ın hisselerinin müvekkili tarafından satın alındığını, ancak bu hususun davalı şirket müdürü tarafından ilan edilmediğini ileri sürerek, 2005/1 sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 204.02.2015 tarihli dilekçesi ile talebini şirket müdürünün azli ve şirkete ait 5 parsel ve 12 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili işlem yapılmasının sınırlanması olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davacının da müvekkili gibi münferit imza yetkisine sahip olduğunu, hisse devrini tek başına tescil ve ilan ettirebileceğini, davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğini, müvekkilin davacı yerine imza atmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
olduğu, davalı müdürün bu sorumluluğunu da yerine getirmediği, tüm bu hususlar ve belirtilen yasa maddeleri gözetildiğinde davalı şirket müdürünün müdürlük görevinden azli koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile ... ... .....
Gereğince davalı Şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkisinin haklı nedenle kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi kapsamında davalı şirket müdürün azli koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılarak davalı ... yönünden davanın kabulüne, şirket müdürünün azli davasının azli istenen müdüre karşı açılması gerekli ve yeterli olup davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, şirkete kayyum atanmasına yönelik davanın ise davalı şirkete husumet yöneltilerek açılması yeterli olup davalı ...'...
iddiada ileri sürülmediği anlaşılmakla maaş tutarlarının fahiş kabul edilebileceği rapor içeriğinde belirtilmiş ise de 25.09.2012 tarihli ve 06.04.2016 tarihli genel kurul toplantılarında oy birliği ile alınan kararlar dahilinde yapılmış olan maaş ödemeleri nedeniyle şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümlülüğünü ağır bir şeklide ihlal ettiği kabul edilemeyeceğinden şirket müdürünün azline ilişkin haklı sebebin varlığının kanıtlanamadığı, şirkete temsil kayyımı tayin edilmesi talep edilmiş ise de şirketin yönetim ve temsile yetkili organı mevcut olmakla organ boşluğunun bulunmadığı, davalı şirket müdürünün haklı nedenle azlini gerektiren koşulların varlığının kanıtlanamadığı, TTK 644/1-a maddesi atfı nedeniyle limited şirketler yönünden de uygulanması gereken anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK 553. maddesinde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları...
Limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin esas davada davalı müdürün şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin tedbir talebi yönünden; Şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin davada TTK 644. maddesi yollamasıyla uygulanacak TTK 553. maddesi vd.maddelerinde geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389. vd.maddeleri uygulanmalıdır. HMK'nın 389. maddesi uyarınca; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir "....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı şirket müdürünün sigortasız işçi çalıştırması nedeniyle SGK tarafından şirkete idari para cezası uygulandığı görülmüştür.Her ne kadar davalı bu durumu kabul etmemiş,işçileri kendisinin çalıştırmadığını savunmuş ise de, SGK'dan gelen yazıyaekli işçi beyanları incelendiğinde,işçileri işe alan kişinin davalı olduğu saptanmıştır.Yine dava dışı şirketin faaliyetine devam edip amacını gerçekleştirmek için zorunlu bulunan maden ruhsatının idare tarafından iptal edilmesi üzerine şirket ortağı olan davacıların İstanbul 10. İdare Mahkemesine açtıkları davada davalı şirket müdürünün davaya icazet vermediği gibi diğer müşterek yetkili müdür ile birlikte hareket ederek ruhsatın iptali kararının iptali ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapmayarak dava dışı şirketin menfaatlerine aykırı davranış içinde olduğu anlaşılmaktadır....
Yine şirket müdürünün azline ilişkin davada, husumetin azli istenen şirket müdürüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca şirket ortağına ve şirkete husumet yöneltilemeyeceği Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş olup, davacının şirket müdürünün azli yanında, müdürün temsil yetkisinin yeniden düzenlenmesi talebinde de bulunduğu iş bu nedenle, husumetin şirkete de yönetilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacının şirket müdürü ve şirket dışında, şirket ortağı olan davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, diğer davalılar ... ile şirket aleyhine açılan davanın ise haklı nedenlerin varlığı ispat edilemediğinden esastan reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....
Yine şirket müdürünün azline ilişkin davada, husumetin azli istenen şirket müdürüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca şirket ortağına ve şirkete husumet yöneltilemeyeceği Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş olup, davacının şirket müdürünün azli yanında, müdürün temsil yetkisinin yeniden düzenlenmesi talebinde de bulunduğu iş bu nedenle, husumetin şirkete de yönetilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davacının şirket müdürü ve şirket dışında, şirket ortağı olan davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan, diğer davalılar ... ile şirket aleyhine açılan davanın ise haklı nedenlerin varlığı ispat edilemediğinden esastan reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, şirket müdürünün azli ve davalı şirket müdürü ile davalı şirket ortağının TTK'nın 613. Ve 626. Maddelerine aykırı eylemleri sebebiyle limited şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla şirketin zararının tazmini ile rekabet yasağına aykırılık sebebiyle rekabetin men'i istemleriyle açılan davada, dava dışı şirkete kayyım atanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir. HMK'nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....