uygulanması mümkün ise de; borçlu şirketin prim borçları yönünden sorumlu olabilmesi için, yetkisinin veya ortaklığının eylemli olarak kullanılması veya devam etmesi gerekir. Somut olayda, davacının dava dışı borçlu limited şirkette......

            nın aynı zamanda davalı şirketin imzaya yetkili müdürü olduğunu, davalı şirket ortakları arasında uzunca bir süreden beri devam eden anlaşmazlıkların ve güvensizliğin devam ettiğini, limited şirketlerin ortakları arasında güvene dayalı olarak kurulan ticari şirketler olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince de ortaklar arası güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların maddesine göre haklı nedenlerle limited ortaklığının sona ermesinin nedeni olduğunu, davalı ...'nın müvekkilinin davalı şirketin mali vaziyeti hakkında bilgi alma hakkını engellediğini, personel maaşının bankadan ödenmesi gerekirken, davalı şirket müdürü tarafından elden ödendiğini, davalı ...'nın adında davalı şirkete rakip bir şirket kurduğunu, rekabet yasağına uymadığını ileri sürerek davalı şirket müdürü davalı ...'nın müdürlük görevinden azlini, davalı şirketin yönetimi için kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir....

              İş Ortaklığı olduğu görülmekle dosyadan 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği şirket adı ile uyuşmadığı görülmekle talebin reddine" karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsilinde dosyaya borçlandırılan ve tüm taleplerinde adi iş ortaklığının tüm unvanı ile vergi numarasını paylaştıkları ve dosyaya gelen süresi dışında yapılan itirazlardaki beyanlardan da anlaşılacağı üzere 89/1,/89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği şirket adının Sabah Eser - Güner İnşaat Tekstil Gıda Otomotiv San. Limited Şirket Adi Ortaklığı olduğunu beyan ederek icra dairesince verilen ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu