Bunun dışında mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçip pay devrini kabul ve bunun pay defterine işlenmesine karar vermesi mümkün değildir. Toplanan delillere göre ; pay devrinin ortaklar ve şirket yönünden bağlayıcı olabilmesi için ortaklar kurulunca kabul ve pay defterine işlemesi gerekli olup, şirketin haklı nedenle devir alanı ortaklığa kabul etmeme hakkı bulunmaktadır. Pay devrinin tarafları ortaklar kurulunun ortaklığa kabul etmeme yönünde karar verilmesi halinde ret isteminin mahkeme kararı ile denetime tabi tutulması mümkündür. Bunun dışında mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçip pay devrini kabul ve bunun pay defterine işlenmesine karar vermesi mümkün olmadığı için somut olayda gerçek kişi davacı murisi ile gerçek kişi davalılar arasında pay devrinin gerçekleşmiş olduğunun tespiti koşullarının oluşmadığı, yine 3.kişiler yönünden bağlayıcılık için tescil ve ilan gerekli olup, tescil ve ilanı müdürlerin talep etmeleri mümkündür....
Bunun dışında mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçip pay devrini kabul ve bunun pay defterine işlenmesine karar vermesi mümkün değildir. Toplanan delillere göre ; pay devrinin ortaklar ve şirket yönünden bağlayıcı olabilmesi için ortaklar kurulunca kabul ve pay defterine işlemesi gerekli olup, şirketin haklı nedenle devir alanı ortaklığa kabul etmeme hakkı bulunmaktadır. Pay devrinin tarafları ortaklar kurulunun ortaklığa kabul etmeme yönünde karar verilmesi halinde ret isteminin mahkeme kararı ile denetime tabi tutulması mümkündür. Bunun dışında mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçip pay devrini kabul ve bunun pay defterine işlenmesine karar vermesi mümkün olmadığı için somut olayda gerçek kişi davacı murisi ile gerçek kişi davalılar arasında pay devrinin gerçekleşmiş olduğunun tespiti koşullarının oluşmadığı, yine 3.kişiler yönünden bağlayıcılık için tescil ve ilan gerekli olup, tescil ve ilanı müdürlerin talep etmeleri mümkündür....
un pay devir sözleşmelerini yaptığını ve pay defterine de işlendiğini, davacının şirkette bulunan hissesinin karşılığının ödendiğini, usulsüz bir pay devrinin bulunmadığını, genel kurul hazirun cetvelindeki imzanın davacıya ait olması yahut başkası tarafından taklit edilmiş olmasının pay devrinin geçerliliğine bir etkisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı ile davalı vekil ...'un kardeş oldukları, davacının davalı ... ve diğer kardeşleriyle birlikte davalı şirkette ortak iken 1250/5000 payının devir ve temlikine ilişkin davalı ...'a vekaletname verdiği, davalı vekil ...'un bu vekaletnameye dayalı olarak davacının payını davalı ...'a pay devir sözleşmesiyle devrettiği, devrin davalı şirket yönetim kurulunca kabul edildiği, davacı payının daha sonra ... tarafından diğer davalı kardeşlere eşit olarak devir ve temlik edildiği, davalı vekil ...'...
ın hisselerinin intikalini kabul etmiş olmasına rağmen gerçekleştirilen hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilmediğini ve gerekli tescil işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek davalı şirkette bulunan 42 hissenin müvekkiline devredildiğinin tespiti ile tesciline, bu olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme nedeniyle haksız olarak ödenen 42.000 TL'nin devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın hisse devrinin tespiti ile tescili talebinin reddine, terditli olarak talep ettiği 42.000 TL'nin davalı ...'dan tahsiline dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.03.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bu kez davalı şirket vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Bilindiği üzere TTK m.595 gereğince limited şirketlerde pay devrinin geçerli olabilmesi için noterde yapılması gerekmektedir ve davacı da payını bu şekilde davalıya devretmiş ve devir genel kurulda onaylanmıştır. Davacı eldeki davada payların murisin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla şirketin ortaklık yapısının değişmemesi için yapıldığını, devir karşılığında para almadığını ve devrin muvazaalı olduğunu iddia ederek payların adına tescilini istemektedir. Davacının dayandığı taraf muvazaası hukuksal nedeni ile ilgili davacının yazılı delille pay devrinin muvazaalı olduğunu ispatlaması gerekir. Ancak, davacı noter devir sözleşmesinin aksini gösterir bir yazılı delil sunamamıştır. Her ne kadar davacı tanık dinletmek istemiş ise de sunulan whatsapp yazışmalarından pay devrinin muvazaalı olduğuna ilişkin bir konuşma olmadığından yazışmalar yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmemiştir....
a devrettiği, anonim şirketlerde çıplak payların devrinin adi yazılı sözleşme ile yapılması ve sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olmasının yeterli olduğu, anonim şirketlerde hisse devrinin tescile tabi olmadığı, devrinin yazılı olmasının gerekli olduğu hisse devir sözleşmesinin noterde yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının ...... ve ...... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de ki 200 adet hissesini 11/11/2008 tarihi itibariyle davalı ...'a devrettiğinin ve yönetim kurulundan ayrıldığının tespiti ile ticaret sicile tescil ve ilanına karar verimiştir....
hisse devir talebini reddederek hisseleri kendisinin alabileceğini, davacının diğer mirasçıya ciro ve teslim edilmiş hisse senedini sunmadığını, sadece şirkete pay devir ihbarında bulunduğunu, davacıya miras kalan ve nama yazılı senede bağlanmış payların ancak ciro ve teslim yolu ile devredilebileceğini, davacının dava dışı kişiye yaptığı geçerli bir pay devrinin bulunmadığını, ayrıca sonradan ibraz edilen adi yazılı pay devri sözleşmesinde de hisse senedinin dava dışı diğer mirasçıya ciro ve teslim edildiğine dair bir ibare yer almadığını, davacıya miras kalan payların henüz pay defterine kaydedilmemişken dava dışı ...'...
İstisnai olarak, ticaret unvanı ve işletme adının korunması; ticaret şirketlerinin tüzel kişilik kazanabilmesi; esnaf işletmelerinde ticari mümessil tayini; anonim şirketlerde ana sözleşmenin değişikliğinin hüküm ifade etmesi ve ticari işletme rehni halleri için ticaret siciline tescil, zorunlu ve kurucu niteliktedir. Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için TTK 520.maddesine göre, limited şirket pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir....
Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz demiştir Davalı vekili : Beyan ve itiraz dilekçelerimizi tekrar ediyoruz, davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz, demiştir Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dava davalı şirkete ortak olduğunun tespiti davasıdır. Davacı davalı şirkette davalı ... ...'a ait hissenin Bursa 16. Noterliği 07.06.2019 Tarih 16679 yevmiye nolu ve Bursa 16. Noterliği 07.08.2019 Tarih 26651 yevmiye nolu pay devir sözleşmeleriyle kendisine devredildiğini bu sebeple diğer davalı Bilinç Psikolojik Danışmanlık Rehabilitasyon Hizmetleri Ticaret Limited Şirketine ait 200 adet payının (% 40 hissesinin) kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise hisse devir bedelleri karşılığının davacıya iade edildiğini, şirket tarafından pay devrinin kabulüne karar verilmediğini bu sebeple davacının şirket ortağı olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davacı tarafça davalı şirkete Bursa 10....
nun cevabi yazısından davacının şirket ortağı olmadığının ve ortaklığının tescili ile ilanına dair bir başvurunun bulunmadığının anlaşıldığı, bununla birlikte davalı gerçek kişi ile birlikte şirketin diğer ortağının hisselerinin, davacı ve yine dava dışı kişiye devredildiğinin tespitine ilişkin olarak Asliye Ticaret Mahkemesi'nce 01.07.1999 tarihli hükmün verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediği, dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK'nun 520. maddesi uyarınca limited şirkette bir payın devrinin, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek suretiyle hüküm ifade edeceği, somut olayda bu prosedürün tamamlanmadığı ancak davacının işbu davaya konu ettiği iddialarını kendisine karşı açılan ve henüz kesinleşmeyen ortaklığın tespiti davasında savunma olarak ileri sürebileceği, aksinin kabulü halinde aynı konuda iki ayrı kararın verilmesi sonucunun doğacağı, dolayısıyla işbu davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle...