CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın açtığı gibi bir dava tipinin bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesinde limited şirket hisse devrinin düzenlendiğini, bu maddeye göre davacının hisselerinin devrine ilişkin noterde sözleşme yapması ve bu devrin şirket genel kurulunda onaylanması gerektiğini, dava yoluyla genel kurulca verilecek kararın alınmaya çalışılmasında hukuki yarar bulunmadığını, ortakların hisse devrini yasaklayan genel kurul kararı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Asıl davada davalı T3 ile birleşen davada davalı şirket vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; TTK'nın 595.maddesinin 1.fıkrası uyarınca, limited şirket payının devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onanması gerekir. Aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Şirkete karşı devir bu onayla geçerli olur. Aynı maddenin 7.fıkrası uyarınca, devralan ortağın, devrin şirket pay defterine işlenmesi için yaptığı başvuru hakkında, başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurul tarafından başvurunun reddine karar verilmediği takdirde, şirket devre onay vermiş sayılır. TTK'da yer alan bu hükümlere göre somut olay incelendiğinde; davacı ile davalılardan T4 arasında yapılan limited şirket hisse devrine ilişkin Bakırköy 38....
Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıya ait bir mal tespit edilemediğini, bu aşamada davalı Ekrem'in şirketteki hissesini oğlu olan diğer davalı T3 02.02.2016 tarihinde devrettiğini şirket hisse devrinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek müvekkili davacının davalılardan her ikisinden de icra dosya alacağı kadar alacaklı olduğunun tespitine; Kılıç İnşaat Emlak Gıda sanayi ve ticaret limited şirketi'ndeki 02.02.2016 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali ile devredilen hisselerin davalı T4 adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e noter senedi ile devir ve temlik etmesine rağmen şirket tarafından devir sözleşmesinin ticaret siciline tescil edilmemiş olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu ileri sürerek, davalı ...'e yapılan hisse devrinin tespiti ile devrin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin hisseyi noter senedi ile...'a devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket vekili, davacıdan hisse devrini aldıktan sonra şirketin birikmiş borçlarından dolayı ilan ve tescilin yapılamadığını, şirket borçlarının ödenmesinin akabinde ilan ve tescil işlemini yapabilmelerinin mümkün olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı 20.06.2013 tarihinde Noterden yapmış olduğu hisse devrinin şirket tarafından kabulü ile ortaklıktan ayrıldığının tespitini talep etmiştir. Bilindiği gibi TTK 595 kapsamında ortaklar genel kurulunun limited şirketteki hisse devrinin geçerli olabilmesi için onayı şart koşulmuştur. Söz konusu ortaklar kurulu kararı dosyada bulunmamaktadır. Buna mukabil davacının hissesini devrettiği şirket yukarıda da tespit edildiği üzere iki ortaktan müteşekkildir. Davacının da hissesi devrini yaptığı, T2 şirketin diğer ortağıdır. Dolayısıyla ortaklar arasında gerçekleşen bir hisse devri söz konusudur. Yargıtay bir kararında ortaklar arasındaki hisse devri sebebiyle hisse devrinin ortaklar kurulu tarafından kabul edildiği sonucuna varılarak TTK 595 kapsamında hisse devrinin geçerli bir hisse devri olduğunu kabul etmiştir....
XX - KARŞI OY : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un olay tarihinde yürürlükte bulunan 35. maddesi gereğince, limited şirket ortağının şirketin ödenmemiş vergi borcundan dolayı sorumluluğu ortaklık payına bağlı olduğundan, olay tarihinde limited şirket ortağının anılan Kanun'un 35. maddesine göre takibi için şirketin vergi borcunun doğumu anında değil, vergi borcunun şirketten tahsil imkanı bulunmadığının tespiti anında ortak sıfatını taşıması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. 5766 sayılı Kanun'un gerekçesinde de, 06/06/2008 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile limited şirket ortakları yönünden müteselsil sorumluluğun getirildiği, böylece hisse...
Somut olayda davacı hisse devir sözleşmeleri ile birleşen dava davalısı şirket hisselerini ----- tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı --- devretmiş ise de şirkete tebliğ olunan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı şirketin karar ve pay defteri dosyaya kazandırılamadığından şirketin devre muvafakat edip etmediği, pay devrinin şirkete bildirilip bildirilmediği ve pay sahipleri defterine işlenip işlenmediği tespit olunmamıştır. Bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden asıl davanın ve birleşen ---- dosyasının kabulü mümkün olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 17/08/2021 KARAR TARİHİ : 28/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle, %50 oranında ortağı bulunduğu 31/12/2012 tarihinde kurulan 320777 ticaret sicil nolu davalı ...Oto. Güv.Sis. İnş. Gıda Tur. Rek. İş Güvenliği İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti.'deki tüm hisseleri ve paylarını 08/04/2015 tarihli Ankara .... Noterliği tarafından düzenlenen 11797 yevmiye nolu; limited şirket pay defteri sözleşmesi ve yine Ankara .... Noterliği tarafından; hisse devrini onaylayan karar defteri doğrultusunda şirket ortağı ve müdürü olan ...'...
Somut olayda, davacının şirketteki tüm hisselerini noter hisse devir sözleşmesi ile şirket dışından davalı...'ye devrettiği sabit olmakla birlikte hisse devir işleminin ortaklar kurulu kararı ile onaylanmadığı veya şirketin 95.000 TL sermayesine sahip diğer ortağı davalı ...'ın devre onay verdiğine ilişkin yazılı bir belge ibraz edilmediği gözetildiğinde; hisse devrinde 6762 sayılı yasanın emredici 520. maddesindeki çifte çoğunluk şartının başka bir anlatımla hem ortak sayısı hem de sermaye payı olarak 3/4 çoğunlukla devre izin verme koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda limited şirket hisse devrine ilişkin yasal koşulların oluştuğundan söz edilemez....
Somut olayda; dosya kapsamı ve davacı yanın anlatımına göre, davacı ile davalı borçlu arasında belirledikleri tutar karşlığında şirket pay devri sözleşmesi akdedildiği, davacının belirlenen tutarı ödediği, ancak hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle bu tutarı dava konusu ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin ......