İlk derece mahkemesince şirket ortakları arasında uzun süreden beri ciddi anlaşmazlıkların bulunduğu, özellikle boşanma olayından sonra ortakları bir araya gelemedikleri, şirket içerisindeki huzursuzluğun ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan bir durum olduğu, bu suretle davacının haklı nedenle davalı şirketten ayrılma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı olarak 371.262,40 TL ayrılma akçesinin davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davaya konu şirketin ticari kayıtlarının tetkikinden; şirket ortakların davacı ve davalı ... olduğu, davalının ... tarihine kadar şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili ... tarihli duruşmadaki beyanında " Davalı ... ticari kayıtlardan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin yetkilisidir, müvekkilin ortaklıktan çıkması için açmış olduğumuz bu davayı kabul etmiştir, biz de dava dilekçesinde her ne kadar çıkma payı talep etmiş isek de bu talebimizden feragat ediyoruz, sadece ortaklıktan çıkarılmamıza karar verilmesini talep ediyoruz ve karşı taraftan yargılama gideri, vekalet ücreti talebimiz yoktur. " demiştir. Bu halde davacının TTK 638/2 maddesi uyarınca limited şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi talebiyle açılan davanın kabulüne, davacının TTK 641.maddesi uyarınca ayrılma ... talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
GEREKÇE :Dava, limited şirket ortaklığından haklı sebeplerin gerçekleştiği iddia edilerek çıkma kararı verilmesi ve ayrılma payının kendisine ödetilmesi istemine ilişkindir. 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu'nda olduğu üzere 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda da limited şirket ortaklığından çıkmaya ve çıkarılmaya ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Limited Şirketlerde esas sözleşmede ortaklıktan çıkma için hüküm bulunsun veya bulunmasın haklı sebeplerin varlığı halinde ortak şirketten çıkarılmasına müsaade edilmesini veya şirketin feshini mahkemeden talep edebilir. (6102 sayılı TTK m. 638/2) Somut olayda, davalı şirketin esas sözleşmesinde çıkma ve çıkarılmaya ilişkin özel düzenlemeler bulunmadığından, bu konuda 6102 sayılı TTK hükümleri uygulanacaktır. 6762 sayılı TTK’da olduğu gibi 6102 sayılı TTK’da da “haklı sebeplerin nelerden ibaret olduğuna değinilmemiştir....
Başka bir deyişle bu temel, ya şirket sözleşmesinin ortağa şirketten tek yanlı irade ile çıkma hakkı veren bir hükmü ya da kanunun ortaklara belirli koşullarda çıkma hakkı tanıyan düzenlemesidir. 20. 6762 sayılı TTK’nin 551/1. (6102 sayılı TTK’nin 638/1.) maddesi “şirket mukavelesiyle ortaklara şirketten çıkma hakkı verilebileceği gibi bu hakkın kullanılması muayyen şartlara da tabi tutulabilir” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, limited şirket sözleşmesi ile ortaklara şirketten çıkma hakkının tanınması veya bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanması mümkündür. Ayrıca bu hakkın kullanılması için sözleşme özgürlüğü kapsamı içinde bazı şartların varlığı da gerekli kılınabilir. 21. Şirket sözleşmesi ile ortaklara tanınan çıkma hakkı, hukuki açıdan onlara tanınmış bozucu yenilik doğuran bir haktır. Ortak bu hakkını kullanıp çıkma iradesini ortaklığa ulaştırdığında çıkma gerçekleşir, ayrıca bu beyanın şirket tarafından kabulüne gerek yoktur. 22....
Dava, şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı istemine ilişkindir. ... Mahkemesi ... Hukuk Dairesi Esas: 2020/... Karar: 2020/... sayılı emsal kararı "Ancak asıl tanım yukarıda açıklandığı şekilde birinci fıkrada yapılmıştır. Bu hukuki açıklama ışığında, somut olayda, davalı şirketin 2009 yılından buyana herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, ortaklar arasında şirket işleyişinden kaynaklanan ihtilafların olduğu, bu hukuki ihtilafların yargıya yansıdığı, bir kısım davaların sonuçlandığı, bir kısmının ise, halen derdest olduğu, sürekli zarar eden şirketin borca batık olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, davacı ortaklar yararına haklı çıkma sebeplerinin somut olayda oluştuğunun kabulü gerekir....
hiç bir delil ortaya koyamadığını, Haluk Şerktaya'nun bu şirkette kuruluş hisse oranının sadece % 5 oranında olduğunu, % 95 şirket hisselerinin başka ortaklara ait olması, davacının iddialarını ispatlayacak herhangi bir delil ortaya koyamadığını, davacının şirket ortaklığından çıkma talebininde haklı bir neden bulunmaması ve davacının bu talebinin ispat edememesi nedeniyle talebinin reddine, davacının hukuka aykırı olarak şirket kar payı dağıtımı ve şirket ortaklığından çıkma taleplerinin reddine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının limited şirket ortaklığından çıkma davasının KABULÜNE; Davacı ...’nın (T.C.No:...) İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ......
marka değeri olarak beyan edilen değerin davalı şirketin sektördeki pazar payı olabileceği, ancak pazar payı isteğinin ayrıca değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağı, şirketin tescilli bir markasının varlığının da iddia ve ispat edilmediği, aktiflerin rayiç değer üzerinden değerlendirilerek düzeltilmiş bilanço üzerinden davacının çıkma payı belirlendiği, çıkma kararının taraflar arasındaki güvensizlik gözetildiğinde her iki taraf yararına bulunduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
beyanla müvekkilinin davalı Şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi istemime ilişkindir....
Davacı vekili duruşmadaki beyanında çıkma payı talebinin bulunmadığını, davanın müvekkilinin limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere, imzaya yetkili şirket ortağı olduğunu, bu nedenle de şirketin tüm faaliyetlerinden, borç ve alacak ilişkilerinin ortaya çıkmasından birinci derece sorumlu olduğunu, şirket ortaklığından çıkma isteminde bulunmak için şirketin borçlarının ortadan kalkması gerektiğini, aksi düşüncenin alacaklıların borçlarını şirketten tahsil edememesi sonrası şirket ortaklarının iflasını isteme hakkını elden almak anlamına geleceğini ki bir ortağın borçlardan bu şekilde kurtulmasının ve diğer ortakların borçlar ve iflas süreci ile başbaşa kalması anlamına geleceğini, ayrıca davacının işlemleri nedeniyle müvekkilinin şahsi hesabından, yakın akrabası ...'...