Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi istemlerine ilişkin olup, ortaklıktan ayrılmak için gereken haklı nedenlerin olup olmadığı ve kâr payının gerçek değeri üzerinden hesaplanıp hesaplanmadığı hususları uyuşmazlık konusudur. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un (6102 sayılı Kanun) 614 üncü maddesi ve aynı Kanun'un 638 inci maddesinin ikinci fıkrası 3....
ın şirket müdürü olarak atandığını, ancak müvekkiline şirket hesaplarını inceletmediğini ve gelir gider konusunda da bilgilendirmediğini, diğer davalının da müvekkilinin işyerinden ayrılmasını istediğini, şirket ortaklarının birbirlerine güveni kalmadığını ve şirketin devamının mümkün olmadığını ileri sürerek, bilirkişilerce tespit edilecek kar payının ödenerek şirket ortaklığından çıkarılmasını, aksi halde davalı şirketin feshini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket ve davalı ... vekili, davacının şirket sermayesine ya da gelirine bir katkısının olmadığını, şirketi zarara uğratacak faaliyetler yürüttüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir....
Dava ve birleşen davada dava dilekçeleri, cevap dilekçeleri, getirtilen kayıtlar, dinlenen taraf tanıklarının beyanları, bilirkişi heyeti raporu-ek raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında;Dava, haklı sebeplerden dolayı limited şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi, birleşen dava ise davalının şirketten çıkarılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacı tarafın davalı şirket ortaklığından çıkma isteminin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı, çıkma ve çıkarılma koşullarının oluşup oluşmadığı, şirket ortağı davacının çıkma payı alacağının bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. TTK'nun 638. Maddesinde; "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir....
'in vergi dairesi ve diğer kişilere olan borçlarının ödenmediği ve şirketi borçlu hale getirdiğinin tespit edildiğini, diğer ortak hakkında sahtekarlık, emniyeti suistimal suçunu işlemekten dolayı Savcılığa şikayette bulunduklarını, tüm bu olgular karşısında müvekkilinin şirket ortaklığını sürdürme imkanı bulunmadığı gibi, kar dağıtmayıp zarar gösterilen şirketin müvekkilinin fahiş surette zarara uğrattığını, bu nedenlerle müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için ortaklıktan doğan hak ve borçların dondurulmasına, alacağın teminat altına alınması için gereken tedbirlerin alınmasına, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına, kar payı ve hesaplanacak ayrılma akçesinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Dava dilekçesi davalıya17.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir. GEREKÇE: Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, kar payı ve ayrılma akçesinin ödenmesi istemine ilişkindir....
İhtiyati haciz kararına dayanak ilam anonim şirket çıkma payı alacağına yöneliktir. Anonim şirket ortaklığından çıkma kararı inşai nitelikte bir karardır. Lehine ihtiyati haciz kararı verilen şirket ortaklarının itiraz eden borçlu şirket ortaklığından çıkmaları ancak kararın kesinleşmesi ile mümkündür. Bir başka anlatımla, karar kesinleşene kadar lehlerine çıkma payı alacağı hüküm altına alınan ortaklar şirket ortağı olmaya devam edecektir....
bulunmadığını, davacının şirketten çıkmak için haklı bir sebebi olmasa da şirket ortakları arasında güven ilişkisi zedelendiğinden ve bu aşamadan sonra ortakların bir araya gelip şirketi devam ettirmesi mümkün olmadığından davacının şirket ortaklığından herhangi bir bedel ödenmeden çıkartılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, yine davacının haklı sebeple şirketin feshini isteme hakkının bulunmadığını, ancak mahkemenin uygun çözüm yolu olarak çıkma payı ödenmeden davacının şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verebileceğini ileri sürerek davacının fesih ve tasfiye talebinin reddine, herhangi bir çıkma payı ödenmeden davacının müvekkili şirket ortaklığından çıkartılmasına, şirketin amme borçlarının yargılama sonuna kadar tedbiren dondurulmasına, davacının ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesi halinde şirketin kamu borcundan davacının sermaye hissesi oranında sorumlu olduğunun belirtilmesine karar verilmesini istemiştir....
Dava, TTK'nun 638 vd.maddeleri uyarınca şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, çıkma payı alacağının ve kar payı alacağının tahsili, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir. Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı; ortaklarının %50 hisseye sahip ve aynı zamanda münferiden şirketi temsile yetkili .......... olduğu, %30 hisseye sahip davacı.........ve %20 hisseye sahip dava dışı .......... oldukları; tehdit-mala zarar verme eylemlerinden dolayı davacı ile davalı şirket yöneticisi ve diğer ortağı ve dava dışı kişiler arasında soruşturma bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır....
Takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinin incelenmesinde, borçluların limited şirket olduğu, takip dayanağı ilamda şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine karar verildiği,ilamın kişiler hukukuna ilişkin, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratan ilam niteliğinde olduğu anlaşılmakla kesinleşmeden takibe konu edilmesi mümkün değildir. O halde, yukarıda açıklanan gerekçeyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 18....
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporu davalı şirket ticari defterleri incelenmeden düzenlenmiş olup, kök ve ek raporda taraflar arasında yaşanan olaylardan ve ortakların asıl ve birleşen davadaki taleplerinden karşılıklı olarak itimatlarının kalmadığı, her iki ortağın kusurlu bulunduğu, şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma talebinin haklı nedene dayandığı, ortakların iradesinin ortaklığın devam etmemesi yönünde olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Asıl davada davacı yan haklı nedenle limited şirketin feshi koşullarının oluştuğunu, şirketten alacağı bulunduğunu iddia etmiş, birleşen davada davacı yan ise haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma koşullarının oluştuğunu, şirketten çıkma payı ve kar payı alacağı bulunduğunu iddia etmiş, davalı yan ise asıl ve birleşen davada davanın reddini savunmuştur....
Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.Davacının dava öncesi arabulucuya gitmediği taraf vekillerinin beyanlarından anlaşılmıştır. ------ Sayılı ilamında "-------Dava, TTK 638 vd. m. uyarınca limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....