San Tic Ltd Şti’nin ortaklığından dava tarihi itibariyle çıkmasına karar verilmesini, davacı müvekkilinin ... San Tic Ltd Şti’ndeki ortaklıktan çıkmasına karar verilmemesi halinde şirketin tasfiyesiz feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP; Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, mümkün olmadığı takdirde şirketin feshi davası olduğu, dava konusu uyuşmazlığın TTK m. 638'de belirtilen haklı sebebin davacı yönünden oluşup oluşmadığı, davacının çıkma talebinde haklı olup olmadığı, çıkma talebi mümkün olmaz ise davalı şirketin feshi için haklı sebeplerin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır....
Hemen belirtilmelidir ki, ortak tarafından açılan haklı sebebe dayalı çıkma davasında davacının ortaklık sıfatının kararın kesinleştiği tarihe kadar devam etmesi gerekmektedir. Zira haklı sebebe dayalı çıkma davasında verilen çıkma kararı, sonuçlarını kararın kesinleştiği tarih itibariyle doğuracağından davacının bu tarihte ortak olması gerekmektedir. TTK’nın 638/2. maddesine göre "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” Anılan düzenlemede “haklı sebeplerin” neler olduğu belirtilmemiştir. Bu nedenle çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme değerlendirecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava TTK'nın 638/2 maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma ve kar payının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin ortaklığın başlangıcından itibaren şirketin iş ve işleyişi ile ilgili yönetici ortaktan bilgi alamadığını, kar dağıtımının yapılmadığını, şirketin sicilde belirtilen adreste faal olmadığını, ortaklar arasında güven ilişkisinin sona erdiğini, şirketin borçları nedeniyle zarara uğradığını bu nedenle müvekkilinin haklı sebeple şirket ortaklığından çıkartılmasına ve ortaklık payı güncel çıkma bedeli ve kar payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
ışığında TTK. 638. maddesinin ikinci fıkrası “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesine, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN ÇIKARILMASINA, yargılama gideri ile vekaket ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir....
hiç bir delil ortaya koyamadığını, Haluk Şerktaya'nun bu şirkette kuruluş hisse oranının sadece % 5 oranında olduğunu, % 95 şirket hisselerinin başka ortaklara ait olması, davacının iddialarını ispatlayacak herhangi bir delil ortaya koyamadığını, davacının şirket ortaklığından çıkma talebininde haklı bir neden bulunmaması ve davacının bu talebinin ispat edememesi nedeniyle talebinin reddine, davacının hukuka aykırı olarak şirket kar payı dağıtımı ve şirket ortaklığından çıkma taleplerinin reddine , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemenin çıkmaya ilişkin kararı şirketle ortak arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir ve sonuçlarını dava tarihinden değil kararın kesinleştiği tarihte doğurur. 6102 sayılı TTK'nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olan işbu davayı ortak, haklı sebeplerin varlığı halinde açabilir. Bilindiği üzere limited şirketlerde, şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamıştır. Buna göre; haklı nedenler somut olayın özelliğine göre ortaya konulup değerlendirilmek durumundadır....
rağmen hiç kar payı dağıtılmadığını, şirket yönetiminin davalıya bilgi vermediğini, hesapları incelettirmediğini, davalının haklı nedenle şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini istediğini, bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda davalıya payı dağıtılmadığı halde dağıtıldığı yönünde usule aykırı kayıtlar tutulduğunu, bu nedenle davalı T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, şirket müdürü olan diğer ortak şirketi iyi idare edemediğini, kaldı ki “TTK’nın 638’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” ” şeklinde olduğunu, TTK m. 245’te, “bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması” veya “bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirildiğini...
Mahkememize yapılıp bitirilen yargılama sonunda mahkememizin ... tarih ... esas ... karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, haklı nedenlere dayalı olarak davalı şirket müdürünün azline ve şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmiş, mahkememizce davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ......
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/05/2015 tarih ve 2013/283-2015/381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, haklı sebeple davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını ve davalı payının şirkete devrini istemiştir. Davalı, haklı sebep bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, davalıya 871,61 TL çıkarılma akçesi ödenmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
, öncelikle, şirketin tüm mal varlığının tespiti ile şirket bünyesindeki aktif mal varlığının muhafazası ve pasif mal varlığının müvekkilinin zararına olacak şekilde arttırılmasının engellenmesi amacıyla üçüncü kişiler lehine temlik ve sınırlayıcı hakların kurulmasını engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yönetim kurulu başkanı Mustafa Suat Sucuka'nın hali hazırda davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürütmesi şirket menfaatleriyle çakışacağından doğacak olan zararları önlemek amacıyla şirket yönetimine kayyum atanmasına, haklı nedenle şirketin tasfiyesi, aksi takdirde müvekkilinin hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılması taleplerine ilişkin haklı gerekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....