Davalı vekili, uyuşmazlığın şirket hisse devrinden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın limited şirket hisse devrinden kaynaklanmakta olup, hisse devrinin de TTK'nın 595. maddelerinde düzenlendiği, bu haliyle 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5/2. maddeleri uyarınca davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.04.2018 tarihli şirket hisse devrinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında hisse devri konusunda harici bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşmeye göre hisselerin bedelinin 1.250.000 TL olduğu ve bu meblağın 15.04.2018 tarihine kadar ödenecek olmasına rağmen, davacının bu edimini yerine getirmediğini, limited şirket hisse devrinde temel kurucu unsurlarının, genel kurul kararı, hisse devrinin tescil ve ilanı olduğunu, hisse bedelinin ödenmesi gerçekleşmediğinden bu hali ile TTK gereği limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının haksız hisse devri talebinin şirket genel kurulu kararı ile reddedildiğini, davalı hakkında başlatılmış bulunan Savcılık soruşturmalarının tamamının davacı, vekili ve akrabaları tarafından başlatılmış iftiralardan kaynaklı olduğunu, şirketin usulüne aykırı hiçbir işlemi olmadığını, ihtiyati tedbir kararında alınacak teminatın çok düşük olduğunu, teminat miktarının yükseltilmesi taleplerinin...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.04.2018 tarihli şirket hisse devrinin geçersiz olduğunu, taraflar arasında hisse devri konusunda harici bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşmeye göre hisselerin bedelinin 1.250.000 TL olduğu ve bu meblağın 15.04.2018 tarihine kadar ödenecek olmasına rağmen, davacının bu edimini yerine getirmediğini, limited şirket hisse devrinde temel kurucu unsurlarının, genel kurul kararı, hisse devrinin tescil ve ilanı olduğunu, hisse bedelinin ödenmesi gerçekleşmediğinden bu hali ile TTK gereği limited şirket hisse devrinin gerçekleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının haksız hisse devri talebinin şirket genel kurulu kararı ile reddedildiğini, davalı hakkında başlatılmış bulunan Savcılık soruşturmalarının tamamının davacı, vekili ve akrabaları tarafından başlatılmış iftiralardan kaynaklı olduğunu, şirketin usulüne aykırı hiçbir işlemi olmadığını, ihtiyati tedbir kararında alınacak teminatın çok düşük olduğunu, teminat miktarının yükseltilmesi taleplerinin...
Limited Şirketi'nin hisse devir işlemlerinin bila bedel olarak yapılacağını kabul etmesine rağmen davalının hisse devri için müvekkilinden 1.700.000 TL ödemesini talep ettiğini, ödeme yapılmaması halinde hisse devrinin gerçekleştirilmeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine davacı tarafından davalı şirket hesabına 13/11/2013 tarihinde toplam 1.700.000 TL ödeme yapıldığını, davalı şirket yetkilisine protokolde geçen tüm çeklerin gününde ödendiğini, şirket hisselerinin bila bedel devri konusunda anlaşılmış olmasına rağmen müvekkilinin zorda bırakılarak kendisinden para tahsil edildiğini, davalıdan yapılan ödemenin iadesi talep edilmiş ise de, herhangi bir cevap alınamadığını ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalıya haksız olarak ödenen 1.700.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ... Ltd....
TTK'nın 34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü'nün 28. maddeleri çerçevesinde işlem yaptığını, TTK'nın 520. maddesi uyarınca limited şirketlerde hisse devrinin, devre ortaklar kurulunda onay verilmesi ve bu hususun pay defterine kaydedilmesi ile tamamlandığını, tescili zorunlu hususlar arasında pay devrinin bulunmadığını, devrin tescili için ilgililerin yani şirket yetkililerin hisse devrine onaylarına ilişkin ortaklar kurulu kararının tescili talebinde bulunmaları gerektiğini oysa, böyle bir kararın alınmadığını ve davacının da şirketteki ortaklığının devam ettiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., kendisinin şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, hisse devrinden de haberdar olmadığını, davacıyı da tanımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirttikleri hususlarda araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak belirttikleri üzere müvekkilinin 440.000TL değerli ana sermayesinin (220.000 TL)'ye tekabül eden 8800 pay adedini Karaman Birinci Noterliği'nin 26/09/2017 tarih ve 010062 yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı T1'a devrettiğini, bu devir işleminin ayrıca pay defterine işlendiğini ve diğer ortak T1 tarafından onaylanıp kabul edildiğini, ancak bugüne kadar davalı şirket T4 bu hisse devrinin tescil ve ilan işlemlerinin yaptırılmadığını, bunun üzerine T4ne yapılan başvuru sonucunda geçmiş tarihli bir tescil işlemi yapılamayacağı cevabı alındığını, müvekkilinin iş bu devir işleminin tescil edilmemesi nedeni ile telafisi imkansız ve zor olan yaptırım ve cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalma ihtimali bulunduğunu, ayrıca müvekkili hisse devrinin yapılmasından...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; limited şirket hisse devir işleminin iptali, sahte oluşturulan hissenin iptali, şirket ortaklığının iptali, davacı adına atılı bulunan imzalar davacı tarafından atılmadığından alınan genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Davacı yan kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle sahte kimlik ile noterde adına hisse devir sözleşmesi imzalandığını, hisse devir sözleşmesi kapsamında limited şirket ortağı yapıldığını, adına imzalanan limited şirket genel kurul kararları bulunduğunu, atılan imzaların...
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1) Somut olayda, davacı, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim ve gecikme cezası borcu bulunan dava dışı Limited Şirketteki hissesini 28.01.2008 tarihinde Noterde yapılan Limited Şirket Hisse Devir Senedi ile devrettiği, Limited Şirketin 15.09.2008 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ile “hisse devir sözleşmesinde bahsi geçen devrin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine” karar verildiği, hisse devrinin 16.09.2008 tarihinde Ticaret Sicile tescil ile 22.09.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edildiği, mahkemece “devrin resmi noter sözleşmesi ile yapılması nedeniyle hukuken sorumluluğun sona erdiren bir devir olduğundan, hukuki sorumluluğun hisse devrinin ticaret siciline kayıt tarihinden sonra değil noter satış tarihinden...
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe : Dava davalı şirketin ortaklarından ... ... ...... uhdesinde bulunan hisse devirlerinin noter kanalıyla yapılmasına rağmen hisse devrinin tespiti ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacı tek ortaklı olarak kurduğu şirketin tüm hisselerini davalı ... ...'e Bursa 17.Noterliğinin 71392 yevmiye numaralı işlemiyle yapılan 31/12/2020 tarihli Hisse Devir Sözleşmesiyle devrettiğini, ancak bu devrin ortaklık pay defterine kaydedilmeyip, Ticaret Sicilde tescilinin yapılmadığını ileri sürmüştür. Pay devri yapılan şirket limited şirket olduğundan Limited şirketlerde pay devrine ilişkin TTK'nın 595.ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre devir sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı bir şekilde yapılıp, imzalarının noterce onaylanması gerekmektedir. Devir sözleşmesi bu nedenle geçerlidir. Ancak esas sermaye payının devri için Ortaklar Kurulunun onayı şarttır....
DEĞERLENDİRME : Dava, ...tarihinde yapılan genel kurul ile yapılan hisse devirlerinin iptali ile şirket müdürünün yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir....